Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Bir dünya yangını bu  (2)

Anlarız ahı olanların nelerde hakkı olduğunu. Anlarız o vakit sönen ocakların müsebbibi olanların da hesap vereceklerini. Yanmış yıkılmış Ortadoğu’nun hesap sorucu olarak yetim çocuklarının gözlerimizin içine bakıp oraya bir dinmemiş ah bırakacaklarını anlarız neden sonra.

Bizler rahat rehavet kuşanmış evlerimizde envai çeşit belenirken, açlıktan ölen iskelet haline dönmüş Arakan’lı çocukların bakışları düşer sofralarımıza… Hesap sorucu olarak yeter… Okulsuz kalan Suriyeli çocuklar kıyın kıyın bakarlar kırgın ve kederli gözleri ile… Hesap sorucu olarak tüm mazlumlar karşımızda dostlar. Dünyaya hesap sorucu olarak kan gölüne dönen Ortadoğu’nun yetimleri var, onlar Akdeniz’in kıyılarına vuran yetimler…

Hesap sorucu olarak daha neler neler var ey dostlar…

Kâbe-i Mükerrem’e var, Mescid-i Nebevi var, Kubbe tül Sahra var… Gitmediğimiz, dolduramadığımız, boş bıraktığımız, mescitlerimiz var. Kadim camilerimiz, Sultan Ahmet, Süleymaniye, Selimiye, Bursa, Diyarbakır Ulu Cami, Yavuz Sultan Selim, Fatih Camii ve dahi mahallemizin camisi var dostlar…

Hesap sorucu olarak cem olarak kılamadığımız namazlarımız var…

Yürekten yüreğe akmayan ikiyüzlü dostluklarımız, riyakâr akrabalıklarımız var.

Şimdi yığalım bakalım, yığalım malı, parayı, eşyayı, tam zamanı…

Şimdi yığdığımız tüm varsıllar hesap sorucu olarak karşımızda…

Şimdi dostlar, “ilahi bir ayet” gibi inen virüs vakası bize neler söyler. Neler düşündürür, hangi hikmetleri barındırır içinde dönüp ona bakma zamanlarındayız.

Şimdi terk ettiğimiz kendimize, ailemize, eşimize, çocuklarımıza, akrabalarımıza, dostlarımıza, büyüklerimize, camilerimize, Mekke’ye, Medine’ye, Kudüs’e, İstanbul’a, Diyarbakır’a, Bursa’ya başka bambaşka duyarlılıkla bakma, dönme zamanlarındayız.

Kendimize yürüyelim dostlar, malayani tüm ayartanlarla doldurduğumuz sadrımızı, açalım Rabbimize. O bilir, o her şeyi bilir… Mazlumları da bilir zalimleri de bilir.

Bizler merhamet toplumuyuz, iyilik erleri olarak var olacağız inşallah. İyilik bizim ellerimizden, yüreğimizden bir dua sıcaklığında akacak her daim mazlum coğrafyalara, bunu da aşacağız.

Şimdi başımıza belaların yağdığı, baharın fışkırdığı şu ahir zaman dünyasında açalım ellerimizi.

Ey Rabbimiz ellerimizi, bedenimizi, tüm azalarımızı suyla sabunla arıtıyoruz da yüreğimizin kirlerini arıtmak için senden yardım istiyoruz. Ey Rabbimiz bizlere yardım et. Arındır bizleri, temizle yüreklerimizi…

Kuşatmalar yaşadığımız zamanlardayız Rabbimiz, evlatların, eşin, ana babanın birbirine faydası olmadığı zamanlardayız Rabbimiz bizlere huzur ver bereket ver. İnşirah ve kurtuluş ver…

Ey Rabbimiz mazlumlara hâmi olan ülkem insanına kurtuluş ver, sağlık, afiyet ver… Nuh Peygamber, İbrahim Peygamber, Musa Peygamber, Yunus Peygamber, Yusuf Peygamber ve Efendimiz Muhammed Aleyhiselama’a verdiğin müjdeleri bizlere de ver. Onları afetlerden, tufanlardan, istilalardan, kuyulardan, ambargolardan nasıl kurtardınsa bizlere de öyle kurtuluşlar nasip eyle.

Ey Rabbimiz biliriz ki yaşadığımız bir sünnetullahtır. Ve sen buyuruyorsun ; “Allah kişiye ancak gücünün yeteceği kadar yükler; kazandığı iyilik lehine, ettiği kötülük de aleyhinedir.” (Bakara – 286) Yaşadığımız bir ahir zaman vebasıdır. Sen ki bizleri muhafaza eyle… Ve Senin öğrettiğin o muhteşem duan ile Sana yalvarıyoruz Rabbim:

“Rabbimiz! Eğer unutacak veya yanılacak olursak bizi sorumlu tutma. Rabbimiz bizden öncekilere yüklediğin gibi, bize de ağır yük yükleme. Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmeyeceği şeyi taşıtma, bizi affet, bizi bağışla, bize acı. Sen Mevlamızsın, kâfirlere karşı bize yardım et.” (Bakara – 286)