Bekarlık sultanlık mı?
Bir gençlik derneğinin "bekarlık sultanlık mı, konulu konferans verir misiniz" teklifini duyunca önce biraz duraksadım açıkçası. Ne kadar dindar, muhafazakar olursa olsun yeni nesil gençlerin evliliğe karşı bakış açılarını, tepkilerini az çok tecrübe etmişliğim bulunurdu çünkü.
Çok eski zamanlarda değil, daha birkaç ay önce yine dindar, muhafazakar bir derneğin yurtlarında kalan genç kızlarla sohbet toplantısı yapmak için buluşmuştuk.
Sohbette söz dönüp modernizme, modernizmin bize dayattığı yaşam biçimine gelmiş, konu Batının bizlere evliliği rafa kaldırıp serbest ilişkiyi normalleştirme çabasına dayanmıştı.
Batının bizlere sunduğu bu hayat tarzının inanç ve gelenek dünyamızla oluşturduğu tenakuzu dillendirdiğimde konudan sıkılan, kafasını oraya buraya çevirip rahatsızlığını belli etmekten çekinmeyen hatta sözün uzamasına tahammül edemeyip salondan hışımla çıkan kızımızın arkasından bakakalmıştım!
Sohbet öncesinde ilahiyat mezunu, din dersi öğretmeni olduğunu öğrendiğim genç kızımızın evlilik dışı ilişkilerin bizim dünyamızdaki yerine ilişkin değerlendirmeleri duymaktan kaçması, buna öfkelenmesi içimi acıtmıştı doğrusuu2026
İşte aradan çok zaman geçmeden gelen bu teklif karşısında duraksamam biraz da bu sebeple olmuştu. Dindar, mütedeyyin camianın gençlerinin de evlilik yaşlarını iş, kariyer, para vs için ertelerken hormonlarının yoğun baskısına yenik düşmeye başladıkları artık zahire yansımaya başladı. Birkaç yıl öncesinde, din dersi öğretmeni genç bir kızın evliliği öğütleyen, gayri meşru ilişkilere inanç dünyamızdan bakan bir sunuma böyle aşikar tepki göstermesi düşünülebilir miydi?
Gittikçe sekülerleşen, manevi olan her bir öğeyi, hayatının her aşamasından çıkaran dindar kesim olarak artık kendi içimizde kullanacağımız ortak referanslardan bile mahrum hale gelmeye başladık.
Gençliğini 90'lı yıllarda geçirmiş kuşak için canlı bir sosyal hayatta, aktivist gençlik dünyasında kırmızıçizgileri oluşturan hatlar belliydi kuşkusuz.
Şimdinin imitasyon dindar gençliği için ortak bir çıkış noktası, çerçeve oluşturma çabasına kaynaklık edecek değerler de aşınmış sanırım!
Evliliği otuzlu yılların ilk yarısında normal gören, kırka kadar hayatı yaşayıp ehil kamillikte -durulduktan sonra- evlenip çoluk çocuğa kavuşmayı ideal kabul eden anlayış, dindar gençliğin hücrelerine de sirayet etmeye başlamış. Aslında bu etki biraz daha eskiye dayansa da şimdi görülen bunun gençler tarafından artık gizlenmeye gerek görülmeden teşhirciliğe varan şekilde gözümüze sokulması belki deu2026
Dini bütün ailelerin kızlarının/oğullarının sosyal medyada -bilhassa instagramda- sevgilileriyle yaşadıklarını cümle alemle paylaşmaya başlamaları da dindar gençlikte görülen somut bir değişim. Dünün gizli kapaklı flört eden dindar gençleri artık ilişkilerini gözlerden ırak tutma çabası içerisine girmeye dahi gerek görmüyor.
Şimdi, tüm bu değişimden sonra ben "bekarlık sultanlık mı" adlı sunumumda gençlerle neyi, nasıl paylaşacağımı düşünedurayım, dindarların evliliklerinde açılmış onulmaz yaralara da başka bir yazıda dikkat çekelim mi ne dersiniz? Yoksa bu konularda sessizliği yol belleyip "kol kırılır yen içinde kalır" mı demeliydim!?
Twitter.com/sabihadogann