Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
08 Aralık 2020

Beynimizin yüzde kaçını kullanırız?

İnsan beyni kâinatın en karmaşık ve mükemmel yapısıdır. Sayısız faaliyeti yerine getirir; en zor problemleri çözer, isteklerde bulunur. Bütün bunlar duyguların, davranışların, tecrübelerin, hafızanın ve farkındalığın bileşiminin bir sonucudur.

Son günlerde bir bilim kurgu filminden yola çıkılarak insanların beyinlerinin ancak % 10’unu kullandığını iddia eden yayınlar görüyoruz. Sonra bu yayınlarda, % 10 yerine daha fazlası kullanılırsa ultra süper varlıklar haline geleceğimiz ileri sürülüyor.

Hâlbuki beynimizin % 10’unu kullanma efsanesi tamamen yanlıştır. Bu iddia sadece yanlış değil aynı zamanda komiktir de.

Ortalama insan beyninin ağırlığı 1.350 gramdır; en büyük bölümü serebrum dediğimiz parçadır. Serebrum düşünce, muhakeme, karar verme, bilinç gibi yüksek bilişsel fonksiyonları yerine getirir. Beyincik denen serebellum; koordinasyon, hareket ve dengeden sorumludur. Beyin sapı ise istemsiz fonksiyonlar ve soluk almadan sorumludur. Beynin tükettiği enerjinin büyük bir kısmı birbiriyle haberleşen milyonlarca nöronun hızlı ateşlemesi sırasında harcanır. Bilim insanları beynin üst fonksiyonlarının tümünün bu nöral (nöronların devreye girmesiyle) ateşleme ve bağlanma sayesinde gerçekleştiğini ifade ediyorlar. Geriye kalan enerji diğer faaliyetleri kontrol etmekte kullanılır. Bunlar kalp atımı gibi bilinçdışı faaliyetlere ve otomobil kullanmak gibi bilinçli olanlara harcanır.

Beynimizin % 10’unu değil de tamamını kullandığımızın bir ispatı da beyin hasarı sebebiyle beyin dokusunun çok azının kaybında bile ciddi olumsuz sonuçlar ortaya çıkmasıdır. Beynin sadece küçük bir kısmını kullanıyor olsaydık pek çok beyin hasarını, diğer kısımları rahatlıkla yeteceğinden, problemsiz atlatmamız mümkün olurdu.

Ayrıca sadece nefes alma ve iç organlar için çalışan beyin bölümleri bile beynin % 10’luk kısmından fazlasının faaliyet göstermesini gerektirmektedir.

Beyin, hepsi birlikte çalışan farklı işlevlere sahip farklı bölgelerden oluşmaktadır. Belirli bir işleve ayrılmış bir beyin bölgesi yoktur. Beyin kurgulanmış bir program gibi işlem yapan, sonuç üreten bir yapı olmamakla beraber, bütüncül bir şekilde varsayılandan daha karmaşık özelliklere sahiptir.

Kısacası beynimizin hacim olarak daha fazlasını devreye sokup performansını artırmamız mümkün değildir. Çünkü zaten tamamı sürekli çalışmaktadır. Yani bir kimsenin beyninde çalışmayan bölüm yoktur. En tembel olanlarımızın bile beyni aslında çok iyi çalışmaktadır. Kesinlikle fazlalık olan veya aktif olmayan beyin kısmı yoktur. Beynimiz bütün olarak fonksiyon göstermektedir.

Tabi önemli olan beynimizin ne kadar üretken olabildiği ve gösterebileceği en büyük performansını en ideal şekilde nasıl kullanabileceğidir.