Bel Hüm Edal
Geçtiğimiz gün sosyal medyada ibretamiz bir yazı okudum. Yazı da anlatıldığına göre dişi bir aslan avladığı ceylanı yemeye başlarken ceylanın karnında yavrusu olduğunu fark eder. Hemen yavruyu ölmüş ceylanın karnından çekip çıkarır ancak iş işten geçmiş, yavru çoktan ölmüştür. Dişi aslan, annesi ölmüş yavruyu yere koyar ve ağır adımlarla bir kenara çekilip yere uzanır. Tüm bu yaşananları bir belgeselci kameraya almaktadır. Bu fotoğrafları çeken fotoğrafçı uzun süre aslanın hareketsiz kalmasından şüphelenir ve cesaretini toplayarak aslanın yanına yaklaştığında bir de ne görsün aslan ölmüştür. Aslanın yarası beresi yoktur. Zehirlenme belirtisi de yoktur. Adam, aslanın neden öldüğünü merak eder ve aslanın ölüm nedenini öğrenmek için cesedini bir veteriner hekime götürür. Ona durumu anlatır ve ondan bu aslanın ölüm nedenini bulmasını yani otopsi yapmasını ister. Veteriner Hekim de hayvanın karnını yarar ve kalbinin patlayarak parçalandığını tespit eder.
Bir dişi aslan bile gebe bir hayvanı avladığı için üzüntüden kendini
kahrederken İsrail ve ABD ile onların destekçileri sözde medeni geçinen Batı
dünyasının ne kalbi ne de vicdanı sızlamaktadır. Kendilerinden başka kimseyi
insan olarak görmeyen muharref iki dinin mensupları el ele, kol kola Müslüman
Gazze’de taş üstünde taş, baş üstünde baş koymamaya azmetmişler. Şu halleriyle
Kur’anî söylemle “Bel Hüm Edal” denilen ve bu kavramın geçtiği Araf Suresi 179.
Ayette “Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla
anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla
işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi,
hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir.” buyurduğu
gibi hayvandan daha aşağı bir durumdalar. Yani Esfeli safilin = Aşağıların
aşağısı…
İsrail Terör Örgütü, ABD’nin açık, birçok Avrupa üleşinin pasif desteği
ile Gazze’de dünyanın gözünün içine bakarak değil pişkince pis pis sırıtarak
asrın katliamı icra ediyor. 7 Ekim’den bu güne kadar Gazze’de şehit edilen
Filistinli sayısı 19 bine, yaralı sayısı da 51 bine ulaştı.
Gerçekler ortada iken İsrail’in utanmaz Başbakanı Netanyahu “İsrail'in
yanında durun, medeniyetin yanında durun.” diye açıklama yapabiliyor. Bu nasıl
bir medeniyet ise? Demek ki bir ülkeyi işgal edip zorla insanları evinden
yurdundan etmek, binlerce insanı yaşlı, kadın, çoluk, çocuk demeden hunharca
katletmek, şehirleri yakmak yıkmak, çocukları esir almak, katlettiği insanların
ölmeden organlarını çalmak medenilik… Yine kendisine dur diyen devletleri atom
bombası atmakla, liderlerini yerlerinden etmekle tehdit etmek, silahsız
insanlara karşı uçaklarla, tanklarla, toplarla saldırmak medeniyetin gereği
sanırım. Hani slogan olarak söylendiği gibi insanın içinden “Netenyahu, utan
yahu!” diye haykırmak geliyor ama vicdanı, merhameti olmayanın utanması olmaz
ki!
Amerika’nın başkanı olacak zat da bu utanmaz müttefikine katkıda
bulunuyor. Neymiş Ağam Yahudi değilmiş ama Siyonist’miş. Siyonist olmak için
Yahudi olmaya da gerek yokmuş. Şaşırdık mı? Elbette hayır! Zira Kur’an Maide
Suresi 51. Ayette “Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dostlar
edinmeyin. Onların bazısı, bazısının dostlarıdırlar. İçinizden kim onları dost
edinirse şüphe yok ki, o da onlardandır. Muhakkak ki Allah o zalimleri
hidayete, doğru yola iletmez.” buyurmuyor mu? onlar birbirlerinin dostu
iken içimizdeki onlara bel bağlayan şaşkınlar da onlardan değil mi?
Faşist bir zihniyetin eli gibi dili de kanlı olacaktır elbette. Hani
bunlar sözüm ona Demokratlar ya hatta kendilerine Hristiyan Demokrat gibi
unvanlar da uyduruyorlar ama bence bunlara yakışan paye Faşist Demokrat olmalı…
Uydurdukları bahanelerle olmayan vicdanlarını aklamaya çalışan zorbaların
sicilleri o kadar kalabalıktır ki saymakla bitmez. Oysa hangi bahane bu çaplı
bir katliamın sebebi olabilir? İşte en son demokrasi götürdükleri Irak’ın, Suriye’nin
hâli ortadadır.
Bu arada gerek Amerika’da ve gerekse dünyanın her köşesinde Hristiyan,
Yahudi, Müslüman, Budist kısaca dini, dili, ırkı, milleti faklı olan binlerce
insan başta kendi zalim yönetimlerini ve katil İsrail’i her türlü yasağa ve
engellemeye rağmen protesto ediyorlar. Onları da kalben selamlıyoruz. Bu
katliama dur demek için sadece insan olmak yeterlidir!