Dolar (USD)
32.57
Euro (EUR)
34.81
Gram Altın
2433.34
BIST 100
9716.25
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

20 Temmuz 2022

Biden yönetiminin dış politikası

ABD Başkanı Joe Biden 13-16 Temmuz tarihleri arasında altı Arap Körfez ülkesinin liderleri ile bir araya geldi. Ayrıca Mısır, Ürdün ve Irak ile bölgesel bir zirve gerçekleştirdi. Bu ziyaretle iyice anlaşıldık ki Biden ve ekibinin ‘’Ortadoğu’ya’’ ilişkin 21. yüzyıla uygun bir dış politika ve stratejileri yokmuş.

Çünkü Biden’ın gezisi çelişkilerle doluydu. Örneğin bir taraftan Trump’ın başlattığı ‘’İbrahim antlaşmaları’’ desteklediğini ifade etti, diğer taraftan Filistin’de Çift Devletli bir çözüme bağlı olduğunu söyledi. Hâlbuki ‘’İbrahim anlaşmaları’’ Çift Devletli bir çözümü kökünden baltalayan bir girişimdir. Keza bir taraftan İran’la nükleer müzakereleri sürdüreceğini söylüyor, diğer taraftan Körfez ülkeleriyle stratejik ilişkimizi geliştireceğiz diyor. Dolayısıyla Biden ve heyeti büyük bir ‘’vaveylayla’’ çıktığı ‘’Ortadoğu’’ turuna eli boş olarak geri döndü.

Biden yönetimi 2020’de seçildiklerinde dış politikaya ilişkin neler söylediklerini kısaca hatırlatalım:

Bir: ‘’Sonsuza dek savaşları sona erdirip değer eksenli bir dış politika yürüteceğiz’’ demişti. Hâlbuki Ukrayna-Rusya savaşını kışkırtan bizzat Biden ve ekibi oldu. Ayrıca Suriye’nin Kuzey’inde PKK terör örgütünün uzantısına yardım etmeye devam ediyor. Peki, bu nasıl ‘’değer eksenli’’ dış politikadır ki, bir terör örgütüyle iş birliği yapıyor?

İki: ‘’Çin'e lazer gibi odaklanıp mutlaka üstünlük kazanacağız’’ demişti. Oysa dünya siyaseti üzerinde Çin’in etkisini artıran önemli anlaşmalar Biden döneminde oldu. Örneğin Çin’in İran’la 25 yıllığına yapmış olduğu çok boyutlu stratejik anlaşma Biden döneminde olmuştu.

Üç: ‘’İran'la nükleer anlaşmaya yeniden başlatarak Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Salman'ı parya yapacağız’’ demişti. İran’la yaptığı müzakerelerden bir sonuç henüz alamadı. Ayrıca ‘’parya’’ yapacağız dediği M. Bin Selman’ı, Cide’de gerçekleştirdiği Zirve’de ‘’stratejik’’ ortak ilan etti.

Biden yönetimi ‘’değer eksenli’’ dış politika izleyeceklerini söylemişti ama ‘’çıkar eksenli’’ bir dış politika izliyor. Gerçi her zaman, ABD dış politikası için çıkar öncelikli bir konudur. Ukrayna’yı çıkarı için ateşe atmadı mı?

ABD ve müttefikleri Ukrayna’yı kışkırtarak milyarlarca dolar değerinde silah verdi ama ülke topraklarının önemli bir bölümünü, Rusya’nın işgal etmesini engelleyemedi. Batı, Rusya’ya yaptırım uygulayarak Putin’i iktidardan düşüreceğini bekliyorlardı. Ancak Batılı liderlerin kendileri patır, patır düşüyorlar.

Ukrayna savaşında Batı, bir zafer kazanmayacak ama bu savaş devam ettiği sürece insanlık çok şey kaybedecektir. Bu savaş durdurulmazsa, şu anda gıda ve enerji kıtlığıyla karşı karşıya olan gelişmekte olan ülkelere ve Ukrayna’ya maliyeti korkunç ağır olacaktır.

Ukrayna kriz derinleştikçe, Batı cephesinde başka krizlerin tetiklenmesine yol açabilir.Savaşın sürmesi Rusya’ya büyük zarar verse bile, bu ABD için bir dış politika başarısı olarak yorumlanmayacaktır.

Biden yönetimi bazen kaba kuvvetle bazen ‘’dolar’’ ile korkutarak bir dış politika izliyor. Böyle bir dış politika tarzı, görünürde ABD’ye bazı menfaatler sağlasa da genel olarak dünyadaki tüm milletlerin nefretine neden olmaktadır.