Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Bilim ve sanat

Bilim ve sanat, insanlık için ekmek, su ve hava kadar gerekli olan tecrübelerdir. Bilim ve sanatın çoğu zaman birbirinden ayrı ve zıt olduğuna dair bir algı ve anlayışa rastlamak mümkündür. Bilim ve sanat, büyük ölçüde birbirinin yokluğunu değil, birbirinin varlığını gerektiren tecrübelerdir. Bilimsel fikirler, çoğu zaman sanatsal fikirlere ve tecrübelere esin kaynağı olabilecek bir potansiyele sahip olurlar. İnsanlık, bilim ve sanat kanatlarıyla uçmalı, gelişmeli, değişmeli, özgürleşmeli ve olgunlaşmalıdır. İnsanlık, hiçbir şekilde bilim ve sanat yerine başka sahte kanatlarla uçabileceği yanılgısına düşüp yanılgıların, yalanların ve yanılsamaların bataklığına gerçek diye saplanmama konusunda çok dikkatli olmalıdır.

İnsanın vicdanı, kalbi ve bilinci, ancak sanatla aydınlanabilir. Bilim ise, insan aklına yol göstermekte ve ışık olmaktadır. Bilim ve sanat sayesinde insan, kendisine ve doğaya dair gerçekliği keşfetmekte, anlamakta ve idrak etmektedir.Hayatta en hakiki yol göstericiler, bilim ve sanattır.Sanat ve bilim sayesinde insan açık ve çoğulcu nitelikte hayata doğru bütün pencelerelerini ve kapılarını açmakta, taassub bataklığına düşmeden sürekli olarak hayatı ve dünyayı açık imkanlar alanı tecrübe etmektedir.Bilim ve sanat, şüphe, okuma, öğrenme, gözleme, araştırma, sorma ve sorgulama sayesinde gerçekleştirilen tecrübelerdir. Bilim ve sanat alanında, hileye, yanılsamaya, doğmatizme ve taasuba yer yoktur. Bilim ve sanat, yalanlar ve yanılsamalara hiçbir şekilde insanüstü doğrular ve doğmalar statüsü vermez. İnsana ve doğaya dair söylenilenler, düşünülenler, düşlenenler ve yapılanlar sürekli olarak kurgulanır, konuşulur, tartışılır ve üretilirler. Bilim ve sanat, hiçbir şekilde kendilerinden şüphe edilmesinden, kendilerinin sürekli olarak farklı bakışaçılarıyla ele alınmalarından korkmazlar. Bilim ve sanatın en büyük düşmanı, bir sanatsal veya bilimsel yaklaşıma şeksiz ve şüphesiz bir şekilde inanmaktır. Bilim ve sanata inanmak yerine, bilimsel ve sanatsal tecrübeleri olarak anlamaya ve anlamlandırmak için gösterilen aktif çabaya ihtiyaç vardır. Bilim ve sanat alanlarında insan sürekli olarak faal olmalıdır.İnsanın sürekli olarak faaliyet halinde olmadığı bir sanat ve bilim alanı, aslında ölü alanlar haline geldiği gibi, böyle bir durum insanın bilimsel ve sanatsal tecrübesi olarak nitelenmeyi de hak etmemektedir.

İnsanın kalbinin ve aklının gıdası, bilim ve sanattır. Bilim ve sanat dışında sahte gıdalardan beslenen akıllar ve kalpler hastalıklı, zayıf ve çorak olurlar. Bilim ve sanat sayesinde insan kendisini ve doğayı bulmaya, tanımaya, keşfetmeye, araştırmaya ve açıklamaya çalışır. Bilim ve sanat, hiçbir şeyi insanın sahibi statüsüne yükseltmez. İnsan, kendi kendisinin sahibidir. İnsanı sahte otoritelere köle eden ve birilerinin malı mülkü haline getiren bütün anlayışlar, kurumlar ve kalıblar, bilim ve sanata aykırı oldukları gibi, insan aklını ve kalbini bozan, yozlaştıran ve çürüten zehirlerdir.

Kültürel kurgulardan, yüzyılların köhneleşmiş kalıblarından, klişelerinden ve kaynaklarından akıl ve kalb beslenemez. Yüzyıllar öncesinin kalıblarına, klişelerine ve kaynaklarına akıllarını, kalblerini ve hayatlarını teslim edenler, fanatik, kapalı ve kısır köleler olurlar.Bilim ve sanat, insanı hiçbir şekilde yüzyıllar öncesinin inançlarına, anlayışlarına ve kalıplarına mahkum etmemektedir. Bilim ve sanat, bireye, hayatı ve doğayı sürekli olarak yeni gözlerle okumayı, duyguyla, duyarlılıkla ve düşünceyle insana ve doğaya bakmayı öğretmektedir.Bilim ve sanattan öğrendikleri sayesinde birey, bilimsel ve sanatsal alanlardan gelen bütün gelişmelere ve yeniliklere aklını ve kalbini açmaktadır. Bilim, felsefe ve sanat dışındaki sahte kurgular, insanın aklını ve kalbini kapatmakta, karartmakta ve kirletmektedirler.