'Bendine Dolan Irmak'
Sevgili Dostum Adder Buğday ile hafta sonu Şiir ve Edebiyatın Başkenti Kahramanmaraş’ta düzenlenen Kitap Fuarına gittik. Sosyal medyadan tanış olduğumuz yazar ve şair dostlarımız ile yüz yüze tanışma fırsatı bulduk. Milat Gazetesinden Kalemdaşım, Ninem Korkut namıyla ünlü Nilüfer Zontul Aktaş başta olmak üzere, Tarık Tufan, Emine Şenlikoğlu, Celalettin Kurt, Lütfi Bilir, Belkıs Şimşek, Mustafa Köneçoğlu, Ahmet Şevki Şakalar ve adını sayamadığım birçok yazar ve şair ile kelimenin tam anlamıyla hem tanış olduk hem de kitaplaştık. Kelimenin tam anlamıyla benim için kitap dolu bir gün oldu.
Bu dostlardan biri de Eğitimci, Şair ve Yazar Akif Dut hocamdı. İki yıl önce Çıra
Yayınlarından yayımlanan ilk kitabı Bendine
Dolan Irmak’ı benim için imzaladı. Şiir, deneme ve şair üzerine kısa da
olsa muhabbet edebildik. Bir hikâye hiç ummadığınız yerde başlar ve bir
dostluğa dönüşür usulca. Kâl dili, hal diline evrilir ve aynı dili konuşmaya
başlarsınız vaktiyle. Bizimki de Akif Dut
hocam ile öyle oldu.
Akif Dut, Bendine Dolan Irmak isimli deneme
türündeki eserinin ön sözünde “Kalemim taşrarın yalnızlığını kuşanınca
sesim sana ulaşmaz sandım” dese de sesinin bütün dünyaya ulaştığı
kanaatindeyim.
Kitabın geneline kendi tabiriyle şiirsel bir dil hâkimdir.
Siz bakmayın kitabın deneme türünde oluşuna, uzun cümleleri uygun yerde bir alt
dizeye indirdiğinizde birçoğu şiir olacak türden yazılar sizi karşılıyor
kitapta.
‘Bahar Türküsü’
derken bile şiir tadında bir anlatımla baharın resmini çizerken güçlü imgelerle
de kelimelerdeki ustalığını kaleme yansıtıyor. Tatlı kelime oyunlarıyla
yüzümüze tebessümü yerleştirmeyi ihmal etmeden, realist tasvirleri romantik ve
mistik tonda sunuyor okurun beğenisine. “Bahar ki; yeryüzünün en renkli konuğudur,
yorgun bir kardelenin gözlerinden süzülen buğudur, ve bahar, içimizin
solmayan boşluğudur.”
Anı, hikâye karışımı denemelerde ise güçlü betimlemeleri ile
okuyucuyu resmin içine çekiyor. Betimlediği nesneler adeta canlanıp da sizinle
sohbet etmek istiyor.
Yazılarını sonbahar tadında bir hüznün başlangıcı ve umudu
ile kaleme alan Akif Dut, hüzün ile
umut arasında bir köprü kuruyor düşlerimize. Geçmişin özlemiyle geleceği
dokuyor yüreğimize. Bir yandan şehrin, insanı hapseden yönüne eleştiri
getirirken diğer yandan bir köy evinin toprak damında akşamın en deminde kayan
bir yıldıza takılıp uçuyor güzellikler ülkesine...
Şehrin yalnızlığından doğanın çok sesliliğine kaçışın umudunu
satırlarına serpiştirirken “Dağları ağaca küsmüş bir şehre düştü çok
sonraları yolumuz.” sözüyle şehrin doğaya düşmanlığını gözler önüne
seriyor.
En bildiğimiz, en emin olduğumuz yerden imtihan oluruz bu
hayatta. Bilmek, bazen anlamını yitirir hayatın sürprizleri karşısında. Emin
olmak, insanı sarsıcı bir şüpheyle kuşatır. ‘Kar
Korkusu’ denemesinde hikâye tadında manidar bir dille ele alıyor bu konuyu
Akif Dut hocamız.
Her ne kadar denemeleri için şiirsel dese de Akif Bey,
bazılarında şiirsellikten öte şiirin ta kendisini bulabiliyorsunuz. ‘Hüzünçelen’ yazısı bunun en güçlü
örneği; “Ben sana şiir yazarken/Bu kente yağmur yağıyordu/İçimden geçen
satırlardan/ Gözlerin gözlerime ağıyordu.” diye başlayarak “Ama
sen yine de/Duayla kal/Hoşça kal sevgilim/ Sevgilim hoşça kal..”diyerek
bitiriyor.
Bir sözümüzde “Derdi olmalı insanın, derdi Üstad!”
dediğimiz gibi dert ehli olan Akif Dut,
bu halini harf harf, kelime kelime, cümle cümle işlemiş yazılarına. Derdini
dile dökerken de usulca yoldaş eyliyor bizi dert yolculuğuna. ‘Şubat Üşümesi’ yazısında yakın tarihe
tanık olmak ayrı bir duygu, onu bizzat yaşamanın apayrı bir duygu olduğunu dert
haliyle dile getiriyor. Ancak onu yaşayanların yüreğini üşüten bir 28 Şubat
geçti bizim neslin üstünden. Düşmanın attığı taş değil, dostun attığı gül
yaraladı düşlerimizi... Sonra dönüp içimize baktığımızda iddialarımızdan
vurulduğumuzu en tiz haliyle yüzümüze vurmuş Akif Dut; “En büyük meydan insan yüreği, en büyük
devrimci nefsini yenebilenmiş... Niyet ettim adam olmaya...”
Bir babanın oğluna yazabileceği en güzel mektuptan tutun da Necip Fazıl’ın Çile’sinin özetine, doğaya duyulan özleme, bir şehrin nasıl imtihan
olunuşuna kadar hayatın içinden yirmi yazı sizi bekliyor Akif Dut’un Bendine Dolan
Irmak isimli kitabında.
Sevgili Akif Dut’un
kalemine, yüreğine sağlık... Okuru ve anlayanı bol olması duasıyla keyifli
okumalar diliyorum.