Dolar (USD)
34.53
Euro (EUR)
36.04
Gram Altın
2996.23
BIST 100
9464.43
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Beyin Nasıl Akıl Oluşturur?

Beyni atomlardan başlayıp moleküllere, hücrelere, sinir ağlarına, beynin bölümlerine ve tüm beyine kadar çok farklı düzeylerde inceleyebiliriz. Beynin farklı düzeylerdeki çalışma mekanizmasıyla ilgili son derece ayrıntılı bilgiler edinmiş olsak da aradaki bağlantıları hâlâ kuramıyoruz: Beynin cansız bileşenleri nasıl olur da aklı oluşturmaktadır?

Nörobilimciler bu soruyu yanıtlamak için beyni hücresel düzeyde ele alırlar. Hücresel düzeyde beynin biyolojik yapıtaşları olan nöronlar yer alır. Bu hücrelerin faaliyeti, bütün düşüncelerimizden, duyularımızdan, hareketlerimizden ve hissettiklerimizden sorumludur.

Nöronların en temel aktivitesi diğer nöronlarla iletişim kurmaktır. Hücreler arasındaki sinaps denilen mikroskobik bağlantı bölgeleri aracılığıyla kimyasal uyarılar gönderirler. Tek bir nöron diğer yüzbinlerce hücreyle sinaps bağlantısı oluşturabilir. Yetişkin bir insanın beyninde yaklaşık 100 milyar nöron olduğu için bütün bu hücrelerin aralarında kurulabilecek bağlantı sayısı hesaplandığında evrendeki atom sayısından daha fazla olduğu görülecektir.

Tek bir nöronun uyarı oluşturma ve bunları iletme mekanizmaları iyi bilinse de, bu hücresel mekanizmaların karmaşık insan davranışlarına ve bilinçli deneyimlere nasıl yol açtığını kimse bilmemektedir.

Bu boşluk nörolojide "seviyeler sorunu" diye adlandırılan sorunun bir örneğidir:

Hücre seviyesinden insan davranışı seviyesine nasıl geçeriz?

Tarihsel olarak bu boşluğu kapatmaya yönelik çabalar arasında düşünceleri ve davranışlarıyöneten hücreleri meydana çıkarmak için beyni oluşturan maddenin giderek daha da kuvvetli araçlarla araştırılması yer alır. Ancak, bilim insanları daha yakından baktıklarında böyle hücrelerin olmadığını görmüşlerdir.

Akıl, bir arada bulunan milyarlarca nöron ağının toplu hareketiyle oluşur. Seviyeler probleminin cevabı harıl harıl devam eden bu aktivitenin uğultusunda ve hışırtısındadır, akıl onun oluşturduğu bağlantılardan doğar, sonuçta onu oluşturan bütün parçalardan daha büyüktür. Ancak bütün akılların farklı oluşu, maddeden mananın nasıl çıkabildiği halen muamma olmaya devam etmektedir.

Şunun için muammadır: Beyin, 100 milyar nörondan ve her nöron ise bir trilyon atomdan meydana gelmiştir. Bir sinir hücresinin bütün sırrını çözsek bile veya tipik bir sinir hücresi devresindeki faaliyetin bütün girift modellerini açıklığa kavuştursak dahi, zihnin sinirsel temelinin esrarını keşfetmenin mümkün olmadığı açıktır. Sonra beynimizdeki sinir hücresi bağlantılarının modelleri ve sinapsların gücü nasıl ve ne zaman belirlenir? Bunlar beynin her yerindeki sistemler için aynı zamanda mı belirlenir? Bir kere belirlendiklerinde, sonuna kadar kalıcı mı olurlar? Henüz bu soruların da kesin cevapları yoktur.

Evet, düşünme, akıl yürütme, utanma, konuşma, sevinç, tiksinme vs. gibi melekelerimizin beyin hücrelerinin fonksiyonu olduğu doğrudur. Ancak bu neyin etkisiyle olmaktadır? Beyin hücrelerini idare eden ve onun da üstünde olan nedir? Ölüyle diri arasındaki fark nasıl olmaktadır? Cevabı o beyni yaratanın ezelî kitabında aramak işin en akıllıcası olacaktır:

“Sana ruhtan soracaklar, de ki, o Allah’ın bir emridir ve insanlar ondan pek az şey bileceklerdir.”