Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.73
Gram Altın
2961.64
BIST 100
9676.52
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
28 Kasım 2019

Bir Başarı Hikâyesi: Naim Süleymanoğlu

Naim Süleymanoğlu, herkeste heyecan uyandıran büyük bir başarının sahibi. Naim Süleymanoğlu, rekorlarıyla anıldığı gibi dünyaya verdiği mesajla da bilinir. Bu mesaj, Bulgaristan’da yaşayan Türklerin maruz kaldığı sindirilmenin, yok edilmenin ve soykırımın dünyaya duyurulmasıydı. Genç yaşta vefat etti ama bıraktığı iz sonsuz olacaktır.

Naim filmini, 23 Kasım Cumartesi günü Ankara’da MEB’in 81 ilden davet ettiği yılın başarılı öğretmenleriyle birlikte izledik. Her öğretmenin izlemesi ve öğrencilerine izlettirmesi gereken etkileyici bir film olmuş. Tebrikler!

MEB, 81 ilden Ankara’ya davet ettiği başarılı öğretmenleri yoğun ve etkileyici programlarla ağırlamaya çalıştı. Bu programlardan bir kısmını önceki yazımda anlatmıştım. Öğretmenlerimizden edindiğim intibâ, Naim filminin en güzel etkinlik olduğu yönünde idi. Her biri alanında başarılı projeler yürüten öğretmenlerimiz için de alanında dünya ve olimpiyat rekorları kıran Naim Süleymanoğlu’nun hayatının anlatıldığı filmde örnek alınacak nice başarı hikâyesi vardı. Azim, kararlılık, sabır, disiplin, adanmışlık ve cesaret hepsi bu filmdeydi. Başarı için olmazsa olmazların gösterildiği filmde hepimiz için ders vardı.

Naim filminde tarihsel gerçekliği, 1980’lerde Bulgaristan’da Türklere uygulanan etnik ve kültürel soykırımı görmek mümkün. Filmin başlamasıyla içinize derin bir hüzün çöküyor, boğazınızda her şey düğümleniyor, göğsünüze bir dağ oturuyor, nefesinizi tutup filmi izliyorsunuz. Bir de o zulüm yıllarını hatırlıyorsanız tam bir trajedinin içine düşüyor ve ağlamaya başlıyorsunuz. Ben şahsen ağladım, ağlayanları da gördüm.

Filme konu olan hikâye, 1977 Bulgaristan günlerinden 1988 Seul Olimpiyatları’na kadar olan dönemi kapsıyor. Teknik yönden değil ama sosyo-politik yönden söylenecek çok şey var. Küçük yaşlardan itibaren büyük ağırlıkların altına giren bir gencin neler yapabileceğini görüyorsunuz. Pedagojik yönden de ele alınacak sahneler vardı. Havuz kenarında halter çalışan sporcuların söyleneni bir türlü anlayamaması üzerine, kenardan izleyen küçük Naim’in giderek, halteri bir çırpıda kaldırması, hem de önceden hiç ders almamasına rağmen halter hocasının dikkatinden kaçmıyordu. Filmi izleyen öğretmenler için oldukça önemli bir sahne idi. Öğretmen nedir dense, tek kelime ile “kâşif” derim. Filmdeki bu karede bir kâşif vardı. Naim’i keşfetti ve onun hayatını değiştirdi. Öğretmen kâşif olmalı, her çocukta gizlenen olağanüstü yeteneği keşfetmeli. Filmde sonraki sahnelerde de Naim ile çok yakından ilgilenen bir hoca var. Naim’e, çok yol yürüyecek bu ayaklar, çok, diyordu hocası. Hatta küçük Naim, antrenmanlarda yorulup uyuyor. Hocası, küçük Naim’i kucağına alıyor ve yatağına götürüyor, çoraplarını çıkarıyor, yatırıyor. Bir çalışma anında Naim’e söylediği şu sözler ise hepimiz için altın değerindeydi: “Gölgede duranın gölgesi olmaz. Güneşte dur ki gölgen olsun. İnsanlar gölgene sığınsın.” Naim’in başarısına sığınmıştık, politik sahada elde edilemeyen başarıları halter sporu ile elde etmiştik. Filmde Naim’in ağzından çıkan şu cümle de çok mühimdi: “Ben konuşursam dünya dinler!”

Yatılı okullarımızda benzer manzaralar vardır muhakkak. Öğretmenler Günü nedeniyle izlenen bu filmden de anlaşılıyor ki bir öğretmen bir çocuğu keşfediyor, bir çocuk da bir dünyayı değiştirebiliyor. Bulgaristan’da komünist parti, dünyaya kapalı bir yönetim anlayışı ile tüm iletişim kanallarını kapatarak Türklere uyguladığı baskıları gizlemeye çalışıyordu ama Naim bu oyunu bozdu. Avustralya’da katıldığı yarışmalardan kaçıp, Türk Büyükelçiliğine sığınan Naim için dönemin Bulgaristan lideri Todor Jivkov, bir tek Naim kaçacağına beş yüz bin Türk kaçsa daha iyiydi, diyor filmde. Demek ki yetiştirdiğiniz başarılı bir genç yüz binlerce insandan daha etkili. Bu etkiyi sağlayan sebep ise başarılı bir sporcu oluşu idi. Şimdi buradan eğitim sistemimize bir bakış getirelim. Okullarımızda her öğrencinin mükemmel derece her dersi başarmasını bekliyoruz. Oysa Naim örneğinde olduğu gibi bir çocuktaki cevheri keşfedebilsek sadece o çocuğu değil, bir milleti kurtarmış oluyorsunuz. Naim Süleymanoğlu özgürlüğüne kavuştuğunda ve Olimpiyat Şampiyonu olduğunda tüm dünyanın gözü önünde şu konuşmayı yapıyor: “Camilerimizi kapattılar. Türklüğümüzü unutturdular. Çok zülüm yaptılar.” Tüm insanlık adına yapılan bu konuşmayı tüm dünya alkışlıyordu. Naim’in sadakatini ve milleti için fedakârlığını gördüğümüz, anımsadığımız şu sahne de önemliydi: ABD’li yetkililer Naim’e büyük servetler öneriyor, büyük markalarla sponsorluk anlaşmaları sunuyorlar ama Naim’in cevabı ise kulağımıza küpe türünden: “Ben, Bulgaristan’da zulüm görenlerin sesi olacağım, bu markaların değil.”

MEB, 81 ilden Ankara’da ağırladığı başarılı öğretmenlere bu filmi izlettirmekle çok güzel bir iş yaptı. Tüm yetkililere bir kez daha teşekkür ediyoruz. Beş gün dolu dolu geçen ve makam kabullerinin olmayışı ile hayal kırıklığına uğrayan öğretmenlerin imdâdına Naim Süleymanoğlu yetişti. Başarı hikâyesiyle herkese örnek olan Naim Süleymanoğlu, milletinin sesi oldu. Ruhu şâd, durağı cennet olsun.