BELİRSİZLİK

7 Haziran seçimlerinin üzerinden 70 gün geçti. 13 yıldır ülkemizde görülmeyen bir süreç yaşıyoruz. Seçim sonuçlarına göre hiç bir parti tek başına iktidara gelemedi. Bununla birlikte en yüksek oy oranına sahip olan iki parti arasında başlayan ve haftalar süren görüşmeler sonrasında herhangi bir koalisyon kurulamaması sonucu ülkemizde hala bir hükümet kurulmuş değil. İbre erken seçime doğru kaymakta.

Ekonomideki belirsizlikler sadece iç piyasalarda değil. Bu sebepledir ki belirsizlik arttıkça ülkemizden döviz çıkışları yaşanmaktadır. Çünkü sıcak para hiç bir zaman belirsiz ortamları sevmez. Ancak belirsizlik devam etmekte ve risk arttıkça döviz fiyatları da beraberinde artmaktadır. Dünya ekonomisindeki belirsizliklere her geçen gün bir yenisi daha ekleniyor. Geçtiğimiz hafta Çin Merkez Bankası, ulusal para birimi Yuan'ın değerini %1.9 düşüren salı günkü sürpriz devalüasyon kararının ardından çarşamba günü de ikinci kez devalüasyona gitti. İkinci devalüasyonla Çin, dolar karşısında Yuan'ın değerini %1.6 daha düşürdü. Perşembe günü ise kuru %1,1 düşürerek yuanın değerinde üç günde toplam% 4,6 devalüasyon yapmış oldu.

Yuanın 20 yılın en büyük değer kaybını yaşaması tüm dünya için dengelerin yeniden kurulacağı bir durum olarak ortaya çıkmaktadır. Temmuz ayında ihracatı geçtiğimiz yıla göre %8 oranında düşen Çin'in ekonomik durgunluğa doğru gittiği yönünde kaygıları arttırdı. Parasına değer kaybettiren böylece mallarını daha da ucuza satarak üretimini dolayısıyla ihracatı ve büyümesini artırmayı hedefleyen Çin, böylece durgunluk riskini bertaraf etmeyi amaçlıyor. Bu arada üretimin artması ile birlikte petrole olan talebi artıracak olan Çin, petrol fiyatlarının artışını da beraberinde getirecektir.

Yuan'ın değer kaybetmesiyle Çin'in ithal ettiği özellikle lüks mallar daha pahalı hale geldi ve bu da özellikle Çin halkının ABD, Almanya, Fransa gibi ülkelerin mallarını almayı azaltacakları anlamına geliyor. Bu ülkeler ekonomilerinde sıkıntı yaşamamak için kur savaşına girecek mi bu da merak konusu.

Dünya ekonomisi bir taraftan ABD Merkez Bankası'nın (FED) faiz artırımı kararını beklerken analistlere göre Çin'in bu hamlesiyle Yellen'in eli zayıfladı. Böylece FED'in faiz arttırmasıyla birlikte gelişmekte olan ekonomilerden sermaye çıkışını hızlandıracak olan etkinin bir anlamda önüne geçilmiş oldu. Aksi taktirde dünya ekonomisinde mevcut durumda yetersiz olan büyüme trendini iyice baskı altına alacaktı.

Önümüzdeki aylar dünya ekonomisi için sıkıntılı ve zor zamanlar olacak. Ülkemizde henüz bir hükümetin kurulamaması ülkemiz için ayrı bir sıkıntı. Koalisyon veya erken seçim ile bir an önce hükümetin kurulmalı ve zorlu günlere hazır olmalıyız.

Kısa kısa...

16 yıl önce bugün ülkemiz yaşadığı büyük deprem ile sarsılmıştı. Depremin ekonomik ve sosyal etkileri ülkemizde ciddi anlamda hissedildi. Ancak şuan depreme hazırlıklı mıyız sorusuna kendimiz bile cevap veremiyoruz. Resmi açıklamaya göre 17 bin 840 kişi vefat etti. 43 bin 953 kişi yaralandı. 505 kişi sakat kaldı. 285 bin 211 konut, 42 bin 902 işyeri hasar gördü. Onbinlerce çocuk yetim kaldı.

Yetimlere hepimiz sahip çıkmalıyız. Bu konuda kamu yararına faaliyet gösteren Beşir Derneği'nin başlattığı yetim kampanyasına her birimiz ayrı ayrı destek verilmeliyiz.

Yetim kampanyasına destek vermek isteyenler Beşir Derneği'nin web sayfası üzerinden veya "YETİM" yazıp 4042'ye kısa mesaj göndererek destek olabilirler.