Dolar (USD)
32.58
Euro (EUR)
34.77
Gram Altın
2507.80
BIST 100
9677.91
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

29 Haziran 2019

Beni Göremezsin güzel bir roman

MEVSİMLER Kitap’tan çıkan ve Alim Akça’nın yazdığı “Beni Göremezsin” isimli roman son günlerde hayli revaçta olan bir eser.

2018 basımı 327 sayfalık kitaptaki olaylar, Kanuni Sultan Süleyman döneminde geçiyor. Alim Akça, kitabını bir anlatıcının ağzından aktarıyor bize. Ama o anlatıcı bir insan değil bir CİN… Fehmi isimli bu cin, insanların kanına girerek onları değiştiriyor. Ne o korktunuz mu yoksa. Hiç korkmanıza gerek yok, fantastik romanları seviyorsanız bu kitabı okurken keyif bile alacağınızı söyleyebilirim.

Fehmi adındaki cin, Kanuni döneminde 1500’lü yılların İstanbul’unda yaşanan bazı ilginç olayları kayda geçirtmek için genç bir yazarın içine girer. Ve ona Yakup isimli birinin hayatını anlatır. Yakup ise son derece gizemli bir hayat yaşayan biridir. Romanda Ebrûzen Kâmuran Ağa, Mevlûde Hanım gibi yan kahramanların başından geçen komik ve bir o kadar da dramatik olaylar var.

Mevsimler Kitap'ın sahibi Akif Öztürk ve Alim Akça

Kitabın yazarı Alim Akça, romanda Osmanlı’nın o günkü konuşma dilini okuyucuya çok güzel aktarıyor. Osmanlı’nın sosyal hayatından lezzetlerle süslenen romanı beğenerek okuyacağınıza eminim. Zira ben 327 sayfalık bu romanı 2 günde bitirdim.

Ayet ve hadisler ışığında İSLÂM

ENSAR Yayınları’ndan çıkan Ahmet Çakır’ın derleyip topladığı AYET VE HADİSLERLE İSLÂM isimli kitap, bir anlamda dinimizin en önemli umdelerini en kolay biçimde anlatan bir eser…

Ahmet Çakır bey, 290 sayfalık kitap için “Biz bu kitabımızda İslâm’ın; iman, ibadet ve ahlâk esaslarını özlü bir şekilde anlatmaya çalıştık” diyor… Esasında Çakır bu kitabı, Rize İlahiyat Fakültesinden emekli olan dekan Prof. Dr. Kemal Sandıkçı’nın “Hadisler Işığında İslâm” isimli 2 ciltlik eserinden özetler yapmış. Bunu da kendisi önsözünde açıkça belirtiyor ve Sayın Sandıkçı’dan bu konuda izin aldığını ifade ediyor.

Ehli Sünnete uygun

Ayet ve Hadislerle İslâm isimli bu eseri bir nevi detaylı ilmihal gibi düşünün. Ehli Sünnet inancına uygun, ayetlerin hadislerden, hadislerin de ayetlerden ayrılamayacağı ilkesinden hareketle yazılan bu eser, Din Dersi veren hocalar için bence önemli bir kaynak kitap olabilir.

Peygamberimizin sözleri

Son dönemde bazı kendini bilmezlerin, hadisleri dışlayıp “BİZE KUR’AN YETER” diyerek yanlış yolda olduklarını ifade eden Çakır, Necm Suresindeki “O, kendi arzusuna göre konuşmaz. Onun konuşması vahiyden başka bir şey değildir” ayetine işaret ederken, Peygamberimizin sözlerinin ehemmiyeti yokmuş gibi gösterilmesinin insanı küfre götüreceğini belirtiyor.

Peygambersiz bir İslâm!

Peygamber efendimizin sözlerini kâle almamak, bir nevi ona itaat etmemek anlamına gelmez mi sizce. Bunun karşılığı dinden çıkmak değil de nedir? Peygambersiz bir İslâm isteyenlere dikkat ediniz lütfen. Bu tip insanların söylemleri, daima Müslümanlar arasında fitne oluşturmaya yönelik sözler içerir. Buradan isim vermeme gerek yok, siz onları zaten biliyorsunuz.

İman ve küfür

Kitapta iman ve küfrün ne anlama geldiğini çok güzel özetlemiş Ahmet Çakır bey… “Genel çerçevede iman, Hz. Peygamber’in Allah’tan getirmiş olduğu şeylere inanmaktır. Küfür ise Peygamberimizin Allah’tan getirdiklerini inkâr etmektir.” Bu kadar basit bir tarif… Kitapta “İtikadî küfür” ve “Ameli küfür” kavramları çok net bir biçimde anlatılmış. Hoşuma gitti doğrusu…

Melekler ölür mü?

Ahmet Çakır’ın “Ayet ve Hadislerle İslâm” isimli eseri her eve lazım. İman esaslarını ve akidelerini herkesin kolaylıkla anlayabileceği bir dille anlatmak kolay değildir. Meleklere İman bahsinde çoğu kimsenin bilmediği bir noktaya değinmiş Çakır. MELEKLER DE FANÎDİR… Ancak Allah, onlar için uzun bir hayat tayin etmiştir.

Mü’minlerin özellikleri

Kitabın son sayfaları Hakiki bir mü’minin özelliklerine ayrılmış… Mü’min kimseye zarar vermez. Mü’min kimseyi ayıplamaz. Mü’min kıskanç olmaz. Mü’min yoksulları gözetir. Mü’min hâyâ sahibidir. Mü’min şüpheli şeylere yaklaşmaz. Mü’min bölücülükten kaçınır. Mü’min kendi hakkını korur. Mü’min gizli halleri araştırmaz… Daha onlarca hasleti var mü’minin…

Velhasılı kelâm, Ahmet Çakır’ın Ensar Yayınlarından çıkan “Ayet ve Hadislerle İslâm” isimli kitabını her müslüman alıp okumalı ve elinin altında daima bulundurmalı…

Yaz Südü’ne tahşiye!

MASAMA Ozan Yayınları’ndan çıkan “Çiçeğe Dönen Yaz Südü” isimli bir kitap geldi. Kitabın bir bölümü şiirlerden bir bölümü de Mensure (şiirimsi düz yazı) tipi yazılardan oluşuyor. Yazarı ise Suad Alkan… 1940 Denizli Sarayköy doğumlu Suad Alkan için, internette bir gezinti yaptım, inanamadım doğrusu… Meğer ne büyük şairmiş!.. Ama sordum soruşturdum, ismini pek de duyan olmamış!...

Şair ve Yazar Suad Alkan, Bediüzzaman araştırmalarıyla tanınan bir akademisyen. Hayatının büyük bir bölümünü Fransa’da geçirdi.

Şiirde önyargılıyım

Gelgelelim ben bu kitapta hafızama kazınacak bir şiir göremedim. Ne hece vezni var ne de kafiye… Hani diyorlar ya, “Serbest şiir” işte o türden yazılımlar, felsefik ve otantik süslemeler… Beni tanıyanlar bilir ki, şiir konusunda ben önyargılıyım: O da şu: Şiir denilince, şairin yüreğinden kopan eserlerinde bir ahenk olmalı… Fakat ben hemşerim Suad Bey’in şiirlerinde bir ahenk bulamadım… Anlaşılması zor mısralar yordu beni doğrusu… Serbest şiir ise hece vezni ve kafiyeli şiir yazmasını beceremeyenlerin kaçtığı bir limandır bence…

Yabancılardan alıntı yapmak

Benim en uyuz olduğum şeylerden birisi; herhangi bir yazıya; yabancı bir yazarın, düşünürün, filozofun, ressamın veya bir siyasetçinin sözünü tırnak içine alarak başlamaktır.. Nedir yani bu… Bu yabancı hayranlığı nedendir… Senin, özgün söyleyeceğin bir cümlen yok mu kardeşim… Hadi senin yok, bizim milli ve manevi değerlerimiz de mi yok sözünü aktarabileceğin. Neden kendi içinden kopan duygularının başına, yabancı birinin sözünü alırsın ki… Ne yazık ki, bu hastalığa, Suad Alkan’ın kitabına önsöz yazanlardan biri olan Sayın Levent Bilgi bey de yakalanmış!.. Levent Bey ayrıca önsözünde, Türkiye’de bir özgürleşebilme probleminin olduğundan bahsetmiş. Daha başta kitaptan soğudum zaten…

Grek tasavvuru gibi…

Levent Bilgi bununla da kalmamış, “Suad Alkan, dünyanın tepesinde oturup insanlığımıza ruhuyla, düşünceleriyle dokunan adamdır” demez mi? Bu nedir birader… Bu yaklaşım bana; Batı edebiyatının, Olimpos Dağı’nda oturttuğu Yunan Tanrılarını hatırlattı…

Bir kere soğudum ya kitaptan ama kendimi zorladım okumaya… Zira yayınevi lütfedip göndermiş… Dedim ki, Cemil Meriç’in “övdüğü” Suad Alkan’ın şiirlerini okumam lazım. “Beyaz Gece” başlıklı şiirini okurken tükendim…

“Ben dağları köyün imbiğinden geçirip

Likör yerine içtiğimi çok bilirim”

Hem Bediüzzaman’ı tanımakla övüneceksin, hem sana “Üstadın edebiyat emanetidir” denilecek ve siz kalkıp, “Likör içmekten” bahsedeceksiniz.

Kısaca, Suad Alkan’ın tasarımı güzel kitabının, münderecatını beğenmedim…