Bir helalleşme hikayesi
Pıssık (Kedi) Hacca gitmek ister amma, büyük bir problemi vardır, bu problemin mutlaka halletmesi gerekir. Aksi halde hacca gitmek anlamsız hale gelir. Çünkü Pıssık kul hakkına tecavüz etmiştir.
Pıssık kendi kendine, “şimdiye kadar birçok sıçanın hakkını hukukunu
çiğnedim, şöyle bir tövbe edip gönül rahatlığıyla Hacca gideyim. Sıçanlarla
helalleşeyim” der ve bir tespih alır eline, başına da bir sarık, bu haliyle gelir
sıçanların yerine.
Pıssık yüksek sesle, “ sıçan kardeşler! şu hele halime bir bakın, eski
halimden hiç eser yok,
Hacca gitmeye karar verdim, artık ıslahı nefis ettim. Sizinle helalleşmek
için ocağınıza geldim hele bir dışarı çıkın da, ben yoluma siz yolunuza, bundan
sonra benden asla zarar gelmez yurdunuza.”
Sıçanlar pıssığın haline dikkatlice bakmışlar, taaccüpte kalmışlar pıssıktan
böyle bir çağrı gelmesini duyunca çok sevinmişler, ancak yine de tereddüt
etmişler, acep ne yapsak, ne etsek diye. Yaşlılar bir araya gelip bir danışma
meclisini kurmuşlar. Uzun uzun fikir alışverişinde bulunmuşlar, amma bir türlü
karar verip, geçmişteki felaketi yaşadıklarından maalesef bir türlü bir sonuca varamamışlar.
Bunun üzerine genç ve cesur bir sıçan ileri atılmış ve demiş ki, “ben fedai
olacağım bakalım bu pıssık ıslahı nefis etmiş mi. etmemiş mi? Hele halimizi bir
seyredin de sonucu hep birlikte görelim” demiş. Sıçanların ihtiyar heyeti de bu
teklifi memnuniyetle kabul etmiş.
Öyle ya bu pıssığı tecrübe etmek ve gerçek halini anlamak gerek.
Fedai genç sıçan çıkmış yuvasından, geçmiş pıssığın karşısına, bakmış
pıssıkte hiç hareket yok, atlamış sırtına, basmış kuyruğuna pıssık sanki eski
pıssık değil, genç sıçan bağırmış “yuvanızdan çıkın kardeşler! Bu pıssık ıslahı
nefis etmiş korkmayın, çekinmeyin” demiş.
Bunun üzerine sıçanlar sevinçle çıkmışlar yuvalarından sıra sıra
dizilmişler pıssığın karşısına.
Pıssık demiş ki; “halimi görüyorsunuz. Elimde tespih başımda sarık amma
velakin geçmişte sizinle çok hukukumuz oldu, hakkınızı helal edin bana, ben de
şu gönül rahatlığı ile varıp gideyim Hacca.”
Sıçanlar tam sevinirken pıssık bir teklif getirmiş ve demiş ki: “bakın
sıçan kardeşler! Hacca gitmeden evvel size ben de bir nasihatte bulunayım sizinle
birlikte bir sevap daha kazanayım.” Sıçanlar,
“çok muhterem pıssık efendi, ne söyleyeceksen söyle, merakla dinliyoruz
biz seni” demişler.
Pıssık demiş ki; “sizden bir ricam olacak, sizler de benim gibi günahkârsınız,
birlikte tövbe edelim, demem o ki, bundan sonra siz de delmeyin hiç kimsenin
çuvalını.”
Bunun üzerine sıçanlar; “biz çuval delmesek aç kalırız, çoluk çocuğumuzun
geçimini nasıl yaparız deyince, pıssık de “madem siz tövbe etmiyorsunuz öyle
ise bende tövbemi bozdum, sıçanların girdiği deliği kapatmış, elindeki tespihi
ve başındaki sarığı fırlatmış, sıçanlara; “haydi bakalım bundan sonrada siz
eski yolunuza, bende eski yoluma” demiş ve pıssığe tam yakışan bir helalleşme
hikayesi de burada sona ermiş.