Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.72
Gram Altın
2963.22
BIST 100
9670.93
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
14 Kasım 2022

Belediyeler konser düzenleyeceğine barınak inşa etsin

Bilindiği gibi belediyeler, “kültür sanat” etkinlikleri kapsamında envaiçeşit konser düzenliyor. Ak Partili Belediyeler, sadece Cumhuriyeti Bayramı Konserleri için yaklaşık 6 milyon 570 bin harcama yapmış. Farklı konser türlerini de hesaba kattığımızda karşımıza ciddi rakamlar çıkıyor.

Zira bazı sanatçıların ortalama konser ücretleri şöyle, Demet Akalın, 600 bin, Zara, 220 bin, Cengiz Kurtoğlu, 200 bin, Hakan Altun, 450 bin, Nilüfer 150 bin, Sertaç Ortaç, 350 bin, Ajda Pekkan, 1 milyon, Murat Dalkılıç, 350 bin.

Takvim Gazetesi’nin haberine göre rekor, 2 milyon lira ile Kenan Doğulu’da.

Bir ara Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, Sibel Can’ın konser ücretine tepki göstererek, “Dakikası 12 bin lirayı buluyor” demişti. Yani iki saatlik program için bir buçuk milyon para demek bu. Neticede konser düzenlemekten vazgeçmişlerdi.

Belediyeler, bu konserleri topluma bedava bir hizmetmiş gibi takdim ediyor. Oysa görüldüğü gibi hiçbir sanatçı kolay kolay bedava konser vermiyor.

Peki, bu konser maliyetleri nereden tedarik ediliyor? Elbette halktan toplanan vergilerle. Anlayacağınız, bir avuç insanın izlediği konser ücretleri, şehrin geri kalanından tahsil ediliyor.

Düşünün, bir kişi, hayatında hiç dinlemediği ve dinlemeyeceği bir sanatçı için ücret ödemek durumunda kalıyor. Oysa konsere gitmek isteyen biri, sevdiği sanatçı için bedeli neyse ödemelidir.

Şimdi asıl konumuza gelelim. Başıboş köpek sorunu.

Belediyeler, çeşitli konser etkinliklerine milyonlarca lira bütçe ayırıyorlar ama sokaklar köpeklerden geçilmiyor.

Geçenlerde Kırıkkale Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Hataylı dostum Adnan Küçük Hocam ile bu sorunu konuştuk. Daha geçenlerde kendisine kampüste köpekler saldırmış.

Adnan Hocam geçen yıl Hatay’da EXPO kapsamında düzenlenen konserler için ayrılan miktarın 450 milyon lira olduğunu söyledi. Bu bütçeyle Hatay sokaklarında tek bir köpek kalmaz. İnsanlar da huzur bulur. Ama onlar “gidin sorunuzu Beştepe çözsün diyorlar!”

Yanılmıyorsam Mayıs ayında olsa gerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin il başkanları toplantısında, sokak hayvanlarıyla ilgili problemlerden belediyelerin sorumlu olduğunu söylemişti. Öyle ki; “İllerinizde barınakları oluşturun, eksikler var ise bakanımıza iletin. Yeni barınaklarınız eksiksiz olsun” talimatını vermişti.

Verdi vermesine ama Fuat Uğur’un köşesinde de ifade ettiği gibi 5199 sayılı yasada “barınak zorunluğu yok!” Hal böyle olunca belediyeler de barınak yapmıyor ve çocuklar ölmeye devam ediyor.

Daha geçenlerde Bitlis’te Sokak köpeklerinin ısırması sonucu kuduz teşhisi konulan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin’i toprağa verdik.

Mehmet Özer’i hatırladınız mı? Okul çıkışı evine giderken tam 25 sahipsiz köpeğin saldırısına uğrayarak yaşamını yitirmişti.

Hangi birini sayalım?

1 Mart 2022'den bu yana 16 kişi bu saldırılarda hayatını kaybetti. Sadece 2021 yılında ülkemizde 24 insanımız bu şekilde öldü.

Neden insanlarımız sokaklarda başıboş halde tutulan köpekler sebebiyle yaşamını yitirsin ki? Belediyeler neden barınak yapmıyor? Milletvekilleri bu olan biteni neden görmüyor? Neden bu yasayı revize etmiyorlar?

Basında birkaç yazar hariç kimse bu konuda duyarlılık göstermiyor. Nasıl bir vicdana sahip bu insanlar anlamak mümkün değil.

Medeni ülkelerin hiçbirinde sahipsiz köpek sorunu bulunmamaktadır. Çünkü onlar önce kendi insanının canını önemsiyor.

2014 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle bir cümle kurmuştu; “Dicle’nin kenarında kurdun kaptığı bir koyun bile benim mesuliyetim altındadır.”

Bende kendisine sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım, Dicle’nin kenarında değil, şehirlerimizin göbeğinde, sokaklarda başıboş halde bırakılan köpekler yüzünden çocuklarımız ölüyor.

Belediyeler konser için ayırdıkları bütçeyi barınaklara ayırsa bu sorun çözülür. Çözmeyeni görevinden el çektirin. Artık çocuklarımız ölmesin.