Dolar (USD)
34.58
Euro (EUR)
36.08
Gram Altın
3009.30
BIST 100
9472.96
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
12 Temmuz 2022

Bir başka yönüyle Hac

İslam’ın bir özeti olan hac, insanın yaratılış serüvenini de anlatır aynı zamanda.

Allah’ın yeryüzünde bir halife yaratmak murad ettiğini, meleklerin kendisine yeryüzünde kan dökecek ve ilahi emirleri çiğneyecek bir canlı mı yaratacaksın sorusunu yönelttiklerini, meleklerine, topraktan yarattığı ilk insan Âdem’e secde etmelerini emrettiğini, şeytan hariç bütün meleklerin secde ettiğini, Hz. Âdem ile eşi Hz. Havva’nın cennete konulduğunu ve şeytan ile gösterilen ağaca yaklaşmamaları konusunda uyarıldığını, onların bu yasağı unutup şeytana uymaları sonucu cennetten çıkarıldıklarını ve Arafat’ta dünya hayatına başladıklarını resmeden bir ibadet olan hac farizasında, ana görevler füsuktan (Allah’ın yasaklarından) sakınmak, refesten (eş ile cinsel ilişkiden) korunmak ve cidalden (Allah’a ve ayetlerine karşı inkârdan) kaçınmaktır.

Dünyevi olarak insanı eğiten hac ibadetinin insan hayatındaki yeri çok büyüktür. İnsanlık tarihi kadar eski olan hac ibadeti, ruhsal, bedensel ve mali boyutuyla insanın bütün müktesebatını kapsar. Diğer ibadetlerden farklı bir boyutu vardır. Maddi gücü yetenin ömründe bir defa yapmakla sorumlu olduğu hac farizası insanın hacdan sonraki ömründe çok farklı bir yaşantı içinde olmasına vesile olur. Daha bir sorumluluk bilinciyle yaklaşır ibadetlere. Daha bir anlayışla kılar namazlarını. Hac esnasında kazanılan şuur hayatın daha sonraki bütün aşamalarında etkisini gösterir.

İhramla hayatına beyaz bir sayfa açan insan, Kâbe’de yön duygusundan arınmış, putlardan temizlenmiş bir hayata başlar. Kefeni andıran ihram ölüm öncesi ölüme hazırlığı yaşatır. Dünyevi varlıklardan soyutlanıp uhrevi bir elbise içinde kendini hesaba çeker kişi. İçindeki putları söker atar, bir ve tek olan Allah’a kulluk bilinciyle donanır.

Tavafla bütün dünyevi hırs ve temayüllerden soyutlanır. Son nefesini vermiş ve artık dünya hayatına geri dönülmeyecek bilinciyle ebedi hayata yönelir. Dünyevi bütün makamların değersiz olduğunu kavrar. Üstünlüğün sadece ve sadece takva ile olabileceği gerçeğini görür.

Vakfe ile kendini haşir ve hesaba hazırlar. Mahşeri kalabalık olan Arafat’ta kıyamet senaryosunu yaşar. Dilleri, renkleri ayrı ayrı insanların kendi nefsani muhasebesini yaptığı bir âna şahitlik eder.

Şeytanı taşlarken kendi içindeki nefsanî eğilimleri yok eder. Kendi şeytanlarını taşlar adeta. Böylece insan ölümden korkan değil, onun yeni bir başlangıç olduğu bilinciyle dünya hayatını tasarlar.

Namaz ve oruç gibi bedenle yapılan ibadetlerde nefis terbiyesi ön plandadır. Zekât, sadaka ve kurban gibi mal varlığıyla yapılan ibadetlerde toplumsal dayanışma öne çıkar. Hac ise hem bedenen hem de mal varlığıyla yapılan bir ibadet olduğu için bu ibadette hem nefis terbiyesi hem de dayanışma ruhu devrededir. Her anı sembollerle dolu olan hac ibadeti, Kâbe’nin özelinde ruhun Allah’a yükselmesini temsil eder. Allah için, Allah’ın evi olan Kâbe’ye, toplu olarak, ibadet coşkusunun en zirvesinde, tarihi tevhid anlayışıyla, öte dünya hazırlığında, barış içinde, İslam’ın birleştirici ihtişamı eşliğinde, sabrı aşılayan tılsımıyla yapılan yolculuğun adıdır hac…

Bu bilinçle yapılan hac farizasından sonraki hayatın önemi ve kıymeti çok daha farklı olur.

Mevla’m tekrar tekrar nasip eylesin.