Biçtikleriniz ektikleriniz olmasın!
Kötülükler insanların çoğunluğunun örtülü rıza göstermesi ile var olur ve sürdürülür… Biraz dikkat edilse fark edilecek bu basit gerçek bilinmez mi ya da bilinmezlikten mi gelinir?
Gençlerle ve toplumsal değişme ile ilgili olumsuz
değerlendirilmeleri birçok ağızdan duymaktayız. Bu insanlar basit gerçeği
bilmezler mi?
Nedir bilmedikleri bu basit gerçek?
Ekmeden biçilmez! Yani "emek vermeden beklenen
bir sonuca erişilmez" anlamında kullanılan bir söz.
Tarım ile ilgili mecazi anlamda bunun gibi bazı
atasözleri ve deyimler de hayatın bazı gerçeklerini özlü ve somut bir şekilde
izah etmektedir.Gerçek anlamda biçmek, ekin, ot vb.ni orakla, tırpanla, makine
ile kesmek; ekmek ise bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmekolarak
açıklanmaktadır (TDK).
Ne ekersen onu biçersin!
Gelin bu konuyu birlikte detaylı anlamaya çalışalım:
Bir Çifti Anlatıyor: Burası benim tarlamdır. Her yıl düzenli
olarak tarlamı sürer, gübreler ve ne ekeceksem onu zamanında ekerim. Bitkiler
çıkınca sulama ve diğer bakım işlerini yaparım. Bu topraklarda buğday, domateste veya başka
bir üründe yetiştirebilirim.Hiçbir şey yapmayıp boşta bırakabilirim. O zaman
buraları ayrık otları, köy göçüren otları kaplar. Bunların tamamı benim tercihimdir.
Bazıları bu tarlaya buğday ektim dedikten sonra safça soruyorlar: Buğday mı
alacaksınız? Buğday ekince buğday alınır, buğday ekip muz almak mümkün mü? Ben
bunların çiftçiliği bilmediğini düşünüyorum! Bu insanlar bu basit gerçeği bilmezler mi?
Bir Kasetçi Anlatıyor: Abi uzun yıllardır ben bu sektörün
içerisindeyim. Eskiden teyp kasetleri vardı. Onunla çalışırdık. Şimdi CD, flash
disk, USBvb. aletler var. Ben bunlara istenilen parçaları yüklüyorum. Bazı
müşterilerim şarkı yükledikten sonra soruyor, abi bu ilahi çalarmı? Bilmezler
mi ne kaydedersen onu çalar. Bu
insanlar bu basit gerçeği bilmezler mi?
Bir Faks Kullanıcısı Anlatıyor: Postanede uzun yıllar çalıştım. Telgraf
çekerdim. O yıllarda iletişim vasıtalarının özellikleri tam bilinmiyordu. Abi
aynısı gitsin ha! Ne yazarsan o gider derdim. Bu insanlar bu basit gerçeği bilmezler mi?
Bir Nakliyeci Anlatıyor: Buradan ne yüklersek gittiğimiz yerde
(pazarda) onu indiririz. Burada limon yükledi isek gittiğimiz yerde ıspanak
indiremeyiz.Bu insanlar bu basit gerçeği bilmezler mi?
Bir Aşçı Anlatıyor: “Ne kadar para o kadar köfte derler”
sayın abim… Biz ucuz bir lokantayız!Gelip bizden ucuz çorba içiyorlar. Sonra
çıkarken yağı eksik vs. laf ediyorlar… Daha kaliteli bir tabak için yüksek
bedel ödemeleri gerektiğini bilmezler mi?
Bu
anlatılar daha da çoğaltılabilir. Bugün gençlerden şikâyetçi olan daha kıymetli
(!) büyükleri insanlığın yüksek erdemleri konusunda nasıl bir öğretim çabası
içerisinde bulundular?
Ne
ekersen onu biçersin!
Ne
kaydedersen onu çalarsın, onu izlersin, onu dinlersin!
Ne
yüklemişsen onu boşaltırsın!
Ne
koyduysan tencereye kaşığından o çıkar!
Ne
ekersen onu biçersin! Bu atasözü yalın olarak bir gerçeği açıklamaktadır: Yapılan
her doğru veya yanlışın mutlaka eşit düzeyde karşılığı olur. Devlet ve toplum
olarak insanlığın yüksek erdemleri için gerekli emeği göstermeden üst kaliteli
ürün çıkmasını beklemek nafile.
Son
söz: Ne ekersen onu biçersin