Beslenen kargalar
Değerli okurlar malum bir deyim var. Besle kargayı oysun gözünü. Dozu giderek artan ve daha da şiddetlenerek devam edeceğini ön gördüğüm pespayeliklerden de anlıyoruz ki, dünya puştlar cehennemi olmuş.
İsveç başşehri Stockholm’de Cumhurbaşkanımız hedef
alınarak devletimize alçakça bir saldırı düzenleniyor dünyadan tık olmadığı
gibi ülkemizden de tık yok.
Sağduyulu üç beş cılız sesten başka nerede ise herkes üç
maymunları oynuyor.
Gâvur elbette gâvurluğunu yapacak, içimizdeki gâvurlar
bari en azından bu kadarı da olmamalı demeliydi ama maalesef her zaman olduğu
gibi yine susmayı tercih ederek sükût edip bu rezaleti içlerine sindirdiler.
Anlı şanlı(!) sosyal medya kullanıcılarının gündeminde de
bu rezalete tepki yok.
Ne var derseniz birlik hamurumuzu sulandıran her şey var.
Gerçekle ilgisinin olmadığı kanıtlanmış bir sürü hayali
gündem ortalıkta cirit atıyor.
Biri birlerini ağırlayan kerizler ordusu her zaman
yaptıkları gibi kendileri çalıp kendileri oynamaya devam ediyor.
Birisi işkembesinden bir gaz patlatıyor, etrafa yayılan
pis kokulardan sarhoş olanlar bu kokuyu parfümleyerek keriz pazarına servis
ediyor.
Gerisi malum.
Körler sağırlar bir birlerini ağırlayarak peydahladıkları
suni gündemlerle ayılmadan sarhoş olmaya devam ediyorlar.
Savaş tamtamcıları, dünyamızı cehenneme çevirmek için
olmadık entrikalarla saman altından su yürütürken, bizim sarhoşlar ver yansın ederek cennet
vatanımızı da cehenneme çevirmekle meşguller.
Cumhurbaşkanımız gecesini gündüzüne katmış nerede ise 24
saat çalışırken, yıkım ekibi ne yaparız ne ederiz de yapılanların üstünü
kapatırız ile meşgul.
Yazık değil mi?
Ülkeyi gerilere götürünce iyi mi olacak.
Dünya fezaya giderken ülkemiz eskiden olduğu gibi çamur
ve çirkef içinde patinaj yapmaya devam mı etmesinden mutlu mu olacaksınız.
Tuzu kurular, sırca köşk sahipleri, vur patlasın çal
oynasıncı satılık beyinler için çamurda patinaj iyi bir tercih olabilir ancak
sessiz yığınlar mazlumlar garip gureba için durum farklı.
Onlar ülkemizin son 20 yılda kat ettiği mesafeyi tüm
zorluklara rağmen, makûs talihimizin
değişimine başlangıç olarak görüyor ve cumhurbaşkanının gündüz gece çalışma
sistemine göre yapıp ettiklerinden memnunlar ki, onca hakarete, yalana dolana
rağmen Erdoğan’dan vazgeçmiyorlar ve desteklemeye devam ediyorlar.
Devam edeceğe de benziyor.
Bu durum doğal olarak azgın azınlığın geniş bir kısmında
infialine sebep oluyor ki, devletine milletine sahip çıkan sessiz çoğunluk için
hakarete varan sıfatlar kullanarak aşağılamayı tercih ediyor.
Kimisi makarnacı diyor, kimisi göbeğini kaşıyan adam, kimisi
de bunlar cahil cühela benim oyumla bunların oyu eşit olmamalı diyerek akla
mantığa uymayan garip çıkışlarla hem kendini hem de evrensel gerçeklikleri
ayaklar altına alıyor.
Aklıselim benim çok güvendiğim bir duruş şekli.
Sosyal medyada, siyaset kurumlarında zekâ yerine
aklıselimi kullanma iyi bir turnusol.
Paylaşımları, ağızdan çıkanları ayıklama da çok mu çok
değerli bir ölçek.
Bu sağlam ölçek sayesinde kimin kaç paralık olduğunu, kimin
yerli kimin yabancı hatta milli olduğunu kolayca ayırt etmek mümkün.
Devlet vatandaşının işini kolaylaştırmak, ekmeğine katık
sağlamak ve can mal namus güvenliğine halel getirmemek için var gücü ile
çalışırken, görünüşü yerli amaç ve
niyeti yabancı olan bir sürü ipsiz sapsız top, bot, trol ve kiralık kalem
tersine çalışıyor.
Çok şükür ki, sessiz çoğunluk sabrera zafera diyerek bu
güruhun hesaplarını bozuyor.
Kıyıda köşede kalmış kişisel üç beş anormal durum ve
davranışı genele yayarak müslüman mahallesinde salyangoz satmak isteyenler
böylece apışıp kalıyor.
Ne etseniz boş.
Ülkemizi geriye götüremez eski Türkiye yapamazsınız.
Kurduğunuz maslar, açtığınız kasalar, savurduğunuz
küfürler ve söylediğiniz yalanlar beyhude.
Millet müsaade etmez.
Sağlık ve mutluluk dileklerimle.