Dolar (USD)
35.16
Euro (EUR)
36.59
Gram Altın
2958.42
BIST 100
9916.22
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Bela! Bela! Bela!

Yürüyüşleri bir başka idi konuşmaları ise bambaşka.

Kimileri ekranın yüzleri,

Kimileri ekranda görünmeyen ülkemin zenginleriydi.

Kimileri laik ve kemalist kimileri dindardı.

Kimileri zengin kimileri bürokrattı.

Kimileri milliyetçi kimileri muhafazakardı.

Hepsi oradan içeri giriyordu. Sıhhat bulmak için geldim teranesiyle hava atıp kendini teselli ediyordu.

Derken başladı birisi resepsiyonda konuşmaya. Geldi şikayetleri ardı arkasınca.

Resepsiyondaki hanımefendiyse pek nazik bir şekilde dinliyordu. Kurulmuş bir saat gibi olur efendim olur efendim olur efendim diyordu.

Sonra döndü. Tepeden bir bakış da ortalıkta dolaşan komilere attı. Onlar da olur efendim olur efendim olur efendim dediler.

Ve nihayet ailesine bilhassa eşine döndü, dudak büktü bir daha beş yıldızlı yerlere gelmeyeceğim dedi ve çekti odasına gitti.

Konferans hazırlıklarımı bırakmış bu ve bunun gibi cereyan eden daha nice vakıalara şahitlik etmeye başlamıştım. Paranın bu kadar pahalı olduğunu ilk defa burada anlamıştım.

Bütün bunlarla meşgulken bir alkış koptu locanın birinde.

Savaşın galipleri gibi ekrana bakıp seviniyorlardı.

Heyecanları ve sevinçleri yüzlerinden okunuyordu.

Ben de sevinçlerine ortak olmak istedim ve onlara yöneldim.

Bir anda dikildi karşıma güvenlik görevlisi gibi olmayan ama canhıraşane onları korumak isteyen tüysüz ve tipsiz bir adam.

Giremezsin oraya dedi ve beni nazikçe geri itti.

Neden diye sormama gerek kalmadan locanın kapısı açıldı.

Ülkemin en meşhur simaları gözleri ekrana kilitli olarak bir bir ayrıldılar oradan. Ben de baka kaldım arkalarından.

Ve döndüm ekrana baktım. Ekranda haksız kazancın artan puanlarının yankıları ve yorumları konuşulmaya başlanmıştı. Baronlarsa alacaklarını aldıktan sonra çoktan ortalıktan kaybolmuşlardı.

Görünüşte Allah’a savaş açan, mazlum ve masum halkı haksız kazançlarıyla inim inim inletenlerin zaferi vardı ekranda. Hakikatte ise galip olan Allah, mazlum ve sefil halktı.

Ve yankılandı gök kubbede ve zeminin her yerinde yine kavga kapısını kapatmak istiyorsanız banka kapısını kapatınız hakikati. Yani insanları bankaya muhtaç etmekten kurtarınız.

Ne konuşmaya ne de başka bir şeye mecalim kalmamıştı.

Çıktım o birkaç yıldızlı müsrif yerden dışarıya. Daldım gökteki sayısız yıldızların altında rızkını arayanların arasına.

Onların, emekleriyle rızıklarına yoldaş olan heyecanlarının ne şerefli bir şey olduğunu anladım bir kere daha.

En çok derdi olan huzursuzların ise o haksız kazanç tamtamcılarının olduğu çok yaman bir gerçekti.

Bu haksız kazançların daha çok kişinin başını yiyeceğinin farkındaydım.

Umarım ülke olarak kurtuluruz bu beladan. Bunu bela görmeyenlerin başındaki en büyük beladır bu inan.

Hem haram hem azaptır hem de haksız kazancın adıdır faiz.

Faizsiz bir yaşam hem şerefli hem de Allah korkusu olan her müminin derdidir.

Derdimizin devası onun dert olarak görülmesidir.

Maatteessüf bu haksız kazanç, dertken deva oldu herkese. Bu da ceza olarak yeter hepimize.