Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.55
Gram Altın
2472.60
BIST 100
9530.47
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

09 Ağustos 2019

Belediyesine bak, hükümeti ver/me ..

(HARUN ORAK)

“Bana oy ver ama yanımda gözükme. Oy kaybederiz” gibi değişik ittifakları gördüğümüz, rakip ittifakların nerdeyse aynı oyu aldığı ve itiraz ile seçimin yenilenmesi ile sonuçlanan, ilkleri iliklerimize kadar yaşayıp hissettiğimiz bir süreç geride kaldı. Yerel seçimler, “Cumhurbaşkanı Ankara’yı vermez”, “tamam Ankara’yı aldık da İstanbul’u vermez”, “o bir diktatör” diyenlerin söylemlerini yalanladıkları, ancak tüm bu iddiaların aksine ülkede yönetimin halkın oylarıyla değiştiğini ispatlayan bir seçim oldu. Malum zihniyet için yönetim biçimi, kazandıklarında “yaşasın demokrasi”, kaybettiklerinde “kahrolsun otokrasiydi”. Diktatör söylemlerini de uzun zamandır duymaz olduk. Yoksa yine ilerde kaybedecekleri seçimlerde kullanmak üzere nadasa mı bıraktılar, bunu zaman gösterecek. Artık trafodaki kediler sokaklarında mutlu, her seçim aynı plaka ile oy çalan araçlar kabzımal kapılarında iş beklemekteydi.

Son seçimler demokrasimiz için güzel gelişmelere sahne olmakla birlikte muhalefet için de bir umut mumu oldu!

  • Umut Mumu mu?
  • O umut ışığı değil miydi?
  • Hayır efendim aynen mum! Yatsıya kadar yanan mum var ya, işte o…

AK Parti’nin bugün hâlâ iktidarda olmasının temelinde, 1994 seçimlerinde kazanılan belediyeler; bilhassa İstanbul Büyükşehir Belediyesindeki başarılar var. AK Parti’nin oluşturduğu ortam sayesinde suya indirim, yola indirim, bedava süt vaatleri vermek mümkün ve kolay hale gelmişken, 1989 seçimlerinde “beş yıl daha limon gibi sıkılmayın” sloganı ile İstanbul’u kazanan SHP yönetimi döneminde büyüyen çöp dağları, kötü kokudan dolayı yanından bile geçilemeyen Haliç, akmayan musluklar, yetersiz ulaşım ağı, patlayan çöp dağları gibi problemlerin olduğu bir ortamda, heyecan verici sloganlardan ziyade, İstanbul’un bu büyük sorunlarının çözülmesi vaatleri verilebiliyordu ne yazık ki. Sonraki süreçte neler yapıldı neler ki, bugün seçilen başkanın “her şey çok güzel olacak” gibi altı boş bir sloganından ve mevcut hizmetlere indirim dışında elle tutulan bir vaadini duyan olmadı pek.

Evet, artık icra makamında olmanın zorluğu ve yıpratıcılığı birçok büyükşehirde CHP’nin omuzlarında. 25 yıllık hasret bitmişken peş peşe hizmet haberleri ve yeni çözüm arayışları bekleyenler, bu aralar biraz tedirgin. İstanbul’da kazandıkları belediyede her şeyin çok güzel olacağına inananlar, başkanın 10 günlük tatilindeki bronzlaşmış teni dışında bir şey göremediler hâlâ. Diğer şehirlerde ise durum çok farklı değil. Elti, görümce, bacanak, kuzen atamaları ve yeni heykel açılışları hızla devam ediyor. Suriyelilere karşı uygulanan insani olmayan yaklaşımlarsa oy verenlere bile “Eyvah” dedirtecek seviyede. “AK Parti’de de böyle şeyler var ama” seslerini duyar gibiyim. Elbette vardır. Vatandaş 17 yıldır AK Parti’yi hatasız olduğu için iktidarda tutmuyor. Her dönem doğrusunun yanlışından fazla olmasından dolayı halkımız yeniden fırsat veriyor. Hatta ki 7 Haziran 2015 seçimlerinde muhtemel muhalefet koalisyonu ellerine geçen ilk fırsatta bu ülkeyi nasıl yönetemeyeceğini ispat edince 6 ay aradan sonra halk yeniden yönetimi tek parti iktidarına verdi. İlk 3 ayda bu kadar başarılı işlere imza atan CHP belediyelerinin bu zihniyetle 17 yıl iktidarda olduğunu şöyle bir hayal etsenize. Ben düşünmek bile istemiyorum. Halkımız da bu paralelde düşünüyor ki 25 yıldır bu şansı tanımadı vaatsiz muhalefete. Belediyelerde bu yaşananları ve dahi yaşanacakları görecek olan halkımız, bu zihniyete uzun süre iktidar yüzü göstermez. Ne demişler; belediyesine bak, hükümeti ver/me…