Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.72
Gram Altın
2962.17
BIST 100
9697.98
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
19 Haziran 2021

Biden'ın anladığı dil

ABD Başkanı Joe Biden, seçildikten sonra iki ülkeyi özellikle aramadı. Biri Türkiye’ydi. Senatörlüğü dâhil yönetici olduğu dönemde Türkiye aleyhine tüm kumpaslarda parmağı ve imzası olan Joe Biden, (kendi deyimi ile Bidenepulos) Ermeni ve Rum seviciliğini ortaya koyarak 23 Nisan günü arayıp ertesi gün Ermeni soykırımını tanıyacağını Türkiye Cumhurbaşkanı’na dikte etti.

Başkanlığını deklare edeceği G7 ve NATO zirvelerinde ve sonrasında Recep Tayyip Erdoğan ve Vladimir Putin ile görüşmelerinde de iki ülkeye yönelik emrivakiler hazırlamıştı. Ancak Erdoğan ve Putin, Biden’ın elini görmüş ona göre tedbirlerini almışlardı bile…

Türkiye aslında ilk tepkiyi, yani 24 Nisan’ın cevabını bir gün önceden Kuzey Irak’ta Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım harekâtlarını başlatarak vermişti. Erdoğan – Biden görüşmesinin yapıldığı 16 Haziran zirvesine ise oldukça hazırlıklı gidilmişti.

ABD’ye ilk tepki yahut tedbir, iki yıl önce Türkiye Cumhuriyeti ile Filistin arasında imzalanmış olan Güvenlik İşbirliği Anlaşması’nı Meclis’in onayından sonra Cumhurbaşkanının imzalaması oldu. Anlaşma, Netanyahu’nun Gazze’de yaptığı çocuk katliamına cevap niteliğindeydi. 4 Haziran 2021 günü resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi.

***

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile 15 Temmuz günü devletin zirvesi hep birlikte Libya’yı ziyaret etti. Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu başkanlığındaki heyette Milli Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı, Genelkurmay Başkanı, MİT Başkanı ile İletişim Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sözcüsü de vardı. Bir Erdoğan eksikti heyette. Bu ziyaret, ABD ve AB’ye Türkiye’nin icraatlarından milim taviz vermeyeceğinin fiili anlatımıydı.

Biden ile görüşmesinde Erdoğan, ABD’nin YPG terör örgütüne yağdırdığı silahları öne çıkardı ve Türkiye’nin terörle mücadelesini anlattı. Türkiye’nin terör örgütlerine karşı mücadelesinin belgeler ve fotoğraflarla anlatıldığı İngilizce hazırlanmış bir kitabı da koydu ABD Başkanı’nın önüne…

1,5 saat süren zirvede, ABD ve Türkiye arasında hemen her şey konuşuldu. Ancak zirveden akılda kalan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanındaki tercüman oldu. Çeviri için bir zamanlar Ecevit’in despotluk yapıp Meclis’ten kovdurduğu Merve Kavakçı’nın kızı Fatma Gülhan Kavakçı’nın seçilmesi, sadece ABD’ye, FETÖ’ye değil, Türkiye’deki İslam ve başörtüsü düşmanlarına da en tepeden anlamlı bir cevaptı.

***

Biden’ın seçim bölgesi Delawere, Rum nüfusun yoğun olduğu bir bölge. Biden’ın yarım asırlık politik hayatı Türkiye’ye karşı dalaverelerle dolu. Başkan Yardımcısı Hint-Jamaika karışımı Kamala Harris ise seçim bölgesi olan Kaliforniyalı Ermenilerin baskısı altında. Bu ikilinin barış dilinden anlayacağını ummak saflıktan başka bir şey değildi. Türk devlet aklı da bunu gördüğü için onların anladığı dilden cevabını verdi.

Erdoğan – Biden zirvesinin yan tesiri Türkiye’deki muhalefetin sesini kesmesi oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşme sonrası direkt Azerbaycan’a giderek Şuşa Beyannamesi’ni imzalaması ise ABD ve Batılı ülkelerin bağrına saplanan bir ültimatomdu. Çünkü imzalanan Savunma ve Güvenlik İşbirliği Anlaşması” ile Azerbaycan’a en küçük saldırıda hukuki olarak Türkiye de doğrudan karşılık verebilecek.

İşgalci ABD’nin Afganistan’dan çekilmesinden sonra tüm masrafları ABD’ye çıkararak Türkiye’nin orada kalacak olması, zirvede uzlaşma sağlanan tek konu olması açısından önemliydi ancak tali bir konuydu. Türkiye’nin Afganistan’da kalmasının asıl faydası, Suriye’den sonra Türkiye’ye en fazla göç veren bu ülkede istikrarın sağlanarak göçün önlenmesi olacaktır.

Korona tehlikesini aşı ile bertaraf ettiğimiz Haziran ayının en büyük kazancı, Batılıların ve onların içimizdeki hempalarının anladıkları dilden seslerini kısarak Türkiye’nin önünü açmak olmuştur.