Beyaz duman
Kılavuzu karga olanın burnu pislikten çıkmazmış…
Ali Babacan’ın altılı masanın adayının ilanı için işaret ettiği beyaz duman, Meral Akşener’in feryadü figanları arasında yakılarak, Ankara ve İstanbul belediye başkanlarını da yedeğine alan Kemal Kılıçdaroğlu sahaya sürüldü.
Türkiye’deki seçim tarihinin 14 Mayıs olarak ilanıyla, tren
kazasını bahane eden Yunanistan Nisan ayında yapmayı öngördüğü seçimlerin ilk
turunu 21 Mayıs, ikinci turunu ise 2 Temmuz’a ertelemeyi gündeme getirdi.
Görüldüğü gibi Türkiye’deki seçimler sadece iç kamuoyunu
değil, Washington’dan Moskova’ya, Londra, Berlin, Atina’dan Tel Aviv’e kadar
dünyanın dört bir yanını ilgilendiriyor.
Kılıçdaroğlu’nun adaylığının açıklanmasının hemen ardından,
Demokrasileri Savunma Vakfı, 12 maddelik mutabakat yetmezmiş gibi Washington’da
bizim seçimleri masaya yatırdı. Seçimleri Anayasa Mahkemesi’nin HDP ile ilgili
kararının yakından etkileyeceğini dile getiren Hanry Barkey’e kulak veren AYM üyeleri, HDP’nin hazine yardımına konulan
blokeyi kaldırıverdi. Aynı zamanda HDP davasını da seçimlerden bir ay öncesine
11 Nisan’da görüşmeye başlayacağını ilan ederek, seçimlerden sonra yeni bir
dokunulmazlık kalkanına büründürülecek olan HDP’lilere devlete ve millete karşı
suç işleme özgürlüğü tanıyacağının işaretini çaktı.
Bugüne kadar şu meşhur altılı masadan çıkan metinlere
baktığımızda, tarif ettikleri güçlendirilmiş, iyileştirilmiş, demokratik
parlamenter sistem dedikleri tıpkı İsrail’de olduğu gibi ayrıcalıklı gruplara
suç işleme özgürlüğünün olduğu, millet diyerek milletin hiçe sayıldığı bir
sistem. Bildiğiniz gibi altılı masa sistemi bizden önce Macaristan’da denenmiş toplumsal
cinsiyet eşitliği gibi sapıklıkların topluma yutturulamadığı için fiyasko ile
sonuçlanmıştı.
Bizde, HDP’liler, Selahattin Demirtaş, Osman Kavala
özelinden sağlanmak istenen suç işleme özgürlüğü İsrail’de de Yahudi gruplara
sağlanıyor. Netanyahu’nun bugüne kadar yaptıklarından hesap vermeyen yasadışı
Yahudi göçmenleri de kanunlar önünde sorgulanır kılmak veya askere gitmeyenleri
askere alacak düzenlemeleri Yahudi toplumu tarafından protesto ediliyor. Netanyahu’nun
altılı masasının ırkçı kabinesinin 64 vekille meclisten geçirmek istediği
yasalar Yüksek Mahkeme’yi tehakküm altına almayı hedefliyor. İsrail’in
güvenliğinin dört anahtarı, genelkurmay başkanı, Mossad, Şin Bet ve polis
başkanlarının atama fermanlarını eline almak istiyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun
göreve geldiğinde görevden alacağını ilan ettiği bürokratların listesine
baktığınızda altılı masanın Tel Aviv ile ne kadar paralel çalıştığını
görürsünüz.
Altılı masayı kuranlar, Akşener’in feryadlarını kestirerek
seni oraya biz otutturduk diye kalkmasını izin vermeyenlere göre, İsrail,
Ortadoğu’nun bağımsız yargısıyla tek gerçek demokrasisi. Yine aynı akıl AB ve
İsrail’de bile baltalanan demokrasinin tüm dünyada tehlike altında olduğunu
düşünüyor. Ukrayna’yı özgür bir Pazar olarak, Gürcistan’ı da Ukrayna’dan sonra
fitilini çekecekleri yeni özgürlük ülkesi olarak görüyorlar.
İsrail demokrasisinin! yıllardır Suudi Arabistan ile İran
arasında yaktığı fitne ateşi, Çin’in devreye girmesi ile bir anda söndürüldü.
Tahran- Riyad ilişkilerini 7 yıl aradan sonra normalleştirecek anlaşmaya Pekin’de
imza atıldı. İsrail’de sokaklar karışmışken, İran ile Suudi Arabistan anlaşma
imzalarken Netanyahu’nun beyaz dumanın tüttürüldüğü Roma’da evlilik yıldönümü
kutlaması güçlendirilmiş parlamenter sistem yanlılarını adeta çılgına çevirdi.
Filistinliler ile İsrailliler arasında sıkışan Netanyahu,
krizi ötelemek için işgal altındaki Batı Şeria’da yasadışı Yahudi yerleşim
birimi Avitar’ın yasallaşmasını ve yüzyıllardır Arapların yaşadığı Han
el-Ahmer’deki yerleşim biriminin boşaltılmasını erteleme kararı aldı.
Biz altılı masanın adayını tartışırken, ABD Merkez Kuvvetler
Komutanı (CENTCOM) Gen. Michael erik Kurilla, Suriye’nin kuzeydoğusunda
Haseke’de SDG yöneticisi teröristlerle buluştu. İçerde AYM, KCK’nın siyasi kolu
olduğunu saklamayan HDP’ye nefes aldırmaya çalışırken Suriye’de Kurilla, İsrail
güdümlü terör devleti için kaldıkları yerden devam edecekleri sinyalini çaktı.
Ziyaretle, Türkiye’nin deprem ve seçim gündemiyle operasyon yapmayacağı,
Suriye’deki krizi derinleştirmenin İsrail’i rahatlatacağı mesajı verildi.
Altılı masanın anti demokratik dediği ülkeler, dünya barışı
ve huzuru için çalışırken, sözde demokratik adı verilen ülkelerin, Ukrayna,
Gürcistan, Suriye, Irak, Afganistan, Yemen, Sudan, İran, Libya’da krizlerden
beslenmesinin ne anlama geldiğini düşünmemiz lazım. Beyaz dumandan çok, beyaz
dumanı yakanlara bakarsak insanlığın huzur ve güvenliğinin nerede olduğunu
görürüz. Vesselam….