Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
31 Aralık 2018

Belediye ve İslam

Bir yerleşim merkezinde yaşayanlar, belirli bir süre için bir kişiye veya ekibe özel bir emanet olarak yerel kurumları yönetme görevi vermektedirler. Belediye başkanı, şehremini olduğu gibi, belediye de şehremanetidir. Şehrin güvenliğinden, esenliğinden ve refahından sorumlu kişi, şehremini olarak nitelenen belediye başkanıdır. Şehrin belediye başkanına güvenmesi, belediye başkanının manevi ve ahlaki sorumluluk anlayışı içinde görevini icra etmesi lazımdır. Bir yerel yönetici için en büyük sermaye, toplumun kendisine duyduğu güvendir. Hakkında değişik şayiaların yayıldığı, görevi kötüye kullanma ve belediye imkanlarını kişisel çıkarları için kullandığı şeklinde haberlere ve sözlere konu olan kişi, aslında şehremini vasfını çoktan yitirmiştir. Çünkü bu tür sözler ve haberler, yerel yöneticilerin toplumsal zeminde meşruiyetlerini ve güvenilirliklerini kaybettikleri anlamına gelmektedir. Yerel yönetici ve toplum arasında güven temelinde bir ilişki kurulmalıdır. Topluma güven verebilecek adayların nitelikleri konusu, bir toplum için hayati derecede önem taşımaktadır.

Bir yerel yönetici, topluma güven verebilmek için sürekli olarak kendisini eleştirebilme yeteneğini geliştirebilmelidir. Toplumun bütün katmanlarının esenliğine ve refahına katkıda bulunma sorumluluğunu yüklenen bir yerel yönetici, kurumsal olarak ortaya koyduğu icraatlarını sürekli olarak eleştirel olarak sorgulamalıdır. Eleştiri ve sorgulama mekanizması olmadan, yerelde belediye hizmetlerinin sağlıklı yürütülmesi mümkün değildir. Yerel yönetici, kendisini ve belediye kurumunu her yönüyle toplumun kontrolüne ve eleştirisine açık tutmalıdır. Toplumdan gelen eleştiriler ve öneriler, dikkatle incelenmeli ve gerekleri yerine getirilmelidir. Toplumsal kesimler, yerel yöneticiler tarafından dikkate alındıklarını ve belediye kurumunun esas sahiplerinin kendileri olduğu duygusunu tecrübe etme imkanına sahip olmalıdırlar. Bütün belediye hizmetleri şeffaflık ve hesap verilebilirlik çerçevesi içerisinde yürütülmesi gerektiği gibi, toplumsal kesimlerin dinamik bir şekilde yerel yönetimlere katılma mekanizmalarının oluşturulması gerekmektedir. Yirmi birinci yüzyılda ihtiyaç duyulan yerel yönetim modeli, pasif vatandaş-aktif belediye modeli değildir. Aktif toplum- üretken belediye, yirmi birinci yüzyılda ihtiyaç duyduğumuz modeldir. Yerel yönetimlere aday olacak kişilerin, toplumla birlikte çalışmaya yatkınlıkları, yerel yönetimlere etkin ve işlevsel toplumsal katılımın sağlanması konusunda sahip oldukları düşüncelerin ve politikaların kamuoyu gündemine getirilmesi ve tartışılması gerekmektedir.

Yerel yönetimler, icraatın yani amelin ağırlıkta olduğu kurumlardır. Her icraat, iyi veya kötü olarak sınıflandırılmakta ve değerlendirilmektedir. Bir uygulamanın iyi veya kötü olarak nitelendirilmesi, onun ahlaki veya ahlak dışı olduğu anlamına gelmektedir. İslam, bütün insanlardan iyiliğin icra edilmesi ve kötülüğün iptal edilmesi için çalışmalarını emretmektedir. Belediye kurum olarak, bulunduğu beldeye

emniyet, barış, adalet, refah, özgürlük ve kültür değerleri çerçevesinde icraatlarda bulunmak için oluşturulmuştur. Belediyenin varlık nedeni iyiliği yaygınlaştırmak ve kötülüğü azaltmaktır. İnsanların yararına olacak iyilik faaliyetlerinde bulunmayan ve kötülükleri azaltıcı icraatları gerçekleştirmeyen bir belediye, ahlaki, insani, İslami ve hukuki meşruluğunu kaybetmiştir. İslam, belediyenin varoluş gerekçesini, ahlak ile temellendirmektedir.

Yerel yönetime talip olan kişilerde adalete, fazilete ve hikmete bağlılık ve donanımlar asli ölçü olmalıdır. Toplumun hukukunu korumak, toplumun ihtiyaç duyduğu eğitim, sağlık, kültür, sanat, altyapı, çevre hizmetlerini planlamak, projelendirmek ve uygulamaya geçirmek, adalete, erdeme ve hikmete bağlı olmayı ve birikimli olmayı gerektirmektedir. Cehalete dayanan bir belediyecilik anlayışı, yağma, soygun, yolsuzluk, gasp ve sahtekarlıktan başka bir şey getirmemektedir. Cehalete dayanan bir belediyecilik, bir beldede emniyeti bozmakta ve fitne ateşinin yanmasında en dinamik faktör haline gelmektedir.