Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

22 Mart 2021

Bir 'irticaî' faaliyet olarak İstiklâl Marşı

Mehmet Akif’in vefatından 85 yıl sonra Mısır Apartmanı müzeye dönüştürülüyor.

Mehmet Akif, 27 Aralık 1936’da bu apartmanda vefat etti.

Cenaze namazına memurların ve öğrencilerin katılması yasaklandı.

Mehmet Akif, birilerinin gözünde iflah olmaz bir ‘mürteci’ ve aynı zamanda Arap milliyetçisi idi.

Bunlar, bugün de TBMM’yi terör ve ihanet yatağı haline getirmeye çalışıyorlar.

30 Aralık 1918’de kurulan Kürdistan Teali Cemiyeti ile 20 Mayıs 1919’da kurulan İngiliz Muhipleri (Sevenler) Cemiyeti artıkları toplumu zehirliyor.

Bu zehri yok etmek için İstiklâl Marşı yazıldı, İstiklâl Harbi yapıldı.

İstiklâl Marşı’nın “Korkma!” ile başlaması bu yıkıcı, mandacı zihniyetin faaliyetlerine vurulmuş en büyük darbedir.

İstiklâl Marşı’nda geçen “Doğacaktır.” ifadesi zaferin müjdesiydi.

Akif, İstiklâl Marşı’nı yazarken düşman topçusunun sesleri Ankara’dan duyuluyordu.

Bu durumdayken:

Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk'ın,

Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın.” diyordu.

Korkunun sebebi ihanetti.

İttihat- Terakki’nin ihanetiydi.

30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından iki gün sonra İT yönetimi yurt dışına kaçtı.

13 Kasım 1918’de İstanbul işgal edildi. Böylece Çanakkale Zaferi’nin de bir hükmü kalmamıştı.

Kürdistan Teali Cemiyetini, İngiliz Muhipleri (Sevenler) Cemiyetini kurdular.

O gün işgali alkışçıları, bugünün terör ve darbe alkışçıları…

İngiliz Muhipleri Cemiyetinin bugünkü ajan, hain Said Mollaları: FETÖ, DEAŞ; Kürt Teali Cemiyetinin alçakları da Çağdaş Yaşamcılar, PKK adıyla millî iradeyi kemirmeye devam ediyorlar.

İstiklal Marşı, Çanakkale Zaferiyle yazılmaya başlanmıştır: 18 Mart 1915’ten 6 yıl sonra 12 Mart 1921…

Çanakkale Şehitlerine şiirindeki ifadelerle İstiklâl Marşı’daki ifadelerin benzerliği bunun en açık delilidir.

Çanakkale Şehitlerine şiirindeki:

“Nerde -gösterdiği vahşetle “Bu: Bir Avrupalı!”

Dedirir- yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,

Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi! İfadesiyle İstiklâl Marşı’nda geçen:

“Medeniyet” dediğin tek dişi kalmış canavar.” ifadesi arasında hiçbir fark yoktur.

Çanakkale Şehitleri şiirinde: “Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...

Medeniyyet denilen kahbe, hakîkat, yüzsüz.” ifadesi tam olarak anlaşılamamış.

Maalesef ‘maske yırtılmamış’ o canavar bize hâlâ afet…

Çanakkale’de:

Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;

Alınır kal’a mı göğsündeki kat kat iman?

Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?

Çünkü te’sîs-i İlâhî o metîn istihkâm.”

İstiklâl Marşı’ında:

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,

Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.

Çanakkale’de:

“Bu göğüslerse Huda’nın ebedî serhaddi”

İstiklâl Marşı’nda:

“ Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var

Çanakkale’de:

“ Şüheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...

O, rükû olmasa, dünyada eğilmez başlar,”

İstiklâl Marşı’nda:

“Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme, tanı,

Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.”

Ve

Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda.” ifadeleri aynıdır.

İstiklal Marşı’nı yazdıktan 4 yıl sonra 1925’te Akif’in korktuğu başına gelir.

“ Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda,

Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.” demesinden sonra Mısır’a gitmek zorunda bırakılması o dönemin ayıplarından birisidir.

“Ruhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:

Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.

Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli,

Ebedî, yurdumun üstünde benim inlemeli.” ifadesinden 10 yıl sonra da Ezansız ve Kur ’ansız yıllar başlar…

Çanakkale’de:

“Ne hayâsızca tahaşşüt ki ufuklar kapalı”

İstiklâl Marşı’nda:

“Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.” olarak karşımıza çıkmaktadır.

“Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl.” ifadesini ‘irticaî eylemlere’ dahil etmeye cüret edip darbeler yaptılar, 15 Temmuz’da işgal girişiminde bulundular.