Dolar (USD)
32.59
Euro (EUR)
34.78
Gram Altın
2504.87
BIST 100
9685.06
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

19 Mart 2015

Bir gün herkes yaşlanacaktır

Büyük işler kuvvet ve vücut çevikliği ile değil, olgun fikir ve hakimiyetle görülür. Yüzü ışığa ve gerçeğe yönelmiş olan insan her zaman gençtir ve genç kalır. Gençler ümitleriyle, yaşlılar hayal ve hatıralarıyla yaşarlar. İnsanın yaşı, ruhunun gençliğine yahut ihtiyarlığına bağlıdır. Yaşlılık, renkli rüyaların yerini pişmanlıklar doldurduğu zaman başlar. Hayatta dinç kalmanın en iyi yolu, zihnen genç kalabilmektir. Bu da kitap okumayı, fikri ve sosyal çalışmayı devam ettirmekle mümkündür. Yüzümüzdeki kıvrımların değil, aklımızdaki buruşuklukların meydana gelmesiyle yaşlılık başlar. Yaşlılık, ruhen çökenlerde hayatın sonbaharını gözleme, ruhu genç kalanlarda ise bilgelik dönemidir.

İnsan gençliğinde öğrenir, yaşlılığında anlar. Yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir, çıktıkça yorgunluğunuz artar belki ama görüş açınız genişler. Her şeyi daha objektif görmeye başlarsınız. Gençliğin güzel bir yüzü var ise, ihtiyarlığın güzel bir ruhu vardır. Hoş bir biçimde yaşlanmanın sırrı, yeni insanlar tanıma ve yeni şeyler görme coşkusunu asla kaybetmemektir. İnsan, ihtiyar olmaya karar verdiği gün ihtiyarlar. Bilgili ve erdemli olanlar asla yaşlanmazlar. Yaşlılık düşüncesine düştüğünüz anda ihtiyarlamışsınızdır; çünkü artık düşünmeye mecaliniz kalmamıştır. Çevrenizi değiştirmeye ve sosyal çalışmalarınızı artırmaya devam ettiğiniz sürece gençsiniz. Herkes inancı kadar genç, şüphesi kadar ihtiyar; kendine olan güveni kadar genç, korkusu kadar ihtiyar; umudu kadar genç, yeisi kadar ihtiyardır. Yaşlılık, cahiller için hayatın kışı olabilir ama bilgili insanlar için hasat mevsimidir. Yaşlı olup genç görünmek, kesinlikle genç olup yaşlı görünmekten daha iyidir. Yaşlılarda sadece maziyi gördüğümüzü zannederiz, halbuki iyi baksak, mazi kadar istikbalimizi de görürüz. İnsanlar yılları doldurunca değil, ideallerini kaybedince yaşlanırlar. Seneler ancak ciltte değişikliklere vesile olur ama heyecanı yitirmek ruhu buruşturur.
"Küçüklerine şefkat, büyüklerine saygı göstermeyen bizden değildir." düsturunu benimseyen, "Herhangi bir genç yaşlılığından dolayı bir ihtiyara hürmet ederse, Yüce Allah da yaşlandığında ona hürmet edecek kimseler halk eder." Müjdesine inanan, "Ana ve babasının ihtiyarlık zamanlarında, bunlardan birine yahut ikisine yetişip de, bunlara gereken hürmet ve hizmette bulunarak Cennet'i hak edemeyen kimsenin burnu yerlerde sürünsün!" uyarısıyla her dem uyanık olan, "Saçı sakalı ağarmış yaşlı Müslüman'a saygı gösterip ikram etmek, Allah'a saygıdandır." prensibini ilke edinmiş bir anlayışın mensuplarıyız.

"Sadece Allah'a ibadet edeceksiniz. Ana ve babanıza iyi davranacaksınız. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, sakın onlara "of!" bile deme! Onları azarlama! Onlara saygıyla hitap et!" ilahi emrine inanmış, "Bereket, büyüklerinizin yanındadır." Peygamber mesajını almış ve o değerleri insani vasıflarla özümsemiş bir ümmet olarak bize düşen görev bu prensipler çerçevesinde yaşamaktır.

Bir gün herkes yaşlanacaktır. Yaşlılık, geçmişin muhasebesinin yapıldığı, tecrübe ve birikimlerin yeni kuşaklara aktarıldığı, anılarla yaşanılan bereketli bir dönemdir. Yaşlılık manen yükselme çağıdır. Yaşlılar, bize kanlarından kan veren, canlarından can katanlardır.

Tecrübeleriyle bize ışık tutan, anılarında şanlı tarihimizi bulduğumuz, fikirleriyle topluma yön veren, yürekleri gibi ruhları da genç ve güzel olan, inançlı, güvenli, umutlu, azimli, gözlerinde mazi kadar istikbalimizi gördüğümüz büyüklerimizin kıymetini bilmemiz ümidiyleu2026