Bilgiyi Kur'an ışığında düşünmek
Din, Türkiye'de ve dünyada hep gündemdedir. Siyaset, ekonomi, kültür, üniversite, medya, sanat, uluslararası ilişkiler dinin yoğun olarak gündeme geldiği alanlardır. Din yoğun olarak gündeme gelmesine rağmen, dinin sağlıklı bir şekilde konuşulduğunu söylemek çok mümkün değildir.
İslam, bugün dünyada İslamofobi ve şiddet bağlamında konuşulmakta ve tartışılmaktadır. İslam'ın İslamofobi bağlamında konuşulması, insanlık açısından büyük bir faciadır. İnsanlık, İslam'ı fıtrat dini olarak konuşmalıdır. İnsanlığın bugün en büyük ihtiyacı İslam'la yeniden buluşmaktır. İslam'la buluşmayan ve bütünleşmeyen insanlık, İslam'a yabancılaşmakta, İslam'ı rahmet ve hakikat olarak değil, fobi, yani korku ve öcü olarak algılamaktadır.
İslam'ın İslamofobi olarak algılandığı bir dünyada insanlığın hidayet rehberi olan Kur'an konusunda da büyük bir yabancılaşma mevcuttur. Kur'an, herhangi bir dini metin değildir. Kur'an'ı antik dönemlerin zihin ve kültür dünyasını yansıtan belirli bir dönemin ürünü olarak gören anlayışlarla karşılaşmaktayız. Kur'an, antik dönemlere ait bir metin değildir. Kur'an bugüne ve yarına dair, zaman ve mekan sınırlarını aşan insanlığın hidayet rehberidir. İnsanlığın elindeki kaynak, sermaye ve tek kurucu metin, Kur'an'dır. İnsanlık, hayatın asli anlamını ancak Kur'an sayesinde keşfedebilir.
İnsanın, Kur'an'ı sürekli olarak anlamaya çalışması, hayatın olmazsa olmazıdır. Kur'an bağlamında niteliksiz polemiklerin yapıldığı, bazılarının uluorta ayetler söyleyerek kendilerinin en büyük Kur'an cahili olduklarını sergileyebilme cüretini gösterebildikleri günümüzde Kuran'ı okumak ve anlamaya çalışmak, insan için en büyük meydan okumadır.
Kuran ve insan arasındaki ilişkinin yeniden derinlikli ve nitelikli olarak kurulması için ilmi toplantılar düzenleyen, eğitim programları gerçekleştiren ve yayınlar yapan İlim Dallarının Düşünce Temellerini Araştırma Enstitüsü isimli önemli bir kuruluş bulunmaktadır. Enstitünün web sayfasına www.ilimler.org adresinden ulaşmak mümkündür. Merkezi Ankara'da olan Enstitü, Doç.Dr. Halilürrahman Acar'ın koordinatörlüğünde faaliyetlerini yürütmektedir.
Enstitünün yapmış olduğu faaliyetler arasında her sene yapılan Kur'an'ı Yeniden Düşünme Uluslararası Toplantısı önemli bir yere sahiptir. Kur'an'ı Yeniden Düşünme Uluslararası Kongresinin üçüncüsü 9-10 Mayıs 2015 tarihleri arasında Ankara'da yapıldı. İngilizce, Türkçe ve Farsça bildirilerin sunulduğu kongreye yurtiçinden ve dışından önemli isimler katıldı. Kongre bildirileri, İngilizce ve Türkçe olarak kitaplaştırılarak ulusal ve uluslararası camianın hizmetine sunulmaktadır. Gelecek sene dördüncüsü yapılacak olan kongrenin konusu hicri birinci asırdan dördüncü asra kadar Kur'an tefsirleri olarak belirlenmiş bulunmaktadır. Bu seneki kongrenin konusu Kur'an'da bilgi kavramları başlığını taşımaktaydı. Kongrede Kur'an'da ilim kavramı, Kur'an-bilgi ilişkisi, Kur'an-bilgi metafiziği, Kuran'da kalp kavramı, Kur'an ve hakikatin bilgisi, Kur'an ve bilgi üretimi, Kur'an ve fıtri bilgi, Kura'an ve akıl, selefiliğin Kur'an'daki bilgi yaklaşımı açısından eleştirilmesi konuları kapsamlı bir şekilde ele alındı. Kongreyi, Kur'an'daki bilgi kavramlarının anlaşılmasına ciddi bir katkı olarak değerlendirebiliriz.
Kur'an ve bilgi arasındaki ilişkinin yeniden kurulması, İslam aleminin ve insanlığın en büyük sorunudur. İslam dünyası ve insanlığın yaşadığı problemler, Kur'an ışığında bilgiyle sahih bir ilişki, sistem, epistemoloji, psikoloji ve sosyoloji oluşturulamamasından kaynaklanmaktadır. Kur'an, bilgiyi ve hikmeti olmazsa olmaz kabul etmektedir. Kur'an salt bir bilgi kitabına veya bilgi teorisine indirgenemez. İnsanın görevi, Kur'an'dan esinlenerek kendi bilgi sorunlarını çözecek bilgi teorileri, kavramları ve sistemleri ortaya koymaktır.
Kur'an, her türlü bilimsel bilgiyi barındıran bir kitap değildir. Ancak Kur'an, insanı bilimsel bilgi dahil, ahlaki, sanatsal, felsefi, teolojik bilgileri ve bilimleri keşfetmeye, anlamaya ve üretmeye davet eden ve bir kitaptır. Kur'an, bilgiyle, akılla ve kalple insanı hakikati bulmaya, anlamaya ve yaşamaya davet eden hidayet rehberidir. Heva ve heves, insanı hidayete değil, sapkınlığa götürmektedir. Hakikati bulma ve hidayete erme, ancak akıl, bilgi ve kalbin aktif kullanımıyla ile mümkündür. İnsanın bilgi anlayışları ve tasavvurları sürekli olarak değişmekte ve eskimektedir. Ancak değişmeyen, eskimeyen ve antikleşmeyen şey, Kur'an'ın hakikatidir. Hep genç, diri ve canlı kalan Kur'an hakikatinin bilgiyle, ilimle, kalple, akılla, tefekkürle, tedebbürle ve tezekkürle anlaşılması gerekmektedir. Kur'an, bilgi ve ilmi, tefekkür ve tezekkürü, iman ile aklı, duygu ve düşünceyi, vahiy ve aklı bütünleştiren, birleştiren ve ilişkilendiren bir kitaptır. İnsanın, hakikatin bilgisine tecrübesine ulaşmak için 'Akıl eden selim bir kalbe' sahip olması gerekmektedir. Akıl eden selim bir kalbin yokluğu, insanı şirkin, günahların, heva ve heveslerin, ve ahlaki yozlaşmışlıkların şerrine ve pisliğine maruz bırakmaktadır. Kur'an, insanı, akıl, ilim, çalışma ve kalple arınmaya, gelişmeye, olgunlaşmaya ve hakikati bulmaya davet etmektedir.