Bir devrin/m hikayesi
1960’lar Türkiye’si. Dünyada bilim ve teknoloji alanında ciddi adımların atılmaya başlandığı bu dönemde Türkiye de bu alanda bir şeyler yapmak istiyor. Seçilmiş Demokrat Parti hükümetini darbe ile deviren cuntanın başındaki isim olan Cemal Gürsel’in hedefi yerli bir otomobil üretmek.
1961 yılında Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın çalışmaları sonucu Ankara’da Türkiye’nin ilk “Otomotiv Sanayi Kongresi” gerçekleşir. Kongrede konuşan Cemal Gürsel, Türkiye’nin kendi taşıtlarını üretebilecek güce sahip olduğunu söyler. Kongre sonrası farklı işletmelerde çalışan 24 Türk mühendise tamamen yerli imkanlarla bir otomobil üretmeleri emri verilir.16 Haziran 1961 tarihinde emir tebliğ edilir ve teslim tarihi 29 Ekim 1961 olarak belirlenir.
Daha önce böyle bir projede yer almamış 24 genç mühendis için beş aydan az bir sürede yerli otomobil projesini nihayetlendirmek, Eskişehir Demiryolları Fabrikasının o dönemki şartlarında elbette çok zordu. Genç mühendisler bu konuyu milli bir mesele haline getirip 29 Ekim 1961 günü iki adet “Devrim” aracını törenler için Ankara’ya göndermişlerdi.
Sonrası malum hikâye. Cemal Gürsel’in dediği gibi: “Garp kafasıyla araç yapılıp Şark kafasıyla benzin konulmadığı için” Devrim yolda kalmıştı. Aslında o dönem için yolda kalan sadece Devrim değil, bir ülkenin umuduydu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın göreve geldiği ilk günden beri mütemadiyen tekrarladığı ve arzu edilen neticeye ulaşamamaktan dolayı üzüntü duyduğunu ifade ettiği “yerli otomobil” rüyası, nihayet gerçek oldu. Uzun yıllar üzerinde uğraş verilen ve her aşamasında gelecek düşünülerek tasarlanan TOGG, nihayet seri üretime başlıyor.
Tıpkı Devrim gibi TOGG da Türkiye için dört tekeri ve motoru olan bir metal yığınından çok daha fazlasını ifade ediyor. Bu topraklara ait bir değerin vitrinde olması fikri bile ülke insanını fazlasıyla gururlandırıyor. En azından büyük bir kısmını…
Kılıçdaroğlu ve Akşener, 29 Ekim’de açılışı yapılacak TOGG Fabrikasına davet edildiklerini ama gitmeyeceklerini açıkladılar. CHP Milletvekili Tahsin Tarhan’ın 2017’de söylediği “Yerli otomobil yapmak yol yapmaya, köprü yapmaya benzemez. Bilgi ister, teknoloji ister, donanım ister” cümlesinin altında kalmamak için mi böyle bir tavır sergiliyorlar, bilinmez. Bu ilgisizliğe karşı söylenebilecek tek şey, çocukları büyürken aile efradına sitem eden ebeveynlerin kullandığı şu cümle olabilir ancak:
