Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
26 Aralık 2021

Bir devir 'Yavaşça' sona eriyor

2021 Yılı, kültür sanat dünyasında yaprak dökümüne sahne oldu. Sezai Karakoç’un ardından Alaeddin Yavaşça da sonsuzluğa yürüdü.

Mehmet Nuri Yardım

Ölüm hak ve hakikattir. Hazret-i Âdem’den bu yana insanlar doğuyor, büyüyor, yaşıyor ve dünyaya veda ediyor. Bu değişmez kaideye rağmen yakınlarımızın, sevdiklerimizin vefatları yine de bizi sarsıyor, hüzünlendiriyor. Bu yıl da ilim, sanat, kültür ve edebiyat dünyamızdan birçok şahsiyet “Dönün!” emrini ve davetini alıp bize veda etti. Şairler, yazarlar, düşünürler, gazeteciler, yayıncılar, ilim, fikir ve sanat adamlarından pek çok isim, gözyaşları içinde ebedî âleme yolcu edildi. Şüphesiz bunlar arasında bizi en çok kederlendiren isimlerin başında merhum mütefekkir, şair Sezai Karakoç vardı. Perşembe günü Hakkın rahmetine kavuşan musikimizin çınarı, büyük icracı ve bestekâr Prof. Dr. Alaeddin Yavaşça’yı da dün Fatih Camii’nden yolcu ettik. Hayatından bahsederken, “En büyük atamız Fatih Sultan Mehmed’in Kaptan-ı Derya’sı Kırım doğumlu Yavaşça Mehmet Şahin Paşa’dır.” diyordu.

YAŞARKEN EFSANEYDİ

Alaeddin Yavaşça Türk mûsikîsinin çok değerli isimlerinden, yaşarken efsaneleşmiş değerlerindendi. Gerek bestekârlığı, gerekse icracılığı ve bütün bunların üstünde gönül insanı oluşuyla bizim ruh ve sanat dünyamızda mümtaz bir mevkie sahipti. Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı’nda çalıştığım zamanlar Alaeddin Hocamız arada bir mekânımızı şereflendiriyordu. Hocası Sadettin Kaynak’ın vefat yıldönümünde kendisini vakfa davet edip dinlemek istedik. Bir arabayla getirtilecekti. Tarih 12 Kasım 2011. Aslında bu hizmetler için bir şoförümüz vardı. Misafirlerimizi alıp geliyor, sonra da evlerine bırakıyordu. O gün gelemedi ve bu güzel hizmet düştü. Alaeddin Hoca’yı Beşiktaş’taki evinden ben alıp gelecektim. Adresi aldım ve büyük bir heyecanla gittim. Ev, Maçka’ya çıkan Serencebey Yokuşu üzerindeki caddenin ara sokağındaydı. Rahatlıkla buldum. Hocayı oturduğu daireden aldım. Eşi Ayten Hanımefendi bizi yolcu etti. Yola indik. İşin en zor tarafı, taksi bulabilmemizdi. Caddede bir süre bekledikten sonra bizi gören bir taksi durdu, hemen bindik.

MAÇKA’DAN SULTANAHMET’E

Yolda sohbet ediyoruz. Benim Türkoloji mezunu olduğumu öğrenince sevindi. “Bizim Faruk Kadri Timurtaş Hocanız oldu mu?” diye sorunca “Evet efendim, ama kısa süre derslere girebildi. Malumunuz son dönemde bir felç geçirmiş, rahatsızlanmıştı. Ama fakülteden aldığımız karnemde imzası var.” cevabını verdim. Meğer akrabalıkları varmış. Yol boyunca sohbet ettik. Daha ziyade Türkçenin meselelerini konuştuk. Alaeddin Beyefendi de Timurtaş ve Muharrem Ergin hocalarımız gibi bu konuda dertliydi. Dilimize gereken hassasiyetin gösterilmesi gerektiğini söylüyordu.

Kabataş ve Eminönü üzerinden Sirkeci’ye geldik. Sultanahmet’te yol düzenlemesi yapılıyordu. Trafik felç. Şoförümüz, “Sirkeci’den Çemberlitaş’a çıkamayız, iyisi mi Cankurtaran tarafından gidelim, yol daha rahat olur.” dedi. Oradan gittik. Ama yine de zorluk çektik. Ara sokaklara girdik, ana yollara döndük. Velhâsıl çok dolaştık. Ben mahcup vaziyette “Hocam kusura bakmayın, yol hâli.” deyince Hoca, “Yok yok ben çok memnun oldum. İyi ki dolaşıyoruz. Çünkü çocukluğum Sultanahmet’te geçti. Eski hatıralarımı yâd ediyorum.” karşılığını vermesin mi? Bunu duyunca derin bir nefes aldım. Uzun bir çabadan sonra taksi şoförümüz bizi Peykhane Sokağı’ndaki Köprülü Medresesi’nin önüne getirdi, indik. Programın başlamasına daha yarım saat vardı.

EN ÇOK ÖDÜL ALAN ÜSTAD

Alaeddin Yavaşça Türk müziğine en çok hizmet edip mükâfatlar almış sanatkârlardandı. Hocaya yıllar önce ESKADER olarak “Üstün Hizmet Ödülü” vermiştik. Tören Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi’nde gerçekleşmişti. Hatta plâketin verilişi sırasında ben de Hoca ile beraber sahneye çıkmıştım. Ödülü yakın dostu Dr. Cahit Öney vermişti. Salonu dolduranlar, Alaeddin Yavaşça’nın konuşmasını büyük bir heyecan içinde dinlemişlerdi. Hoca hakkında Şehir ve Kültür dergisinde bir yazı yazmış ve kendisini bundan haberdar etmiştim.

SANATIMIZA BÜYÜK VUKUFİYET

Alaeddin Yavaşça, musikimize engin vukufiyete sahip, Türk müziğinin temel meselelerinden haberdar olan, sanatın seviyesini korumak için var gücüyle çalışan bir sanatkârdı. Bir konuşmamızda, faydalandığı hocalardan bahsederken Dr. Suphi Ezgi, Hüseyin Sadettin Arel, Zeki Arif Ataergin, Sadettin Kaynak ve Münir Nurettin Selçuk’un isimlerini anmıştı. “Bunlar benim birebir meşk ettiğim hocalarım. Musikinin önemli inceliklerini öğrendiğim gerek icra bakımından gerekse makam seyirleri bakımından, gerek usuller hakkında bu hocalarımın bende çok büyük emekleri vardır. Onları rahmetle yâd ediyorum.” demişti. Yavaşça’nın müzik dünyasının dışında kültür, sanat ve edebiyat dünyasıyla da yakınlığı vardı. İbnülemin Mahmud Kemal İnal’in Mercan’daki konağına gidip eserlerini seslendiren ender şahsiyetlerdendi. Sanatta üstat-çırak, hoca-talebe münasebeti ile temayüz etmiş, kıymetli ustalardan ders almış, kendisi de seçkin talebeler yetiştirmişti. Hakkı Süha Gezgin ve Salim Rıza Kırkpınar liseden edebiyat hocalarıydı.

MEDENİYETİMİZİN MUSİKİSİ

Sohbetlerinde ve yazılarında bir medeniyet müziğinden bahsediyor ve bunu korumamız gerektiğini söylüyordu. Üstadın sanata bakışı şöyleydi: “Yüzyıllar ilerledikçe birçok atılım gerçekleşti. Yenilikler meydana geldi. Evet. Teknolojiyle birlikte bunlar oldu ve olacak. Ama bu bizim kökten gelen kültürümüzü kaybetmemize neden olmamalı. Yeniyi nasıl kabulleniyorsak, eskiyi de muhafaza etmeli, korumalı ve devam ettirmeliyiz. Sıradan bir iş değil bu sanat. Herkese nasip olmamış. Cenabı Hak yaratırken bazı kişilere nasip etmiş. Hiçbir toplum temelinden kopamaz. Eğer temelsiz oturtmayı denersen tutmaz. Olmaz. Evvela muhkem bir sanat temelin olacak. Ruh yapısını yücelten bir sanat anlayışın olacak. Yoksa yetişen yeni nesil sanattan hiçbir şey anlamaz.”

SANATIYAŞATAN SANATKÂRIMIZ

1950’de TRT’ye intisap eden, bu kurumda birçok görevde bulunan sanatkârımız, şeflik ve icracılık yapmış, yöneticiliği üstlenmişti. Ömrünü sanata hasreden Yavaşça, musikimizin haysiyetini korumuş ve içkili gazinolarda meze yapılan icraya şiddetle karşı çıkmıştı. Türk müziğinin seviyesinin korunmasında en büyük pay sahiplerinden birisi de şüphesiz Alaeddin Yavaşça olmuştur.

MENDERES’LE DOSTLUĞU VARDI

Alaeddin Hocanın, şehit Başvekil Adnan Menderes’le dostluğu vardı. Kıymetli sanatkârlarımızdan Fırat Kızıltuğ, Alaeddin Yavaşça hakkında 17 Eylül 2014 tarihinde kaleme aldığı bir yazıda, Menderes ile alakalı önemli bir hatırasını nakleder. Bir müzik programında sahnede Alaeddin Yavaşça vardır. Salonda bulunan Adnan Menderes kendisinden bir eseri seslendirmesini ister. Bu şarkı, Lem’i Atlı’ya aittir. Yavaşça’nın okuduğu ve Menderes’in duygulanarak dinlediği o hüzünlü şarkının sözleri şöyledir: “Bu imtidâd-ı cevre kim bahtın şitâbı var / Mihnet-medâr olan feleğe intisâbı var / Eyler nesîm-i subhu bize gird-bâd-ı gam / Bu rüzgâr-ı bî-mededin inkılâbı var”

“EFSANE GÜLÜM”

Günümüzün kıymetli şairlerinden Bâki Bilgin, “Gülüm” isimli şiirini Alâeddin Yavaşça’ya ithaf etmişti. Yazımızı bu şiirle taçlandırırken vefat eden bütün kültür sanat, ilim ve fikir insanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânları cennet olsun. “Âlem sana hayrân sana mestâne gülüm / Bir ben değilim hüsnüne pervâne gülüm / Nakş olmuş adın defter-i dîvâne gülüm / Bir ben değilim hüsnüne pervâne gülüm / Âşıklarının her biri efsâne gülüm / Dillerde gönüllerde adın vird-i zebân / Bülbüllerinin peyrevidir cümle cihân / Senden umulur hâsılı sultânım emân / Bir ben değilim hüsnüne pervâne gülüm / Âşıklarının her biri efsâne gülüm”

2021 YILININ KÜLTÜR SANAT KAYIPLARI

Ahmet Vefik Alp, Alaeddin Yavaşça, Ali Demirel, Atilla Pekdemir, Ayhan İnal, Bahar Korçan, Celal Yeniçeri, Cimilli İbo, Davut Göksu, Doğan Kuban, Demir Özlü, Toygun Ateş, Deniz Banoğlu, Doğan Cüceloğlu, Durul Gence, Ekrem Gökkaya, Ekrem Uytun, Emin Karaca, Ercan Turgut, Erol Bilem, Erol Günaydın, Erol Keskin, Faruk Tınaz, Fatma Özden Özkişi, Fazıl Ender Uzun, Ferhan Şensoy, Hasan Saltık, Hülya Nutku, Hüsnü Bayramoğlu, İbrahim Kalkan, İhsan Özgen, İlhan Daner, İlyas Uzun, İnci Çayırlı, İncilay Şahin, İsmet Uçma, Kaan Ertem, Kartal Tibet, Kemal Kuruçay, Mahmut Ali Meriç, Mehmed Said Aras, Mehmet Ekrem Dinler, Mehmet Genç, Mehmet Kutlular, Metin Çekmez, Mümine Güneş, Nadir Devlet, Necati Demirtaş, Nedret Güvenç, Nuri Gökalp, Nur Vergin, Nusret Çetinel, Oğuz Yılmaz, Özdemir Bayraktar, Radi Dikici, Rasim Öztekin, Semra Dinçer, Sami Kohen, Seçkin Türesay, Sezai Aydın, Sezai Karakoç, Şaban Çibir, Şaban Teoman Duralı, Tanju Cılızoğlu, Uğurtan Sayıner, Yalçın Turgut, Yavuz Bahadıroğlu, Yıldız Ayhan, Yılmaz Cesur, Yılmaz Yalçıner, Yusuf Bilge Büyükboyacı, Yüksel Şengel.

2-Alaeddin Yavaşça_43249bfb635bb5180ec98f3a683199b0.JPG

3-Alaeddin Yavaşça_3c271e167db0e160738c3ad73ac72d5e.jpg

4-Alaeddin Yavaşça_2c5dcd33d749f18cfe14157c1c60ec8f.jpg

7-Alaeddin yavaşça ile 30 mayıs 2012 ed.fak. eşiyle_61a6121d2e89722fcf27cb938f24d631.JPG

Yeni Proje - 2021-12-25T180353.112_0b30ba722d096473b2a494641f785cd4.png

Yeni Proje - 2021-12-25T180509.866_85a3974027259ce6d2d03f3952831a59.png

8-alaeddin yavaşça ile mny_655d753e94affbea427bf03322e66c54.jpg

9-İsmet Uçma_907a5f58e09fef845c35d9d9e5ba3cfc.jpg

10-Mehmed Genç_27eda18ba390889a619fa6550a30f779.jpg

11-Yavuz Bahadıroğlu_556d49ac8517509ba9239f06bdde1e92.jpg

12-Sezai Karakoç_79a09428a0d52843609a182787ef8829.jpg

13-Kartal Tibet_87c66c9ec3519c8361f5974c2e2d2899.jpg

14-Yusuf Bilge_0feae4869321675669362e66df032f2d.JPG