Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.76
Gram Altın
2965.38
BIST 100
9652.1
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
25 Ocak 2021

​Beyaz Saray'ın Perdeleri Yanıyor

Koltuğu Trump’ın elinden kapmak için 145 milyon dolar kara parayı seçim kampanyasında kullanan Joe Biden, Beyaz Saray’ın penceresinden kendisini koruyan 25 bin ulusal muhafıza bakmak istediğinde perdelerin tutuştuğunu fark etti.

Ulusalcı-Küreselci kavgasını sektörlere enjekte edersek, Trump, petro-doları yöneten enerji sektörünün desteğini alırken, Biden, emperyal gücün temsilcisi silah sanayii tarafından desteklendi. Bir de hiç hesapta olmayan Kovid-19 salgını ilaç sektörünü de bu yarışın içine dahil etti.

Biden’in çalışma ekibine baktığımızda Türkiye ve Ortadoğu’da yıkım politikalarının eski aktörleri olduğunu görürüz. Sözde müttefik çıkışıyla niyetini açık eden Dışişleri Bakanı Antony Blinken, PKK-PYD’yi Suriye’de aktör haline getiren Savunma Bakanı Lloyd Oustin, PKK-PYD’yi silahlandıran Centcom komutanı Mc Gurk yeni dönemde ABD politikasının ne olacağını bizlere anlatıyor. Centcom yeni dönemde İsrail’i de görev gücüne dahil etti.

Biden ve ekibi daha koltuğa oturmadan Rusya’ya gönderilen sosyal medya muhalifi Navalny üzerinden Putin ve yönetimini sıkıştırma faaliyetlerine başladı. Türkiye’de muhtemel terör olayları ile geri adım attırılmaya çalışılacak gibi görünüyor. Bu terör olayların ilk halkası ise Savunma Bakanı Lloyn Oustin’in dedelerinin göç ettiği bölgede bir Türk gemisi kaçırılarak bir Azerbaycanlı mürettebat öldürüldü, 15 Türk gemici de kaçırıldı. Türk gemisine baskından önce, Savunma Bakanı Oustin’in İngiliz Savunma Bakanı ile, daha sonra da Biden’in İngiliz Başbakan Johnson ile görüşmeleri dikkatlerden kaçmadı. Aynı zaman diliminde DEAŞ’ın Irak’ta Haşdi Şabi’ye saldırısını da bir kenara not edelim. Selahaddin’in doğusunda Haşdi Şabi 22’nci Tugayı’na DEAŞ saldırısı sonrasında Haşdi Şabi komutanlarından Abu Alya Hasnavi’nin de aralarında bulunduğu 12 asker öldü 15 asker yaralandı. Suriye’de ise MOSSAD-Muhaberat görüşmeleriyle bölgesel denklem değişikliğini gözlemledik.

ABD’nin güvenlik konsepti olarak bugüne kadar çatışmaları kıta dışında tutabildi. Bundan soraki çatışmalar ise bizatihi eyaletler arasında olacaktır. Atlantik Council’ün yayınladığı Global Enerji Ajandası isimli rapor eyaletler arası savaşı ihtimal dışı bırakmıyor. Biden’in gelir gelmez imzaladığı Paris iklim anlaşması ve Dünya Sağlık Örgütüne dönüş kararnameleri iki Amerika arasındaki çatışmanın daha da sertleşeceğini gösteriyor.

Halen 280 milyon petrolle çalışan arabanın bulunduğu Amerika’da Petro-dolara yatırım yapanların kolay kolay pes edeceklerini düşünenleri önümüzdeki günlerde hayal kırıklığı bekliyor. Önümüzdeki dönemde ABD’nin enerji hakimiyeti için zorlayıcı yaptırım rejimi uygulaması dengeleri alt üst edecek. Globalcilerin aksine ABD’yi petrol ihracatçısı yapan Trump’ın politikalarını bırakmak, ABD petrol üreticilerini olduğu gibi enerji arzı ile ayakta duran Rusya gibi ülkelere darbe vuracaktır. Bu yüzden de Suudi Arabistan, BAE gibi bugüne kadar İsrail’e kayıtsız şartsız teslim olan ülkelerin oyun dışında kalmalarının akabinde kendilerine sığınacak yeni limanlar araması muhtemeldir. Globalcilerin buradaki politikası, dünya enerji yatakları ve ticaretine kontrol ederek, rakiplerini enerji yoksulu haline getirerek diz çöktürmektir.

ABD Enerji hakimiyeti için zorlayıcı yaptırım rejimi çerçevesinde terör örgütlerine yeni görevler verecektir. Özellikle 2020’de Amazon ormanları başta olmak üzere küresel ısınmaya dikkat çekmek için ormanlar ateşe verilmişti. Türkiye’deki PKK terör örgütünün ormanları ateşe vermesi bu konseptin bir parçası idi.

Sincar’a muhtemel Türk-Irak operasyonu globalcilerin bölgedeki oyun planlarını bozacaktır.

Yunanistan ile başlatılan istikşafi görüşmeler ile enerji denklemi dışında bırakamadıkları Türkiye’yi bir süre daha oyalayacaktır. Avrupa Parlamentosu’nun Sevilla haritası yutturmacasını Selahattin Demirtaş, Osman Kavala, Canan Kaftancıoğlu gibi hizmetkarları üzerinden kamufle etme çabaları dikkatlerimizi adalet reformuna çeviriyor. Bu arada, İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz’in Türkiye’nin Doğu Akdeniz Gaz Forumu’na katılmak istemesi halinden bundan memnuniyet duyacaklarını söylemesi, yeni bir havuç sopa oyununun işareti.

Global akıl, petrol talebinin 2040’a kadar zirve yapacağını 2050 yılına kadar emisyon sorunu bahanesi ile rakiplerinin ekonomilerini kontrol edeceklerini planlıyor. Emisyonu azaltacak yeni teknolojileri kendileri geliştireceği için uluslararası işbirliği adı altında, emperyal sömürüyü sürdürmeyi hedefliyorlar. Trump’ı alaşağı eden Covid-19 salgını, enerji sistemini dönüştürmek ve iklim değişikliği ile mücadele için fırsat olarak görülüyor. Onların fırsat dediklerinde ise dünyanın geriye kalan bölümü için ise trajedi, acı, gözyaşı, iç savaş, terör, açlık, ilaçsızlık anlamına geliyor. Son söz olarak Biden, Beyaz Saray’ın perdelerindeki yangını bölgemize taşıyabilirse, ABD’yi çöküşten kurtarır. Aksi halde Globalcilerin de, İsrail’in de maşaları Ermenistan, Yunanistan’ın da kullandıkları DEAŞ; PKK; Haşdi Şabi, Boko Haram’ın da sonu uzak değil. Vesselam…..