Dolar (USD)
32.55
Euro (EUR)
34.91
Gram Altın
2445.98
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

31 Mart 2015

Bir diktatör'ün günlüğü

Mustafa Kemal buyurmuş. 'Biz ne yaparsak halkla yapacağız!' Ve ilk hareketinden bu tarafa her adımda her devriminde halkla! kolkola girmiş ve bu teveccühle iktidarını perçinlemiş. İddialar bu yönde değil mi!
O yüzden dışbasında nasıl bir ortak nokta bulunmuşsa Erdoğan gibi diktatörlükle itham edilmiştir.
Öyledir efendim. Çokca Kemalistin bilerek yahut bilmeyerek iftiharla gündem ettikleri dışbasının Atatürk hayranlığının alt metni, evet kelimenin tam anlamıyla alt metinde Türkiye'nin Diktatörü olarak lanse edilmiştir. Ama Kemalistlerin pazarlamasına bakarsanız Dehasıyla(bunu açacağız), Kahramanlığıyla,Yüceliğiyle manşet olduğu iddiasıyla öndedir!
Mesela ilk Times dergisine kapak olduğunda yıl 1924 Mart nüshası.
Yok yahu, Kemalistlere falan kapak olduğu yok. Dergi bu dergi! Tamam 'Diktatör' diye 'kapak' yapmışlar amau2026
Evet efendiler, yine araştırmacı ve de yeni tür soruşturmacı gazeteci olarak üşenmedik ve başta dünyaca ünlü Amerikan Times dergisi olmak üzere dönemin medyası üzerinden Mustafa Kemal okumasını size yansıtmak istedik.
Bakalım kimler memnun olmuş ve olacak ve hem burun kıvırıp hem de 'işlerine geldiği' gibi Mustafa Kemalve Erdoğan kıyaslaması yapanlar, üstelik üstüne basa basa dış dünyayı yani batıyı da destekçi göstererek Erdoğan'a saldıranlar aynı Batının Mustafa Kemal değerlendirmesine ne diyecekler!
Hemen hemen Times dergisi çıktığı günden itibaren her nüshasında dönemi süresince Mustafa Kemal'den bahsetmiş ve bu bahisleri gerek doğrudan gerek batı dünyasının gözünden gerekse bizzatihi Mustafa Kemal'in ağzından 'diktatör' olarak tanımlamıştır. Bu bakımdan Cumhuriyetin ilanına mütakip Mustafa Kemal iktidarını perçinlemiş ve de bu sıfatı doğrudan yahut dolaylı üzerine almıştır.
Aslında araya şunu da katmak meselenin 'ilginç' boyutuna katkı sağlıyacaktır. Dine bakıştaki 'muazzam' değişimi mesela.
İnanın bazısını yazmak o kadar güçki!
Zamanın ve 'Diktatörün' dışişleri bakanı Tevfik Rüştü(Aras) gazetecilere 1927'de verdiği demeçte 'domuz eti çok güzel bir yiyecektir hatta en iyilerindendir ve din bunu yasaklasa da bu fikir ortadan kalkacak(ölecek) yeni nesiller afiyetle yemeye alışacaklardır' diyor!
Hele hele! 1929 Aralık nüshasında resmen ve alenen Mustafa Kemal'e 'ŞEYTAN' deniyor mesela!
İfade aynen şöyle; 'Şeytani zekalı, sarkık kaşlı, delici bakışlı kurnaz Diktatör Mustafa Kemal Şeytana bile akıl verecek fikre imza attı!'
1931 Haziran nüshasında başka ilginç değerlendirme de 'şapka devrimi' için. 'Fesi kaldırıp şapka giydiren Diktatör Kemal henüz geleneksel nargileyi kaldırıp Türklerin ağzına pipo ve sigarayı veremedi' diyor.
İlerliyen dönemlerde bu devrimlerin gerçekleşmesi için dünyanın en ağır vergilerinin konduğunu da yine Times'dan öğreniyoruz.
Böyle uzayıp giden dökümü var velhasılı. Belki başka zaman devam ederiz malumatfuruşluk anlamında, ancak mesele anlaşılmışdır sanırım.
Bu durumda batı dünyası hem Mustafa Kemal'e hem Erdoğan'a mı düşman? Yoksa sadece Mustafa Kemal'e mi düşman yahut sadece Erdoğan'a mı yahut birinden birine mi dost?!
***
Hikmet hükmün sahibidir Dostum. Mühlet sen bilmesen de muayyendir, müddet istemeseler de kesindir.
Yazarımız Yakup Köse'nin yanındayız.