Bir adaylık uğruna ne davalar satılıyor!
18 Şubat’ta sona eren ve büyükşehir olan illerde belediye meclis üyelikleri, diğerlerinde ise hem belediye hem de il genel meclis üyelikleri için çok çetin mücadele verildi.
Yerel seçim sonuçlarını milletvekili seçimleri sonuçlarından farklı kılan önemli bir faktör de her ilçede bir belediye başkan adayı ve onlarca meclis üyesinin de kendileri için seçim çalışmasına aktif katılım sağlamalarıdır. Bu, seçim sonuçlarına olumlu etki edebileceği gibi, adaylardan dolayı tepkisel davranan seçmenin sonuçları olumsuz etkilemesi de söz konusu olabiliyor. Bu tür tepkiler her seçim döneminde bilhassa iktidar partisinin belirleyeceği adaylara yöneliyor.
Geçtiğimiz günlerde Şanlıurfa, Bingöl, Mardin, Batman ve Diyarbakır’da seçmenin nabzını tuttuk. Karaköprü AK Parti İlçe Başkanı istifa etse de Şanlıurfa’da Büyükşehir seçimleri ön plana çıkarken Bingöl, Batman, Mardin ve Diyarbakır’da meclis üyelikleri üzerinde yaşanan gerginlikler ön plandaydı.
Haksız eleştiriler yapılıyor
Her seçim döneminde adaylarla ilgili polemik yaşanıyor. Liyakat hakkında haklı haksız eleştiriler oluyor, lâkin ayan beyan rezaletlere imza atanlar hakkında konuşulanlar her seçimde artarak devam ediyor.
Bu durum seçmenin, aday adayı olanların kırılmalarına, küsmelerine neden olabiliyor. Ancak partinin bu kırgınlık ve küskünlüklere dair etkili, sonuç alacak çalışmaları olmalı değil mi? Kaç ilçede hatta ilde bu küskünlüklerden dolayı seçim kaybedildiğini biliyorum. Şimdi daha çok dikkat edilmesi gereken Şanlıurfa 2009’da böyle kaybedildi, daha önce Bingöl de böyle kaybedilmişti. Aman dikkat!
Bir de meselâ Diyarbakır’da örnek AK Partililer vardı.
Üzüntülerini, kırgınlıklarını sineye çekerek partileri için çalışmalarını sürdürenler gördüm. Diyarbakır’da geçtiğimiz dönem Belediye Meclis Üyeliği yapan Salim Ceylan bu seçimde aday gösterilmedi. Adaylıkların YSK’ya teslim edildiği ilk gün kendisiyle konuştum, “Benim için Başkan Erdoğan, AK Parti her türlü adaylığın önündedir. Reis’e, Partime, İl Başkanıma bağlılığım gereği daha çok çalışacağım” diyerek örnek bir tavır gösterdi.
Ali Serdar Tuncer de yeniden aday gösterilmeyen bir AK Partili. O da “Reis’in hatırı dünyevi her makamdan daha öndedir, üzülsek bile küsmek yok” diyenlerdendi.
Bizim gayemiz belli
Asıl listede kendisine yer verilmeyen Mehmet Erdoğmuş da haklı olarak sitem etse de “Asla başka bir partiyi düşünmüyorum, göreve talip olurken gayemiz belliydi, oyumuzu partimizin gösterdiği aday için kullanacağız” diyerek küsüp gidenlere ders verdi.
Bu örnekleri çoğaltabiliriz. İsmini vermek istemeyen pek çok kişi sitem etse de partileri için çalışacaklarını söylediler. Diyarbakırlıların deyimiyle “tırşıkçılarla farkımız olsun” diyen partililer yollarına partileri ile devam edeceklerini söylüyorlar.
Tabi ki çok yerinde ve haklı olarak eleştirileri olanlar da vardı. Doğrusu onları dinlerken, bütün bunlar yaşanırken biz neredeydik? dediğim pek çok hadise duydum.
Şimdi küskünleri, kırgınları yeniden kazanma günüdür. Kimilerinin sitemlerinde haklı ve geçerli nedenleri olabilir, lakin bu seçimi diğer seçimlerden farklı kılan unsurların bilinciyle davranmanın gerekliliği anlatılmalıdır.
Adayların, “Küsen küssün, onlara ihtiyacımız yok” küstahlığında bulunma hakkı yoktur. Zira ABD’nin ülkemiz için çok önemli konularda verdiği sözleri ertelemesinin sebebi bu seçimden beklentileridir. Eğer bu seçimde AK Parti istediği oyu alamaz ise ABD de diğer pek çok ülke de Türkiye’ye yüklenecek. Aleyhimizde faaliyet göstermeleri daha kolaylaşacak. Başkan Erdoğan’ın gücünü yitirdiğini gerekçe göstererek ülkemize yeni ve daha tehlikeli oyunlar oynayacaklar.
Çok hassas bir seçim
Vatandaşa da küsüp alınanlara da bu durum anlatılmalıdır. Sorumluluğunu müdrik herkes bu seçimin hassasiyetine binaen bıkmadan, usanmadan ve belli bir program dahilinde çaba gösterilmelidir. Bunun için kimin sözü dinleniyorsa bulunup küskünlükleri bitirmek için ondan ricada bulunulmalıdır.
Bir sürpriz yaşanmaması için Diyarbakır’da kazanılması kuvvetle muhtemel ilçelere, Şanlıurfa Büyükşehir ve kimi ilçelere dikkat edilmelidir.
İşi olmadığı halde bunun için kollarını sıvayanlar bilirim. Küskünlere ihtiyaç duymayan adayların küstahlıklarını sineye çekerek küskünleri partiye yeniden kazandırmak için gece gündüz çaba sarf edenleri bilirim, Allah emeklerini zayi etmesin.