Bilim kervanı yolda düzelir!
İnsan, bilim yapan bir varlıktır. Bilim, diğer insan tecrübe alanları
olan felsefe, sanat, edebiyat, ekonomi, siyaset, kültür ve ahlak ile ilişki
içinde olup onları etkilemekte ve onlardan etkilenmektedir. Bilim, insanın
kendisi ve doğa hakkındaki karmaşık, açık ve gelişen sorularına cevaplar
bulumak için sürdürdüğü asli faaliyetin adıdır. İnsan, sahip olduğu
her şeyi bilime borçludur. İnsan, sürekli olarak bilimsel faaliyet içindedir.
Bilim, donuk ve durağan bir doğma değil, sürekli gelişen, değişen ve yenilenen
bir etkinliktir. Newton, bir bilim insanı olarak doğanın ve insanın gizemler
dünyası karşısındaki psikolojisini şöyle ifade etmektedir: “Deniz kenarında
oynayan, arada bir daha düzgün bir çakıl bulup oyalanan bir çocuk gibiyim… oysa
önümde büyük hakikat okyanusu keşfedilmeden duruyor.” Bilim, zaman ve mekanla
sınırlı bir faaliyet değildir. Linus Pauling şöyle demektedir: “Dünyada bilim insanlarının
araştırmayacağı hiçbir alan yoktur. Yanıtlanmamış bazı sorular hep olacaktır.
Genel olarak, henüz sorulmamış sorular vardır…”Bilim, hayata ve doğaya
dair kendini zaman ve mekanla
sınırlamadan her şeyi kendine konu edinebilen çok yönlü
kompleks bir süreçtir.
Bilim kelimesinin İngilizce karşılığı
olan Science terimi, Latincedeki
scientia sözcüğünden türemiştir. Latince kökü
ışığında anlamını düşündüğümüz
zaman bilim, doğanın, doğal olguların, insanın ve insani olguların işleyişini anlamak, açıklamak ve kavramak için yapılan yapılan insani çabadır. Bilim, doğayı ve
insanı illüzyonlar, kurgular, fantaziler ve spekülasyonlar çerçevesinde anlamaz. Bilim, doğaya ve insana dair sürekli
gözlemlenebilir ve elle dokunulur somut kanıtları keşfetmenin çabası içindedir.
Bilim sürekli olarak gözlem yaparak,
doğal ve insani olaylara dair deneyler yaparak somut bilgilere ve verilere ulaşmaya çalışır.
Bilim, insanın doğa ve hayatla gerçekçi bir ilişki kurmasının yoludur. Bilim sayesinde insan, düşünebilmekte,
sorgulamakta, gelişmekte ve değişmektedir. İnsan, kendisine ve doğaya dair en
hakiki bilgiyi bilim yoluyla elde etmektedir. Evrene ve insana dair her şeyi
bilme arzusu, isteği ve motivasyonuyla insan doludur. Merakını ve bilme
ihtiyacını tatmin etmek için insan, deneysel yöntemler ve gözlemler yapmak ve
gerçeklikten kopmayarak açıklamalar ve sonuçlar üretmek suretiyle düzenli ve
sistematik biçimde bilimsel bilgi tecrübesini gerçekleştirmektedir. Bilimsel
bilgi, insanın başı boş, amaçsız ve gereksiz bir faaliyeti değildir. Bilimsel
bilgi, insanın bilme tutkusundan neşet ederek amaçlı, sistemli ve metodik bir
araştırma ve arama sürecidir.
İnsan, olguların görünen
bilgisiyle yetinmemektedir. Doğal ve insani olguların arkasındaki sebepleri ve
işleyiş süreçlerini insan bilmeyi ve anlamayı istemektedir. Bilim, bilgimizi,
anlayışımızı, algılarımızı ve düşüncelerimizi bir düzene ve sisteme
kavuşturtmaktadır. Dış dünyadan maruz kaldığımız ve duyularımız ile algıladığımız bilgileri
mantığımızı kullanmak suretiyle
düşünerek anlamaya çalışırız.
Bilim, duyusal, düşsel ve düşünsel
olanın birlikte bilgi üretme çabasının adıdır. Bilim, insana ve evrene dair
olgular arasında duyularımızı, düşlerimizi ve düşüncemizi kullanarak ilişkiler
kurma ve yasaları keşfetme faaliyetidir.
Bilim, gerçeğe ve gerçekliğe dairdir. Bilim, doğanın ve insanın gerçekliğine dair bir tecrübe olmasına rağmen, gerçeğin kendisi ve kesinliği değildir. Bilim, kendisini gerçeklikle ve kesinlikle özdeşleştirmez. Gerçeği aramanın ve test etmenin peşinde olan bilim, mutlak ve kesin gerçekliği ürettiğini ve bildiğini iddia etmez. Bilim dahil hiçbir insani faaliyet, gerçeğin kendisi olduğunu ve mutlak kesin gerçek olduğunu söyleyemez. Bilim kervanı, sürekli olarak yolda düzelmekte, doğrulmakta ve dizayn edilmektedir. Bilimsel faaliyet sürecinde ortaya atılan tezler ve teorilerin doğruluğu ve yanlışlığı sınanmakta, eksik, yanlış ve isabetli yönleri bulunmakta, bütün bilimsel teoriler ve tezler sürekli olarak gözden geçirilmekte, yenilenmekte ve değiştirilmektedir. Bilim, insan ve doğayla bir inatlaşma içine girmemektedir. Bilim, doğa ve insanla açıklık ve değişime temelinde bir ilişki kurmaktadır.