Dolar (USD)
34.64
Euro (EUR)
36.42
Gram Altın
2921.62
BIST 100
9672.94
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
14 Eylül 2013

BİNGÖL ÜNİVERSİTESİ VE REKTÖRÜNE TEBRİKLER

Anketlerde halka "üniversite denilince aklınıza bilim mi, yoksa 'yasaklar' mı gelir" sorulsa eminim ki büyük oranda 'yasaklar' cevabını alırız. Bu, ilim ve bilim yuvaları için son derece acınası bir durum.

Ülkemizde 80 yıl boyunca "halka rağmen"ci anlayışın elemanları hocalar üniversitelerde terör estirerek akademyaya bilimi değil, kör ideolojiyi yerleştirmenin militanca mücadelesini verdiler. Bu sebeple ülkemizin hiçbir üniversitesi dünyadaki üniversiteler arasında ilk 10'a, ilk 20'ye giremiyor. Son günlerde yasakçılığıyla gündeme gelen ODTÜ ise ilk 10-20-30'u hayal bile edemiyor.

Hocaların, yönetimin hatalarını konuşacak olsak yazımızın bir ansiklopedi olacağını biliyorsunuz. Biz de akademik kurumlarda ideolojik despotluğun bitişinin ilk işaretlerini veren Bingöl Üniversitesinin çalışmalarından bahsederek farkı ortaya koyacağız.

Ak Parti iktidara geldiği günden itibaren üniversitelere "üniversal" niteliklerine dönmeleri için ciddi örnekliklerde bulundu. Bu çabasını her ilimize üniversite açarak anlamlı hale, bu bilim kurumlarını her yönüyle donatarak, destekleyerek de nitelikli hale getirdi. İşte, Bingöl Üniversitesi de "her ilimize üniversite" konseptiyle kurulan yeni üniversitelerimizdendir.

'Yeni' dediğime bakmayın, bölgede Mardin Artuklu Üniversitesiyle öyle yeniliklere imza attı ki, İÜ, Ankara Üniversitesinin yerinde olsam fena kıskanırdım. 30 yılda 60 bin annenin yüreğinin yandığı sorunu irdeleyen, bu soruna çare üreten, kardeşliği, kültürü bilimsel çalışmalarla uluslar arası sempozyumlara konu eden bu iki güzide üniversitemiz tarihe "sorunlarına çözüm arayan ilklerin üniversitesi" olarak geçse değer.

Mesela Bingöl üniversitesi,

Daha önce Kurmanci ve Zazaki dilleriyle ilgili akademik çalışma, sempozyum ve paneller düzenlemiş, bu etkinliklerde öne sürülen tezlerle ilerde yapılacak çalışmalara referans teşkil edecek bilimsel veriler hazırlamış çiçeği burnunda bir üniversitemizdir. Üniversite rektörü Sayın Gıyasettin Baydaş kızlarımızın başörtülü mü başörtüsüz mü olduğunu değil, öğrencilerinin, hocalarının başarılarını nasıl arttıracağını dert etmiş. Bu anlayışla söz konusu üniversitemiz kısa sürede çok önemli işlere imza atmış.

Şimdi de yine Bingöl Üniversitesinin uluslar arası çok değerli bir sempozyuma hazırlandığını duyuyoruz. Bingöl dışında yaşayan bir Bingöllü olarak gurur duymayıp ne yapayım? Onlarca yıldır ülkemizde "öteki"leştirilen kesimlerden bir tanesi de Alevilerdi. Aslında bir avuç beyaz Türk dışındaki herkes ve her kesim bu ülkede "öteki"ydi. İşte bu "öteki"lerden Alevilerle ilgili sempozyumu yine Bingöl üniversitesinin hazırlıyor olması şahsen bana hem mutluluk hem de doğup büyüdüğüm şehrimin üniversitesi olması hasebiyle gurur verdi.

Peki,

Alevilikle ilgili yapılan ne? Bakalım:

Alevi liderleri ve Bingöl Üniversitesi işbirliğiyle ''Geçmişten Günümüze Alevilik 1. Uluslararası Sempozyumu'' başlayacak. Eğer bu sempozyumu sadece Üniversite hazırlamış olsaydı yine değerli çalışma olacaktı, lakin Alevi liderleriyle işbirliği yaparak böyle bir sempozyumu gerçekleştirmesi Bingöl Üniversitesi ve değerli rektörüne yakışıyor.

Ayrıca,

Sempozyumun açılış konuşmasını Cem Vakfı Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan'ın yapacağı belirtildi. Açıklamayı yapan sempozyumun koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Mehmet Yazıcı, "7 ülkeden 128 bildiri kabul ettiklerini, Aleviliği bütün yönleriyle ve bir bütün olarak anlamak ve tanıtmak amacıyla düzenleyeceğimiz sempozyum kapsamında gündüz akademik toplantılar ve tartışmalar yapılacak, akşamları ise konserler, tiyatro gösterileri ve Bingöl'den folklor örnekleri yer alacaktır" diye konuştu.

Doğrusu bu çalışmalara ufuk açan Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gıyasettin Baydaş'ın cesaretini, ileriyi vizyonunu takdir etmek gerek.

Üniversitelerden söz ederken AÖF öğrencilerinin 'bütünleme sınav haklarının alınması' on binlerce mağdur yaratmış. Sosyal medyada bana ulaşan bu öğrencilerimizin haklı olduğu kanaatindeyim. AÖF ve Sayın rektörü bu kararlarını gözden geçirmeli ve gençlerimizi alana indiren darbeci zihniyete yeni bir mağduriyet malzemesi vermemelidir.

Ne mi istiyorum?

Basiret, feraset,

Bingöl Üniversitesi rektörü gibi,

AÖF idaresi için çok gerekli de...

Twitter: ahmetay_