'Beni filan doktor kurtardı'
Maalesef sık duyduğumuz bir cümle. Bazı hekimlerimiz de dahil bir çok insanın anlamını bilerek yada bilmeyerek sarf ettiği bu cümle söyleniş niyetine göre insanı şirke dahi götürebilir.
Hekimlik mesleği, tıp doktoru diplomaları ile sanat yönü ihmal edilerek yapıldığında, bazen sağlıklı insanları dahi hasta edebiliyor.
Devletimizin sağlık sistemine vermiş olduğu önem sayesinde olumlu gelişmeler birçoğumuzun malumu.
Çağımızda yaşam tarzının etkisi ile hastalıklarla ilgili deneyimlerimizde başarı grafiğimiz artsa da özellikle tedavide zorlandığımız birçok hasta ve hastalık olduğu açık bir gerçeklik. Bu durum ister istemez şifa arayışında tıp dışı yolların önünü açarak dimyata pirince giden hastalarımızı evdeki bulgurlarından edebilmektedir.
Mesleğimiz, kutsiyetini şifayı verenle olan ilişkisinden kazanmaktadır. Şifa Rabb'imizin sıfatlarındandır. Bu bilincin yeterince gelişmediği durumlarda teşhis ve tedavilerde uygulanan yöntemler havanda su döver gibi boşuna enerji harcanmasına sebebiyet vermektedir.
Hekimlik mesleğini tetkik isteme ve reçete yazma memurluğuna indirgersek sadece itibarımız kaybolmaz, aynı zamanda mesleğimizin tuzu biberi olan hikmet ve şifa sıfatlarından nemalanan sanat yönünü de kaybederiz.
Değerli dostlar sağlıkla ilgili sorunlarımız elbette bunlarla sınırlı değil. Özellikle bel ve boyun fıtığı ameliyatları, diz kireçlenmesi ameliyatları sezeryanla doğum oranları sıralamasında dünyada ilk sıralarda olmamız üzerinde çok durulması gereken kırılma noktalarımız.
Hekimlerimizin bal yapımında hassasiyetini çok iyi bildiğimiz arı gibi gayretli olmaları gerekmektedir. Arı nasıl bal yaparken vahye dayanıyorsa, hekimde şifa arayışında Rabbimizin şafi sıfatına sığınmalı ve şifa arayışında her türlü zararsız tedavileri uygun zaman ve zeminlerde uygulayabilmelidir.
Sistemdeki çeşitli sebeplerden kaynaklanan, şifadaki gecikme ister istemez sağlık arayışında yanlış yollara düşmeleri teşvik etmektedir. Sade ilaç veya sade ameliyat gibi dayatmalar hastalar insanlar nezdinde olumlu sonuçlar vermemekte ve hastalarımızı yanlış tedavilere sürüklemektedir. .
Özellikle manevi ve parapsikolojik hastalıklarda şifa arayan insanlar, medyumlar falcılar ve hoca lakaplı sahtekarların pençesine düşerek sağlıklarından olarak zor durumlara düşmekte, hatta sağlıklı insanlar dahi bu yolla hasta haline getirilebilmektedir.
Hastalık ve şifa ile ilgili interneti kullanarak çare ve çözüm aramak ise ciddi riskleri de beraberinde satın almakla eşdeğer. Geçenlerde bir hastam yaşadığı maceraları özetledi. İnsanlarımızın saf ve temiz duygularını dinimizi kullanarak nasıl iğfal ettiklerini gözler önüne serdi. Şaştım kaldım. Kimi kime şikayet edeceğimi şaşırmış durumdayım.
Bizleri denetlemede görevlerini hiç aksatmayan sağlık müdürlüğü elemanları kendilerine gelen ihbarlar dışında internet üzerinden basit bir araştırma yapsa, çok sayıda kaçak, köçek, cahil cühelanın yediği herzelere şahit olur ve buralarda işlenen cinayetleri engeller ama nerede o görev aşkı. Nerede o gayret. Nerede o ahlak ve samimiyet.
Çok sayıda böyle vakalarla karşılaşan bir hekim olarak, önce zararlı olmamak kaydı şartı ile empati yaparak iyi bir hekim u2013hasta dayanışması zemininde hastalarımıza şifa vesilesi olmamız gerekiyor.
Sağlık ve mutluluk dileklerimle.