Dolar (USD)
32.45
Euro (EUR)
34.46
Gram Altın
2467.63
BIST 100
9571.15
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

15 Nisan 2021

Bir hüzün denemesi

Biz bir şehirden geçerken bir ömür gelip geçiyor içimizden. Eksiliyoruz, kolumuz kanadımız kırılıyor her gidişte. Gurbetlik gelip oturuyor insanın yüreğine. Sılada gurbeti yaşıyor insan, sevdikleri birer birer eksilirken ömründen. Her eksilişte bir yerleri yıkılıyor insanın gönül hanesinde. Hüzün dolu bir hal alıveriyor ömür. Yaşlandıkça daha da yalnızlaşıyor insan. Bir yandan yitiriş, öte yandan yalnızlık bir olup çalıyor yürek kapısını. Hangi hüzne üzüleceğini bilemez bir halde çaresizlik ummanına açılıyor insan. Her giden bir şey alıp götürüyor ömürden.

Gidenin gitmesinden ziyade bir daha olamayacağının kaygısı kuşatıyor zihin dünyasını sonra. Daha dün oturup beraber çay içtiğiniz an bir daha olmayacaktır mesela. Aynı şeye gülüp, farklı konular üzerine tartışamayacaksınız, yarına dair olası imkânsız düşler kurup sonra da “Aman boş ver!” tarzından sözleri beraber kullanamayacaksınız. “Keşke kırmasaydım, bir sözüm ondan eksik olsaydı.” diye kendi kendine hayıflanıvereceksin, gidenin arkasından. Ve daha birçok pişmanlık nöbetleşe gelip kapında bekleyecek. İçeri alsan bir bela, almasan bin dert olacak ruhuna.

Hayat neresinden tutarsan tut, elinde kalan bir kırık baston olarak sinsi sinsi gülümseyecek sana. Ruhunun en melankolik deminde telefonu eline alıp da rehberi karıştırıp bir dost sesi duymak istediğinde eksilenlerin yokluğu gözünden dökülen iki damla yaşın sebebi olarak kabul görecek. Her yanlışın ortak günah keçisi olarak hayatı işaret edip zihin dünyanı bütün çalkantılardan ne kadar uzak tutmaya çalışırsan çalış, nihayetinde başını yastığına koyduğunda halının altına süpürdüğün her şey tek tek çitten atlayan koyun misali gelip geçecek gözlerinin önünden. Onlar da birkaç damla yaşın bedeli olarak alınacak kayıt altına.

Sonra dönüp bana soracaksın; “Bu kadar hüzün bir insana ağır değil mi Azizim?” diye. Cevabını bildiğin sorular, cevap beklentisi içerisinde olduğun için değil de cevabını bile bile başkasından duyup da ruhunu teskin etmek istediğin için sorduğun sorulardır. Derdi verenin vardır bir bildiği ve ruhunun depresif hallerinin ilacı, en umulmadık bir anda Yüce Yaradan’ın bir sözü oluverir:

“Allah kişiye ancak gücünün yeteceği kadar (yük) yükler; kazandığı iyilik lehine, ettiği kötülük de aleyhinedir.” (Bakara Suresi, 286. Ayet)

Hani o hep bildiğin ve çoğu zaman başkalarının acılarını teskin etmek için söylediğin söze şimdi ne kadar ihtiyacın olduğunu anladığın an başkasından duymak rahatlatıyor insanı. İçinde yanan onca hüzün ateşini bir söz su olup söndürmeye yetiyor bazen.

Hz. İbrahim’in atıldığı ateşi gül bahçesine çeviren Rabb’im, bir sözüyle bütün hüzünlerimizi bizden almaya kafî değil mi dostum? Elbette kafîdir. Lakin imtihanın nedeni de sabırdır.

Giden gidiyor, gidene dur da denilmiyor. Gittiği yerin, bizim de nihayetinde gideceğimiz yer olduğunu bile bile kendine hüzünden dağlar yapmaya engel olamıyor insan. Bir hüzün denemesi oluveriyor ömrümüz giden dostların ardından.

Bunca acıya rağmen bir ayet, çok iyi bildiğimiz ve her gidenin arkasından defaatle söylediğimiz bir ayet bir kez daha ateşe düşmüş ruhumuzu serinletiyor:

“Ellezine iza esabethüm müsıybetün kalu inna lillahi ve inna ileyhi raciun. (O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz Allah'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz, derler.)” (Bakara Suresi, 156. Ayet)

Sevgili Dostum, her hüznümüze yetişen bir ayet gönderen Rabb’imiz bizi hiç acımızla baş başa bırakır mı? Eskilerin tabiriyle söyleyecek olursak, hal mesele böyle iken insanın kendini bu kadar heder etmesi akla zarar bir hal oluyor.

Her hüznün çözümü de sükûneti de insanın kendi içindeki sırlarda gizlidir. Sırrı keşfetmek de er kişi işidir. Er kişi ermişliğe ilk adımı atmış kişidir. Bu hayat er meydanı ise göster kendini o vakit dostum.

Hüzünlere gömülüp kalmak yerine kaldır başını ve tepeden bak acılarına. Tepeden baktığın her şey küçük görünür gözüne.

Hiçbir hüzün ebedi değildir. Derdi veren bizi dermandan mahrum eylemez, bilesin.

Gidenlerin gidişine hüzünler büyüteceğimize onlar yanımızda iken kıymetlerini bilmek duasıyla seni, her halimizle bizi bizden daha iyi bilen Yüce Rabb’ime emanet ediyorum.

Kalın sağlıcakla.