Dolar (USD)
32.53
Euro (EUR)
34.84
Gram Altın
2442.26
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

23 Nisan 2013

Belediyeler ne iş yapar?

Kimi işler vardır ki 'durumdan vazife çıkarma'dan olmuyor. Bizde genellikle statüko yanlıları durumdan vazife çıkarırlar. Asker "şişt" der statükocular ava çıkarlar.

Barış sürecini omuzlamanın ne kadar ağır bir yük olduğunu hepimiz biliyoruz ve bu ağır yükün sayın başbakanın omuzlarında olduğunu da. Doğrusu sayın başbakanın bu kutlu yükü omuzlamasından memnunum.

Süreç yüzyıllık defektleri temizleyen, bölgenin yeniden şekillenmesini belirleyen süreç olması hasebiyle başarılı olmasına karşı çıkanı çok olur sürecin.

İşte böyle bir sürecin daha sağlıklı ve az sorunlu geçmesi için özellikle yerel birimler yani belediyeler bu sürecin yükünü hafifletebilirlerdi.

Bu tür süreçlerde hazırlık dönemleri yaşanır. Toplum, sürecin başarıya ulaşmamasını isteyen derin güçler tarafından manipüle edilebilir, bu sebeple spekülasyonların önüne geçmek için yerel unsurların hazırlıklı olmaları lazım/dı.

Bu süreci halka doğru anlatamayan yerel birimler yüzünden yük bütün ağırlığıyla özellikle Sayın başbakanın omuzlarında kaldı.

Oysa yerel birimler düzenleyecekleri veya destekleyecekleri etkinliklerle halka bu sürecin bir sulh-kardeşlik süreci olduğunu anlatabilirlerdi. Bununla, toplumun bir kısmının daha hamaset nutuklarına kanmamaları sağlanabilirdi.

Mesela Erzurum Belediye Başkan/lığ/ı bugüne kadar bu süreçle ilgili en az on panel, konferans, sempozyum yapmalıydı. Bugün her kesimden ortak paydaya dönüşmüş olan "kurucu irade"ye vurgu yapılırken, Erzurum kongresinin ev sahibi Erzurum Büyükşehir Belediyesinin gereken hassasiyeti "susarak" göstermesi kabul edilebilir değil.

Erzurum belediyesi aylar öncesinden (hatta yıllar öncesinden) halka bugünkü ulusalcı-ırkçı tayfanın savunduğu Şallı/Şalcı Bacının katillerini anlatmalıydı. Şalcı Bacıyı kimin neden idam ettiğini konu edinen panellerle, sempozyumlarla bu süreci provoke edenlerin cemaziyülevvelini anlatmalıydı. Bu etkinliklerle Şalcı Bacının katillerinin iftiralarla dolu gerekçesi ile bugün sulha karşı çıkan kafanın iftiralarla dolu gerekçelerinin 'aynı'lığı anlatılmalıydı.

Bununla,

Kadın olan Şalcı Bacının idam gerekçesiyle (şapka) bugün sulha karşı çıkanların iktidarı yaftalamalarının ne kadar benzer yaftalar olduğunun mukayese edilmesine hizmet ederdi.

Ama basiret yeterince nasiplenmeyenlerin işi tırsmak olsa gerek.

Mesela Malatya belediyesi bugüne kadar kaç etkinlikle barışın gerekliliğine dair panel ve/ya konferans düzenledi? Belediye sadece çevre düzenlemesiyle mi ilgilenir? Sadece kanalizasyonla mı uğraşır?

Malatya'da asker olan çocuğunu kaybeden annenin "artık kimse evladını kaybetmesin" feryadını panellerde, konferanslarda duyurmalıydı.

Seyyid Çavuş anlatılsaydı mevcut sıkıntılar bu kadar zorluklara sebebiyet verebilir miydi?

Hele Kayseri,

Kayseri Belediyesi bugüne dek 30 panel, konferanslarla sürece hazırlık yapmalıydı.

Bildim bileli belediyeler bu tür konularda ev sahipliği yapmış ve halka böyle elzem hizmetleri götürmüştür. Ama gelin görün ki toplumun süreci anlamaya en muhtaç olduğu dönemlerde belediyeler "oralı/buralı" bile değil. Bu kabul edilemez ve bu süreci yazan tarih belediyelerin bu lakaytlıklarını yazacaktır.

Ama Bağcılar Belediyesinin yaptıklarına bakın da ders çıkarın:

Bağcılar belediyesi Van depreminden bu yana kardeş eyledikleri Vanlı Gençlere Bosnalı kardeşlerini buluşturuyor. Bu sürec sona erdiğinde hazır tanışmışlıklar yarınlarımızı daha da güzelleştirecek. Demek ki olay duyarlılıkla alakalı, iş bilirlikle alakalı.

Buradan Bağcılar Belediyesini tebrik ediyorum.

Sadece Belediyeler mi?

Ak Parti il teşkilatları da özellikle ulusalcıların cirit attıkları illerde bu etkinlikleri düzenleyerek halkın sulhtan yana olmasını sağlayabilirdi.

Anlaşılan süreci Orta ve Batı Anadolu'da doğru, hakkaniyete uygun anlatacak başka sivil unsurlara ihtiyaç var. Bunu STK'ların doldurmaları gerekiyor kanaatindeyim.

Olmazsa iş başa düştü diyeceğiz.

Hayırlısı olsun.

Twitter: @ahmetay_