Bir gün geri döneceğiz!
Bir zamanlar bu topraklarda dervişlerin/gönül insanlarının aşkla kavrulmuş kalp atışlarını duyardınızu2026 Toprağı kabartan bir aşktı bu. Tur dağındaki Musa ile ellerindeki asa ile Yakub'un gözyaşları ile aşkın peşine, Mevla'nın peşine hakikatin peşine düşen tertemiz insanlardı onlar. Usulünce gelen herkese kapılarını açtılar. Dikeni gül, zehri bal eylediler. "Gönül kıranın abdesti tutmaz" dediler. "İlham alan alemden ibret alır" dediler. Bilimin, kültürün, sanatın, edebiyatın, felsefenin ve mimarinin en üst seviyede yaşandığı adaletin ve ortak aklın tesis edildiği, insana kıymet verildiği harikulade bir dönem yaşandı.
Hz. İbrahim, Hz. Hud, Hz. Lut, Hz. Davut, Hz. Nuh, Hz. Eyyu00fbb, Hz. İsa ve Hz. Muhammed'in (sas) yolları Şam'da kesişti. Hz. İbrahim, Nemrud'un ateşinden çıktıktan sonra Şam'da nefeslendi. Hz. Hüseyin oradau2026 Selahaddin Eyyübi oradau2026 Bilali Hebeşi Şam'da vefat etti. İmam-ı Gazali, İhya-yı Ulumiddin'i Emeviye Camii'nde yazdı. Hz. Zekeriya (as) bu topraklarda yaşadı. Mevlana ile Şems burada buluştu. Binlerce bilim adamı bu topraklarda yaşadı. Ve huzur içinde geçen tam 403 yıl.
Bugün enkaz altından çıkardıkları ölü çocuklarımızın solgun yüzlerini gösteriyorlar bizlere! Paranın gücünü kullanarak coğrafyamızı paramparça ettiler. Bombalarla harabeye döndürdüler şehirlerimizi. Bugün topraklarımız sağa sola çaresizce koşturan Müslümanların feryatlarıyla inliyor. Yerle kurduğumuz o derin irfani bağı koparttılar. Topraklarımızı terörle, bombalarla parçalamak/bölmek ve bizleri kanlı kaos ortamına mahkum etmek istiyorlar. BOP bunun için vardı. Küresel tefeci sistemin hedefinde Türkiye var. Irak, Libya, Mısır, Suriye, Filistin toprakları kan ağlıyor. Türkiye'yi ise en son seferde fethedilecek ülke olarak görüyorlar! Erdoğan, 22 İslam ülkesini hedef alan, liderlerini gözlerimizin önünde paramparça eden bu zalim düzeneğe başkaldırdığı için bugün Deccal ilan edilmiş durumdadır. Bu yüzden terör saldırıları sıklaştı. Ülkemizi bize dar etmeye çalışıyorlar.
Bakınız bugün başta Siyonistler olmak üzere batı dünyasında topyeku00fbn bir "Hıttin Savaşı" korkusu vardır. Bu korkuyu bir türlü üzerlerinden atamadılar. 1187'de Taberiye Gölünün batı yakasında Taberiye kalesi yakınında bulunan volkanik boynuz şekilli Hıttin köyünün tepesinde Selahaddin Eyyübi'nin haçlı ordusunu perişan ettiği bir savaştır bu. Ellerinden gelse Hıttin'i hafızalarından kazıyacaklar. Bu savaştan sonra Müslümanları yeryüzünden silmek için toplanan "Türk Vergisi" arttırıldı. Yeniden geldiler ancak başaralı olamadılar. Bugün bu hezimetin bir daha yaşanmaması için akıl almaz şiddet uyguluyorlar. Selahaddin Eyyübi olarak gördükleri Erdoğan'dan çok korkuyorlar. Bu yüzdendir ki büyüdüklerinde intikam almasın diye bilhassa çocukları katlediyorlar.
Dünyayı ıslah etme misyonunu kendinde gören istilacı batı zihniyeti ve yol arkadaşları bugün çöküşün arifesindedir. Çökerken tüm insanlığı da bu girdabın içine sokmak istiyorlar. Sorunumuz odur ki bu gerçeği içimizdeki bazı İslamcılar hala göremiyor. Hala İslam coğrafyasını batı sistemi içinde değerlendirmeye tabi tutan bir sefaletle karşı karşıyayız. 50 yıldır İsrail ve ABD konsoloslukları önünde pankart açıp, bağırmaktan öte bir vizyon geliştiremediler. Küresel tefeci sistemin gücüne iman eden bu zevat " dava" kisvesi altında dünyalık iktidar, para, şöhret ve gösteriş illetinden bir türlü kendini kurtaramadı. Oysa derdimiz büyük. İşimiz zor. Mücadelemiz çetin. İçerideki NATO'cu ihanet çetesi boş durmuyor. Ülkemize 90'lı yılların karanlık senaryolarıyla, darbe ve iç savaş planlarıyla diz çöktürmek ve bizleri Haçlı koalisyonuna teslim etmek istiyorlar.
15 Temmuz'da milletimizin gösterdiği olağanüstü direncin şokunu üzerlerinden atamayan Gladyo milletimizden intikam almak için yeni operasyonlar tertipliyor. İçeride de Türk-Kürt, Alevi Sünni çatışması için fırsat kolluyorlar. Lakin Anadolu insanının feraseti, dik duruşu bunu engelliyor. Türkiye'yi twetter aleminden ibaret sananlar ne yazık ki dışarıdaki bu sosyolojiyi okuyamıyor. Oysa dışarıda başka bir dünya var ve orada sahici anlamda karar vermiş, Türkiye'yi/dünyayı tahsillilerden daha iyi okuyan feraseti, basireti, irfanı, imanı kuvvetli bir millet var. Çok şükür var!
Mazlum insanlar için elinden geldiği kadar sahici/samimi mücadele eden, dünyayı bu felakete karşı bilinçli olmaya çağıran, ülkesini her geçen gün güçlü bir ülke yapmak için kelle koltukta mücadele eden liderimizi bu konuda samimiyetsizlikle suçlamak büyük haksızlıktır. Erdoğan'ın yükünü omuzlamak yerine onu yarı yolda bırakmak insafsızlıktır, vicdansızlıktır. Türkiye bugün direnen son kaledir. Bu kale düşmeyecek Allah'ın izniyle. Kimse ülkemizi iç savaş ortamına çekemeyecek ve direncimizi kıramayacaktır. Bizler Hıttin Savaşı'nı unutmadık, Malazgirt'i, Çanakkale'yi, 15 Temmuz'u unutmadık. Evet, bugün kadim şehirlerimiz ateş altında, çocuklarımızı öldürüyorlar, bizi birbirimizi kırdırmak için her yolu deniyorlar.
Bedenlerinden kanı çekilmiş solgun çocuklar için, çocuklarını enkaz altında bırakan anneler için direneceğiz. Zaman küçük gündelik hesaplar yapma zamanı değildir. Ülkemiz tehdit altındayken içeride iktidar hırsına kapılmış zavallı, çaresiz, omurgasız insanların algı oyunlarına yenik düşmeyelim. Evi başına yıkılmış Halep'li Müslüman kardeşimizin dediği gibi; bir gün geri döneceğizu2026 Ve inşallah bir gün kendi coğrafyamızın efendisi olacağız.
