Bilgi Güvenliğine Dikkat!

Ülkelerin gelişmişlik düzeylerini gösteren en önemli unsurlardan biri şüphesiz ki ekonomik güçleridir. Ancak ekonomik güç sadece yerel paranın değeriyle veya kişi başına milli gelirle anlaşılacak bir şey değildir. Ülkelerin üretim kapasiteleri ekonomik güçlerindeki en önemli unsurlardan biridir.

Üretim kapasitesi bilgi üretme kapasitesi ile doğru orantılıdır. Ülkeler bilgi üretebildikleri sürece ekonomik güçlerini artırabilirler. Bir ülkenin sahip olduğu bilgiye diğer ülkeler sahip değiller ise bu bilgiler o ülkeye önemli bir güç katmaktadır.

Türkiye yıllarca üretilen ürünleri ithal etti. Ancak özellikle son yıllarda bu ürünlerin üretim bilgilerini de öğrenmek şartı ile satın alım gerçekleştiriyor. Nitekim ABD-Türkiye ilişkilerinde gerilime neden olan S-400 hava savunma sistemini de üretim bilgilerini de almak şartı ile satın aldı. ABD’nin Patriot hava savunma sistemini Türkiye’ye satmama nedeni de aslında üretim bilgilerini Türkiye ile paylaşmak istememesi olarak söylenebilir. Aynı şekilde Türkiye’nin son yıllarda artan uzaya uydu gönderme çalışmalarının içinde bu sürecin nasıl olduğunu öğrenme çalışmaları da bulunmaktadır.

Türkiye’nin özellikle son yıllarda savunma sanayinde yakaladığı başarı herkesçe malum. Bu alanda üretilen bilgiler Türkiye’yi oldukça kıymetli hale getiriyor. Ancak üretilen bilgiler kadar bilgilerin güvenliğini sağlamak da en az bilgi üretmek kadar önemlidir. Aksi halde bu avantajı elimizden kaçırabiliriz. Hatırlarsanız geçen yıllarda Makine ve Kimya Endüstrisi (MKEK) Kırıkkale Silah Fabrikası eski Genel Müdürü Milli Piyade Tüfeği MPT-76 ve MP-5 silahlarına ilişkin bilgileri ABD’de silah fabrikası sahibi ve MKEK’nin ABD temsilciğini üslenen Kutlay K.’ya satarken yakalanmıştı.

Aynı şekilde geçtiğimiz günlerde Savunma Sanayii Başkanlığı İnsansız ve Akıllı Sistemler Dairesi eski Proje Müdürü’nün ihalelerle ilgili yabancı firma temsilciliği de yapan şirketlere gerekli bilgileri sızdırdığı ortaya çıktı.

Bu bağlamda düşünüldüğü zaman bilginin üretimi kadar bilginin güvenliğini sağlamanın da ne kadar önemli olduğu daha kolay anlaşılabilir. Elbette sadece bilgi satanlarla değil aynı zamanda gerek bilgisayarlarımızda gerekse akıllı telefonlarımızda da gerek şahsi gerekse kurumsal bilgilerin güvenliğini sağlama konusunda hassas olmalıyız. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte sadece fiziki casusluk değil aynı zamanda siber casusluk faaliyetleri de gelişti. Bu kapsamda ürettiğimiz bilgilerin güvenliği konusunda neler yapılması gerektiğini günümüzde artık zorunluluk haline geldi.

Bilginin üretim ve kullanım sürecinde depolanması, işlenmesi ve iletilmesi sürecinde gerekli tedbirlerin alınması son derece önem arz etmektedir. Şifreleme, kilitleme, çalışanların bilinçlendirilmesi gibi çalışmaların ihmal edilmek sizin yürütülmesi çok önemli…

Bilginin çalınması sonrası hırsızların yakalanması her ne kadar önemli olsa da kıymetli/gizli bilgi başkalarının eline geçtikten sonra çoğaltılması ve yayılması çok kolay ve hızlı olmaktadır. Bu nedenle bilginin yetkisi olmayan kişilerce ele geçirilmemesi için gerekli tedbirler alınmalıdır.

Bilgi üretiminin kolay ve ucuz olmadığı unutulmamalı. Sürekli bahsedilen Ar-ge ve inovasyonun gerçekleşebilmesi için personellerin nitelikli hale gelmeleri oldukça uzun bir zaman gerektiriyor. Aynı şekilde bilginin üretilmesi için araştırma süreçleri, deneylerin yapılması, karşılaşılan hatalar ve o hatalara yönelik yeni yöntemler belirlenmesi gibi çalışmalar kısa zamanda gerçekleşmiyor. Bunların yanında bunların elbette finansal boyutları da bulunmaktadır. Personelin yetişmesi bir maliyet iken nitelikli personele ödenen ücret/maaş, araştırma ve geliştirme maliyetleri, üretim ve geliştirme maliyetleri işletmelerin bütçelerinde oldukça önemli bir yer tutuyor. Elbette sadece bunlar değil aynı zamanda bu süreçte elde edilen tecrübeler de önemli bir yer tutuyor.

Bilgi üretmek kişisel gelişimimizle birlikte işletmelerin ve ülkelerin en önemli gücüdür. Bilgi üretildiği ve üretilen bilgilerin uygulanabildiği kadar ülkelerin ekonomileri güçlüdür. Bilgilerin güvenliğinin sağlanması hususunda son derece hassas ve dikkatli olunmalıdır. Aksi halde bizim katlandığımız maliyetlerin hiçbirine katlanmadan ürettiğimiz bilgiler başkalarının eline ulaşabilir. Nitekim bir zamanlar FETÖ bunu çok fazla yaptı. FETÖ ile mücadelenin yoğun bir şekilde devam ettiği bugünlerde bilgi casuslarına/hırsızlarına yönelik de daha dikkatli olunmalı…