Biden'esinden Bidanesine...
Gündem bu aralar yoğun akıcı yine...
Çoğu ülke korona karşısında diz çökmüşken, koronaya karşı
hem ekonomi, hem de sağlık alanında direnen ve eğilmeyen Türkiye birilerinin
canını çok sıkıyor...
Elbette etkilendik ve etkilenmeye de devam edeceğiz ama bu
canı sıkılanlar için yeterli değil... Zira onların hayali repocuların geceleri
banka kapısında yattığı, iktidarın IMF kapısında dilendiği ve vatandaşın ekmeği
karne ile alabildiği küçük bir Türkiye hayali...
12 adaya sahip çıkamayız diye Yunanistan’a bırakılmasına göz
yuman çağdaş Türkiye’nin Suriye’de, Libya’da, Irak’ta “bensiz karar
veremezsiniz” diye elini masaya vuran bağımsız bir Türkiye yolunda ilerlemesi
birilerinin uykularını kaçıyor adeta.
Uykusu kaçanlardan BİDENesi de ta okyanus ötesinden ses
vermiş. Tevekkeli öngörülü Reis-i Cumhurumuz BİDENeniz değil topunuz gelin
demiyormuş boş yere...
Demokrasi getireceğim diye Irak’ı işgal ederek milyonların
kanına girenler saflarını sıklaştırıyor. Coğrafyamızda darbe ile iktidar
değiştirdiklerini itiraf edercesine “darbe ile değil muhalefete destek
verdiğimizi açıktan göstererek, İstanbul’dan sildiğimiz gibi Türkiye’den de
sileceğiz” diyorlar.
İstanbul’dan silenlere ders verirken, kalem değil silgi
kullananlara, yazımızın sonunda bir çift sözümüz olacak elbet... Şimdilik
onları bir kenara bırakıp, bu sözlerin muhatabı olan, iktidara muhalif
olacağız diye yola çıkarak ülkesine
muhalefet yarışına girenlere birkaç kelam edelim.
Bir gün komşusunu düğün hazırlıklarında gören çocuğun biri
“anne komşumuzun düğünü varmış gitmeyecek miyiz?” diye sorar. Anne kendinden
emin şekilde “kızım bekleyelim çağırırlarsa gitmeyiz, çağırmazlarsa küseriz”
demiş.
Bizim muhalefetin durumu tam da buna benziyor...aylar
öncesinden Amerikan başkan adayı Biden bir söyleşide direk muhalefeti
ilgilendiren ve itham altında bırakan açıklamalar yapmış...belki onlar için
Biden efendinin açıklamaları bir övgü olabilir. Orasını bilmem!
Komşudaki düğün hazırlıklarını gören çocuğun annesine özenen
bizim muhalefet “bekleyelim eğer ortaya çıkmazsa üstüne yatarız, ortaya çıkarsa
da neden beklediniz bu kadar diye sağa sola çamur atarız” demişler herhalde.
Ülkeyi yönetmeye talip olan muhalefet, kendilerine yapılan
ithamlara cevap vermek erdemi ve becerisini göstermek yerine, bizim yerimize bu
açıklamalara neden siz cevap vermediniz diye iktidara saydırıyor.
Fesuphanallah!!! Allah muhalefetin de hayırlısını nasip
etsin her iktidara, zira sayın her şeye karşı muhalifler BAYDINız artık.
En komiği de, artarda on seçim kaybedip halen genel
başkanlık koltuğunda oturabilen, partisinde ne kadar muhalif varsa bertaraf
edip diktatoryasını oluşturan büyük lider kılıçdar, kılıçdar, Kılıçdaroğlu...
Biden’in açıklamaları
sorulunca “sen kim oluyorsun eeyyy Biden” diyeceğine, iletişim başkanımız
Fahrettin Bey’e saldırmış durmuş. Haksız da değil ama sen kalk ortaklarını ifşa
et. Oldu mu şimdi sevgili Fahrettin hocam? Ne güzel 10 yılda bir darbe
yapıyorlardı, senin gibilerin sayısı artıkça işleri bozuldu sevgili hocam...
Aklıma gelmişken bu büyük lidere şarkı yazmakta büyük
maharet ister herhalde, mırıldanalım mı beraber?
Merdivene tersten
binen, on seçimi kaybeden,
Ezandan önce iftar
eden kılıçdar, kılıçdar, kılıçdaroğlu,
Bidenesine çıt
demeyen, ülkesini kötüleyen,
Dış mihrakların umudu
kılıçdar, kılıçdar, kılıçdaroğlu...
Yazıyı sonlandırmadan, Biden’in gururla İstanbul’dan
sildiğimiz gibi Türkiye’den de sileceğiz söylemine katkı verenlere bir soru:
Nasılsınız bakalım, sizin orda havalar nasıl? Verdiniz mi
dersinizi?