Dolar (USD)
32.42
Euro (EUR)
34.29
Gram Altın
2492.64
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

08 Haziran 2015

Bilgi ekonomisi

İnsanlar paleoritik dönemlerden bu yana bir arada yaşamanın getirdiği sorumluluk ve zorunluluklardan dolayı kendisinde var olan ile olmayanı takas yoluyla elde etmeye çalışmıştır. Zaman içerisinde mala mal hatta altına tuz takası yapma yoluyla hayatını sürdüren toplum mal yerine değer bulan ve adına para dedikleri bir metayı kullanmaya başlamışlardır. Gerçekten de mal yerine geçen bu meta hayatı oldukça kolaylaştırmıştır. Hayatın kolaylaşmasını para yoluyla gören insanların büyük bir bölümü maalesef araç hükmünde olan parayı kendisine ve başkalarına zarar verebilecek düzeyde ululaştırmışlardır ve cinayetler, savaşlar, katliamlar bunun uğruna yapılagelmiştir.

Paranın bir araç olduğunu unutarak amaç edinmeye başladıklarında hayat için gerekli olan para için bir çok hayatların sonlanmasına neden olmuştur. İçinde yaşadığımız endüstri çağında metropol yaşantısına alışmaya çalışan toplum bu defa teknoloji ürünlerine sahip olmak için örtülü bir biçimde parayı kullanmaya çalışmışlar ancak bu defa insan kalabalık toplumlar içerisinde yalnız yaşamaya alışmıştır. Konu insan eksenli olduğunda paleoritik dönem insanlarıyla endüstriyel çağ insanları arasında para yine ortak paydayı oluşturmuştur. Olması gereken altın karşılığında tuz takas eden bir anlayış, tuzu altın kadar değerli yapmış ihtiyacın şiddetine göre de altını tuz değerine düşürmüştür. Demek ki olmayan paradan daha değerlidir. Bu noktada hayatı devam ettirecek olan para değil paranın alabildiği hayatın ihtiyaçlarıdır. O halde para ihtiyacı gideren bir metadan başka birşey değildir. O yüzden insanlık tarihinde bazı erdemli kanaat önderleri "sizin taptıklarınız bizim ayaklarımızın altında" demek suretiyle hayatta paradan daha önemli şeylerin olabildiğini vurgulamaya çalışmışlardır. O daha önemli olan şeyler de aslında hayatı hayatlandıran inançtır, bilgidir, samimiyettir, sadakattir. İşte içinde yaşadığımız endüstri çağında insanlar bu değerlere sahip olduklarında yine paraya gerek bırakmayacak basit ama hayatın sürdürülmesine katkısı olan önemli takas unsurlarını bulabilecektir. O yüzden Anadolu'da insanların insanca yaşamasını kolaylaştıran anlayışı bir atasözü bir özdeyiş olarak "al gülüm ver gülüm" diyebilmişlerdir.

Bilgi tüm zamanlarda insanlığın gelişmesinde önemli bir değer olmuştur. Çünkü bilgi kolay bir şekilde elde edilmemektedir. Bilginin elde edilmesi için uzun araştırmalar ve yoğun çalışmalar gerekmektedir. Bir çağa adını koyabilecek kadar önemli olan bilgi her alanda toplum ve insanlık hayatının rehberi olmuştur. Günümüzde bilgiyi elinde tutan insanlar diğerlerine göre daha avantajlı bir konumda yer almaktadır. Entelektüel sermaye olarak da adlandırılan bilgi, firmaları da rekabet açısından daha güçlü hale getirmektedir.

Bilgi ekonomisi, bilginin üretilmesine, dağıtılmasına, bilginin ekonomide kullanılmasına, ileri teknoloji yatırımlarına, kalifiye emekle birlikte yüksek verimlilik kazançlarına dayalı olan ve son yıllarda sıklıkla kullanılan bir tanımdır. Bilgi ekonomisinde doğal kaynaklardan çok teknolojiye, araştırma ve geliştirmeye dayalı bir süreçten bahsedebiliriz. Bilgi ekonomisinde üretimi pahalı olan ancak tüketimi pahalı olmayan bir yapıdan bahsedebiliriz. Bilgi ekonomisinde talepler çok hızlı değişmektedir ve üreticiler bu talepler hızlı cevaplar vermek zorundadır. Bilginin para gibi bir çok şeyden değerli olduğu günümüzde artık ihtiyaçların karşılanması için gerekli olan araçları elde edebilmenin kaynağı olarak söylenebilir.