Dolar (USD)
35.16
Euro (EUR)
36.74
Gram Altın
2966.88
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
26 Haziran 2023

​Beş 700'den büyük mü?..

Birkaç gün önce insanca bir hayat hayaliyle bir tekneye doluşup denize açılan, çoğu çocuk ve kadın olan 750’den fazla insan, denizde alabora oldu. Çok azı hariç hemen hepsi boğularak telef oldular. Aynı zamanda bir de “Titanik” batığını “temaşa” için deniz altıyla okyanusa açılan 5 milyarderin kayıp haberleri geldi. Ölümden kaçan 700 insanın ölümleri birkaç kez ancak haber konusu olurken, her biri 250 000 dolar ödeyerek turistik geziye çıkan 5 milyarder, hiç gündemden düşmedi. Başta Yunanistan olmak üzere tüm batı hatta tüm dünyada hep baş haber oldular. Neredeyse saat saat onlarla ilgili süslü haberler yapıldı. 700 mazluma sessiz kalınırken, 5 milyarderle ilgili demeçler, beyanatlar birbirini izledi.

Kaldı ki, bu kaçıncı boğulma? Yıllardır ölümden kaçan sayısız mazlumlar açlıktan, susuzluktan veya savaşta ölmekten hayata doğru açılırken boğulmaya devam ediyorlar. Ama onların bir rakam kadar bile değerleri yok. Hesabı tutulmuyor ölenlerin. Hâlbuki o beş milyarder gibi birkaç kişinin servetlerinin zekâtı bile, bu mazlumlara kendi vatanlarında insanca yaşayacak imkân verebilir… Aslında tüm dünyadaki mazlumların asıl katilleri, onların rızıklarını çalan işgalci, sömürgeci emperyalistler ve onların işbirlikçileri olan zalimlerdir.

Baksanıza! Şam diyarında, Sudan’da, Keşmir’de, Libya’da, Irak’ta, Filistin’de, Mısır’da, Sudan’da, Somali’de, Arakanda, Doğu Türkistan’da, Kürdistan’da ve daha nice İslam topraklarında savaş, katliam tüm şiddetiyle devam ediyor. Bir asırdır İslam diyarı savaşsız, işgalsiz, sömürü ve talansız bir gün görmedi… Her yerden zulüm fışkırıyor… Katliam, kan, gözyaşı, feryat, figan ve çığlıklar… Genç yaşlı, kadın erkek, çoluk çocuk tüm mazlumlar, ölümlerden ölüm beğenmeğe zorlanıyor. Adeta şunu diyorlar: “kendi vatanında kan deryasında mı boğulmak istersin, gurbete iltica yollarında okyanus sularında mı?”

Evet, şimdi İslam diyarının kimsesiz mazlumları, ya varil, vakum, misket, kimyasal, nükleer bombalarıyla… Otomatik silahlar, tanlar, toplar ve daha nice silahlarla kan deryasına dönüştürülen, kendi vatanında şöyle veya böyle ölecekler. Ya da vatanlarından kaçıp, nice kapılar çaldıktan, nice yerlerde konakladıktan sonra, bir ümit iltica etmek üzere batı illerinde yöneliyorlar ama heyhat!

Kurtuluşu yanlış adreste arıyorlar.

Barışı esenliği yanlış adreste arıyorlar.

Şefkati, merhameti, paylaşmayı yanlış adreste arıyorlar.

Erdemi fazileti, yanış adreste arıyorlar.

İzzeti, şerefi yanlış adreste arıyorlar.

Kısaca insanlığı yanış adreste arıyorlar.

Çünkü batılı emperyalistler, “çağdaş put madde” ye tapan batılılar, tüm bu iyi hasletleri hayatlarında çıkarıp gömeli çok oldu. Onların bir kaybı yok ki… Aksine silah, ekip ve ekipman satıp para kazanıyor. Onlar için savaş, en kârlı endüstridir bugün. 6.5 milyar insandan 6-7 milyarı değil 60-70 milyarı ölse en ki. Bir o kadarı sakat, dul, yetim kalsa ne olacak. Devede kulak bile değil… Hele birde bunlar Müslümanlar ise…

Bu durumda artık insana dar! gelen ihtiyar dünya biraz genişlemiş olur hatta. Bu sadist, kalleş ve kahpe zalimlerin, kimi zaman İslam âlemindeki kimi kayıpları, şampanyalarla, kokteyllerle kutlamaları bundandır.

Hani bunların Ramboları vardı, tek başına Afganistan’ı kurtaran. Uçan kaçan; Süpermenleri, örümcek adamları, Himenleri, biyonik adamları vardı… Dünyanın bir ucunda dara düşen; küçük çocukların, büyük kalabalıkların imdadına yetişen... Bazen bir kıtayı, bazen bir ülkeyi, bazen bir şehri, hatta dünyayı kurtaran “yiğit” ve “insancıl” “merhamet timsali” “iyilik meleği” kahraman adamları vardı. Ordular ne ki tek başına dünyaya meydan olurlardı. İnsanüstü güçleri vardı. Yorulmak, bıkmak, acıkmak, ölmek gibi zaafları yoktu… Bunlarda yok yoktu… Her dara düşenin imdadına anında ulaşırlardı.

Evet, emperyalistler, asırlarca dünyayı kan denizine, sorunlar yumağına çevirirken insanlığın gözünün içine baka baka güya pisliklerini bu sahte/sanal kahramanlarla örtüklerini zannediyorlardı. Bu aşağılık güruh böylece insanlığı enayi yerine koyup, dalgasını geçmiş oluyordu…

Neden yetişmediler gölgelerin gücü adına diyen “süper kahramanlar” okyanusta boğulan minik Alyan’lara… Neden Rabia meydanlarında Esmalar için bir şeyler yapmadılar… Neden Filistin’de Gazze’de kumsalda bombardıman edilen çocukların yardımına ulaşmadılar…

Ama doğru…

Onlar ağaç dallarında sıkışan, kedi yavrularını, deniz kıyılarına vuran Balinaları, denizlerde boğulma tehlikesi altındaki karabatak kuşlarını kurtarmakla meşgullerdi… Mazeretleri var idi… Asabi idiler…

“Uygar dünya” sessiz.

Tüm batı âlemi sessiz.

Şanghay beşlisi sessiz.

BM, AB, İKT, NATO ve daha nice uluslararası kurum ve kuruluşlar sessiz.

Kedi köpek için vaveyla koparak hayvan severler de sessiz. Çünkü burada boğulanlar köpek değil.

İslam diyarının idarecileri sessiz. (bir kaş dürüst hariç)

Hele Şii blok düşman başına…

Zaten onlar hiçbir zaman ümmete dost olmadılar ki. Sadece kin ve kalleşliklerini icra edecek ortam bulamadılar. Şimdi Büyük şeytanı da küçükleri de hepsini yanına almış, ümmetin mazlumlarını yakan yangına ha bire yakıt taşıyor. Yine tek teselli vahyi ilahi…

· Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.(İbrahim 14/42)

· Zulmedenleri o korkunç uğultulu ses yakaladı da yurtlarında diz üstü çökekaldılar. Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez. (Hud 11/67,113)

·