Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
19 May 2024

​Bilirsen seversin!

Özellikle Kudüs bir yönüyle Peygamber Efendimiz (SAV)’e benzer. Hem Efendimiz hem de Kudüs görülmeden sevilir. Ümmetin yüreği görmeden sever.

Kudüs, Mescid-i Aksâ ve etrafı merkezi Aksâ olan bir davanın şevkiyle sevilir. Aslında bu sevgi bir tür muhabbet besleme seviyesindedir diyebiliriz. Gerçekten sevme, aşık olma düzeyi ise oraları gerçekten bilmeden geçer. Bilmeyince tanıyamaz tanımayınca ise layıkıyla sevemezsiniz.

Kudüs ve Filistin, tarih boyunca insanlığın merakını ve duygularını harekete geçiren, derin anlamlar yüklü coğrafyalardır. Biz Müslümanlar için hassaten ilk kıblemiz olması ve miraç hadisesinin odağı olması, övülmüş olması gibi doğrudan inancımıza bağlı saikler içerir. Ancak, bu toprakları gerçekten anlamak ve sevmek, sadece yüzeydeki bilgilerle değil, derinlemesine bir araştırma ve empatiyle mümkündür.

Filistin'i sevmek, onu bilmekle başlar. Ancak, bu sadece haritalarda ve kitaplarda gezinmekle değil, Filistin'in tarihi, kültürü ve insanlarıyla derinlemesine bir etkileşimle gerçekleşir. Kudüs'ün, Filistin halkının kimliğindeki derin bağın bir yansıması olduğunu anlamak için, tarihin derinliklerine inmek ve bu coğrafyanın yaşadığı çalkantılı geçmişi kavramak gerekir. Bundan yaklaşık 80 yıl önce başlayan ve dönem dönem şiddetini artırarak binlerce Müslüman kardeşimizin şehit olmasıyla sonuçlanan zulüm yaklaşık son 250 gündür aralıksız bir şekilde Gazze’de devam etmekte ve sadece bu anlarda yükselen hissiyatımız bu kangren olmuş problemin çözümü için yeterli olamamaktadır. Böylesine kangren olmuş bir marazın ya uzuvların kesilip atılması ya da doğru bir tedavi ile uzun soluklu bir süreç hedefleyip yüksek sabırla mümkün olacaktır. Uzvu kaybetmeyi göze alamayacağımızdan zor da olsa tedavi seçeneğini ilmek ilmek dokumanın yolu meseleyi doğru şekilde bilmek ve özümseyebilmekten geçecektir.

Filistin'i bilmek, Gazze’deki mücadeleyi anlamak için sadece bir yerin coğrafi konumunu veya tarihini öğrenmek yeterli değildir. Bu, Filistin halkının yaşadığı zorlukları, direnişlerini, umutlarını ve hayallerini anlamakla başlar. ‘Ama’sız, ‘fakat’sız gerçekten anlamaya çalışarak Kudüs'ün, insanlık için ne kadar kıymetli olduğunu kavradığınızda, Filistin sevgisi de içselleşir ve derinleşir.

Ancak, Filistin'i anlamak ve sevmek sadece duygusal bir bağla sınırlı değildir. Aynı zamanda, Filistin halkının yaşadığı adaletsizliklere ve zorluklara karşı ses olmayı, onların haklarını savunmayı da içerir. Kudüs ve Filistin sevgisi, sadece romantik bir duygu değil, aynı zamanda eyleme geçmeyi gerektiren bir sorumluluktur.

Kudüs ve Filistin sevgisi, sadece bir coğrafyanın güzelliklerine hayranlık duymakla değil, aynı zamanda o coğrafyanın halkının yaşadığı gerçeklikleri anlamak ve onlara destek olmakla mümkündür. Bu sevgi, bilmekle başlar ve eyleme dönüşür. Bu bakımdan tüm Müslümanlara kıymetli eylemlerle şereflenen bir anlayış diliyorum.