Dolar (USD)
34.48
Euro (EUR)
36.40
Gram Altın
2952.84
BIST 100
9300.95
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
21 Kasım 2023

​Beş şehir beş şair şiir akşamları

Sözün iyileştirici gücü, en nahif en keskin hali şiirle çoğaldık şehrim Malatya’da.

Malatya Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi bünyesinde gerçekleştirdiğimiz ‘’5 şehir 5 şair şiir akşamları ‘’ hüzünlü yüreklerimize ışık oldu.

6 Şubat depreminden bu yana yurdumun dört bir yanından şehrime gelen destekler, yardımlar, aramalar, sormalar şifa oldu gönüllere , olmaya da devam ediyor.

Lakin depremin soğuk yüzü şehrimi üşütmeye de devam ediyor! Evler yıkılıyor, binalar boşalıyor, ışıksız siluetlerle sokaklar bomboş kalışa ağlıyor.

Göçlerin ardından anılar denizinde buruk kalpler, gözyaşı desenli.

Yıkımların sesi, toz bulutlarının gölgesi, bizi alıştırsa da bazı şeylere; içimiz bahardan kesitlerle dinlenmek, durulmak, yorgunluklarına şifa bulmak istiyor.

Ruhlara şifanın adı şiir oldu biz de. ‘’Şiir yara sarar’’ diyordu şair İnce Okumuş. Yoğun gündemlerin, telaşların arasına şiirce bir mola deyip, yaralarımızı onarmaya koyulduk.

6 Şubat imtihan sürecimiz önümüzde dururken Filistin’e dair sınav kâğıdımız da, silinmez yazılarla tekrar tekrar önümüze açılıyor.

Şehirlerin silueti değişiyor gönüllerimiz enkaz, paramparça yaralı. ‘’Şiir akşamları’’ bir vesileydi. Sanatıyla davasıyla, şiiriyle topluma güzellikler katan şairlerimiz bizimle beraber oldu.

Çünkü şiir derdi unutmaz, unutturmaz. Çünkü şiir gönülleri tutar, ayağa kaldırır.

Şiir özden, keskin cümlelerle yüreğe nüfus eder, eyleme geçirir, diriltir…

Elâzığ’dan Nazım Payam

Kahramanmaraş'tan İnci Okumuş

Hatay’dan Eda Fırat

Adıyaman’dan Mehmet Tepe ve Malatya’dan naçizane ben Nilüfer Zontul Aktaş şiirlerimizi seslendirdik.

Sevgili şair İnci Okumuş ’un 10.000 kitabının göçük altında kalışı, çıkarılabilen kitapları da o bölgedeki insanların ısınmak için kullanması yüreğimizi yaktı geçti.

Onlarca yılın hatırasını enkazda bırakmak kalbi ‘’ki-tap’’ diye atanların gönlüyle hemhal olmaktı bu gece. Merhem yine şiirdi.

Eda hocamızın can havliyle evinden çıkıp yeniden dönüp geldiğinde bir tevafuk haberle kitaplarının sahafta satışa sunulmuşluğunu duyması ve geri satın anlamaması burukluğunu nasıl tarif edebilirdik ki. Merhem yine şiirdi.

Ağrılarımız, derdimiz, davamız, yaşama dair sevdalarımız ruhlara şiirler yazdırır.

Nazım Payam hocam Elâzığ’dan misafirimizdi. Yayın hayatını sürdüren “Bizim Külliye “dergisinin genel yayın yönetmeni.

Şiirin, sözün etkisini bizlere anlatırken acıları ve mutlulukları fotoğrafların diliyle de hafızalarda taze tutmak gerektiğini ifade etti.

İnsan unuttukça hataları tekerrür eder cümlesinde yenilendik. Unutmak insanoğlunun yenik düştüğü, bazen de yenilendiği haldir.

Hatalarda diretmemek adına toplumsal acılar unutulmamalıydı elbet.

Şair Mehmet Tepe depremin ardından kütüphanesine koştuğunda tüm kitapların en üstünde kalan Hüseyin Akın’ın “Yalan Dünya ‘nın Yanlış İşleri “isimli kitabıyla o an göz göze gelmesi hatırası, hayata bakış ve duruşumuzda dikkate şayan bir kesit oldu.

Kudüs’ün çocuklarına andık masumca giden.

Kadınlarına ağladık. Yiğit delikanlılarına. Oradaki mücadele ruhlarını, rablerine teslimiyetlerini andık ve örnek aldık. Zalime, duruşumuz da asla taviz vermeyeceğimizi hep birlikte yineledik.

Hepsi şiire dâhildi, şiirlerle yeniden dirildik.

Biz bu akşam da; gönülce birbirimize yaslandık. Derdimiz ile dertlenip sevinçlerimizle bir araya gelmenin huzurunu yaşadık.

Birlik beraberlik erdeminin gölgesinde dinlendik. Sanat insan ruhunu inceltir anlamayı kolaylaştırır, şiirler içimizdeki sevgi denizlerini çoğalır.

gözlerin dedi çocuk neden bu kadar aydınlık

Herkes uyurken yıldızları toplar onlar her gece

Neden boğuldu peki sözlerin ve yüreğin

Yağmur yağar hep camlarına ıslaklığı ondandır

Ya sıcaklığın dedi çocuk

Herkese dokunur bazı şeyler ama onu yakar

Anladım dedi çocuk sen şairsin ”

Şiirin öz sesiyle yol alan şairlere, şiir gönüllü tüm yüreklere selam olsun.