Dolar (USD)
32.50
Euro (EUR)
34.52
Gram Altın
2498.48
BIST 100
9548.09
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

24 Kasım 2022

BEN ÖĞRETMENİM!

“Derdi olmalı insanın derdi, Üstad!” Öğretmenler, derdi olan insanlardır ve dertlerini sevgi kabında, merhamet suyuyla, ilim ve bilgi hamuruyla ta ki inanç ve başarı kıvamına gelinceye kadar aşk ile yoğurmalılar. İşte o vakit gelecek adına güzel düşler kurmak için oturup bir şeyler konuşabiliriz.

Hayat yolculuğunda yolunuz okuldan, mektepten veya bir şekilde tedrisattan geçmişse hayatınıza dokunmuş bir muallim, bir öğretmen de muhakkak olmuştur.

Öğretmenlerin susturulduğu bir zamanda konuşulan hiçbir sözün ehemmiyeti yoktur. Bir insanın, toplumun, milletin hatta medeniyetin imarında ve inşasında temel yapı taşı olan öğretmenlerimiz, saygıyı, sevgiyi, hürmeti ve hatırlanmayı bir gün değil, her gün hak ediyor. Onlara duyulan saygının günlere sığdırılamayacak kadar ziyade olması gerekir. Ki onların yüreğinde bütün öğrencilere yetecek kadar yer var. Her bir öğrencisi öğretmeninin yüreğinde yaşar. Başarısıyla, mutluluğuyla, kendini gerçekleştirmesiyle, huzuruyla, dahası olumlu ve olumsuz bütün yönleriyle öğrenciler öğretmenlerinin yüreğinde bir yere sahiptir.

Hz. Ali'nin “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.” sözünü kendine şiar edinmiş bir medeniyetin bakiyesini devam ettirenler olarak, ilim ehli insanlara göstereceğimiz saygı herhangi bir bahanenin arkasına gizlenemeyecek kadar aşikâr olmalıdır.

Öğretmenliği bir iş veya meslek olarak görmek belki de en büyük yanılgılardan biridir.

Öğretmenlik, ağaç dikmeye benzer. Toprağı öğretmenin yüreğidir, tohum çocuktur, suyu sevgidir, güneşi bilgidir, gövdesi eğitim öğretimdir, dalları merhamettir, yaprakları umuttur, rüzgârı disiplindir, fedakârlıkla büyütülür ve meyvesi ise gelecektir.

Öğretmenlik, bir meslekten öte, gönül ve dert meselesidir. İnsanlar evde akşamları üç çocuğuyla bir saat geçirmekte dahi zorlanırken, öğretmenler, elli metrekare sınıfta ortalama otuz öğrenciyle günde en az altı saat beraber oluyor ve o süre zarfında onlarda kalıcı izli davranışlar oluşturarak, onları geleceğe hazırlamaya çalışıyor. Onlar için sınıf ikinci değil, ilk evleridir ve o evi huzurun, mutluluğun, başarının ve sevginin evi yapmaya özen gösterirler.

Unutmayalım ki öğretmen, çağa ayak uyduran değil, çağa yön veren kişidir. Vizyon sahibi, eylem adamıdır. Verdiği en büyük mücadele, cehalete karşı olan mücadeledir.

Öğretmenin varlığı, cehaletin köküne kibrit suyudur. Birileri öğretmeni hedef gösteriyorsa gizlendiği mevzi cehalet mevziisidir. Ya tutarsa diye yöneltilen eleştiriler ve atılan çamurlar, öğretmenlere yapışmaz lakin lekesi çocuklarımızın üzerinde kalır. Çocuklar toplumun aynasıdır. Toplumda gördükleri, hayatlarına yansır. Şayet bir evde, bir ortamda öğretmen ile ilgili olumsuz cümleler cüretkâr bir şekilde telaffuz edilebiliyorsa o çocuğun hayatında öğretmene, bilgiye, geleceğe çıkan yollara dinamit koyulup patlatılmış demektir.

Maalesef toplum olarak her şey hakkında çok rahat yorum yapar hale geldik. İnsanların arkasından çok rahat atıp tutuyoruz. Lakin söylediğimiz sözlerin etrafımızda nasıl bir etki oluşturabileceğini hesaba katmıyoruz. Geleceğimizi aydınlatmak da karartmak da bizim elimizde.

Ne de güzel demiş Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç: “Yeryüzünün öğretmeni olabilmek için gökyüzünün öğrencisi olmak gerekir.” Bizler de Yüce Yaradan'ın ilahi buyruk ve öğretileri ışığında inanç, sevgi ve bilgi ile donattığımız ruhumuzdaki güzellikleri körpe beyinlere ve temiz kalplere bir bilge edasıyla ilmek ilmek nakşetmeliyiz. İşte o zaman gelecek adına kurulacak güzel ve umutlu düşlerin mimarı olabiliriz.

Böyle kutlu ve güzide bir ailenin ferdi olmaktan onur duyuyorum. ‘Ben Öğretmenim!’ demenin huzurunu ve mutluluğunu yüreğimde bir nişan olarak taşıyorum. Öğretmenler Günü için kaleme aldığım şiirimin son bölümüyle yazıma nihayet verirken başta üzerimde emeği olan öğretmenlerim ve mesai arkadaşlarım olmak üzere bütün öğretmenlerimizin gününü en kalbi duygularla kutluyor ve bir gün değil her gün hatırlanmak dileğiyle muhabbet ve saygılarımı sunuyorum.

“Varlığım cehaletin köküne kibrit suyudur

Dünya kurusa da yüreğim umudu yeşertecek kuyudur

Adımı sormayın artık ne olur

Vereceğim en güzel cevaptır sözüm

Ben öğretmenim, öğretmen iki gözüm!”