Beka seçimleri ve Cumhur Beka İttifakı
Türkiye 31 Mart Yerel seçimlerine doğru giderken, özellikle PKK (DBP/HDP) yönetiminde olan bölge belediyeleri hayati önemde.
PKK/HDP (ABD/İsrail), bölge belediyelerini (Van, Diyarbakır, Mardin, Iğdır) tekrar alırsa; dışarıdan planlanan ve Türkiye’yi Suriye gibi derinleşmiş bir iç savaşa sürüklemeyi amaçlayan, ‘Büyük Kürt İsyanına’ zemin hazırlayacaktır.
Türkiye sadece sıradan bir yerel seçime gitmiyor. Bekasını yerelden sağlamlaştıracak bir seçime gidiyor.
PKK, HDP üzerinden seçimlere girerek, büyük Kürt isyanı için zemin hazırlamayı planlıyor. Daha önceki seçimlerde HDP’nin başarısının PKK’nın tasfiyesini hızlandıracağını ve PKK’ya zarar vereceğini düşünen PKK yöneticileri; PKK’nın finans kaynaklarının azalması, örgüte katılımın neredeyse sıfıra yaklaşması ve her şeyden önemlisi kitlesel desteğin azalması ile yeni bir stratejiye yöneldi.
PKK, büyük Kürt isyanını (Kürt baharı için kitlesel destek) başlatmak, Finans ve eleman sıkıntısını gidermek için, yerel seçimlerde özellikle bölge (Van, Diyarbakır, Mardin, Iğdır) belediyelerini almak istiyor.
PKK’nın bölge belediyelerini tekrar alması, Türkiye için de Kürtler için de kesinlikle bir beka sorunu olacaktır.
Bunun için AK Parti ve Erdoğan, Kürtleri PKK’dan tamamen kurtarmak üzere hareket etmelidir. Kürtleri PKK’dan tamamen kurtaracak stratejiler geliştirilmelidir. Kürtler, Erdoğan ile birlikte, PKK (ABD)’dan tamamen kurtulma fırsatını yakalamıştır.
Beka seçimlerinde; Güneydoğu’da, Cumhur (Beka) İttifakı ile PKK (ABD/İsrail) yarışacaktır.
Bunun için dikkat edilecek hususlar:
1. Kürtlerin tek ve son devleti Türkiye’dir. Türkiye, bu ülke vatandaşı olan her kesimin (Türk, Kürt, Arap, Alevi, Sünni) tek devletidir. Bu sık sık vurgulanmalıdır.
2. Adil bir sistem inşa edilecektir. Adalet ve samimiyet vaat edilmelidir. ‘Önce insan - önce ADALET - Herkes İçin ADALET' parolası ile hareket edilmelidir. Hz. Ömer’in, Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.)’den devraldığı ve pratikleştirdiği İslam Adaleti, Türkiye ve bütün dünya insanlığına örnektir. ALLAH’ın adaleti vaat edilmelidir.
3. Ne Türkiye ne MHP, asla ve asla Kürtlerin düşmanı değildir. Türkiye, Kürtlerin düşmanı değil dostudur. Türkiye Suriye’de, Kürtlere değil, PKK ve PKK’nın (YPG) işbirliği yaptığı, İslam dünyasını parçalamaya çalışan ABD (İsrail)’ye karşıdır. Bu son derece iyi anlatılmalıdır.
4. Cumhur İttifakı aynı zamanda Anadolu ittifakıdır ve Kürtleri kardeş kabul eden bir beka ittifakıdır. Cumhur İttifakı birlik ve beraberlik ittifakıdır. MHP tabanı ve Kürtler, Cumhur Beka İttifakı’nda, Çanakkale kardeşliği ve Kurtuluş Savaşı ruhu ile birleşmiştir.
5. Diğer seçimlerde olduğu gibi tek rakip CHP olmalıdır. Diğer aktörler hiçbir şekilde ve hiçbir zaman dikkate alınmamalıdır. Strateji tamamen CHP üzerine kurulmalıdır. Seçim ERDOĞAN (AK Parti) ile CHP arasında olacakmış gibi hareket edilmelidir. CHP dışında başka aktörler dikkate alınırsa, cephe genişler ve büyür. Atatürk, CHP'nin elinden tamamen alınmalıdır. ATATÜRK-MENDERES-ÖZAL-ERBAKAN-ERDOĞAN, bu 5'li birlikte değerlendirilmelidir.
6. Muhatap sadece ve sadece halk olmalıdır. En büyük güç, halkın gücüdür. Halkın ezici çoğunluğu birlik ve beraberlikten, kardeşlikten, ortak kaderden yanadır. Türk ile Kürdün kaderi ortaktır.
7. AK Parti hiçbir şekilde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile uğraşmamalıdır. Gazi'nin milli özellikleri ön plana çıkarılmalıdır. Mütedeyyin (dindarlar, Kürtler) kitlelerin de Atatürk ile barışmasının zamanı artık gelmiştir.
8. AK Parti, cumhuriyet rejimi ile hiçbir problemi olmadığına halkı ikna etmelidir. AK Parti içindeki aşırı uçların söylemleri, hareketleri, seçim sürecini etkileyecektir. İstismar edilebilecek malzeme verilmemelidir. İslam – Cumhuriyet uyumu etkili bir şekilde anlatılmalıdır.
9. Saadet Partisi, HDP yerine kullanılmaya çalışılıyor. SP'ye verilmeye çalışılan rol, yeni bir HDP olma rolüdür. Burada yapılması gereken, ERBAKAN üzerinden hareket edilerek, SP tabanını kazanmaktır. SP Güneydoğu’da, bu seçimlerde HDP oylarını kısmen alacaktır. PKK (HDP) tabanından SP’ye bir yöneliş var. Erbakan Hoca Kürtler için kıymetlidir. Erbakan ve Milli Görüş ruhu ile bölge belediyeleri tekrar kazanılabilir.
10. MHP (Bahçeli) Yönetimi, Cumhur İttifakı’nın Anadolu ittifakı olduğunu, birlik ve beraberlik ittifakı olduğunu sürekli vurgulamalıdır. Muş, Bitlis, gibi illerde, AK Parti ve MHP ortak miting yaparak, MHP’nin Kürtlerle hiçbir sorunu olmadığı mesajları verilebilir. MHP, İslami söylemlere daha fazla ağırlık vermelidir.
11. İstikrar vurgusu sürekli yapılmalıdır. AK Parti ve Erdoğan’ın yapamadığının, muhalefet tarafından yapılabilmesinin imkânsız olduğu vurgulanmalıdır. İstikrarın herkese kazandırdığı, muhalif olanlara da kazandırdığı etkili bir şekilde anlatılmalıdır. Özellikle Güneydoğu’da AK Parti döneminde yapılan yatırımlar; Van depremi, otoyollar, sanayileşme, etkili bir şekilde halka anlatılmalıdır. Güvenlik sağlandığında yatırımların yapılabildiği, PKK’nın yapılan yatırımlardan rahatsız olduğu ve yatırımları engellemeye çalıştığı etkili bir şekilde halka anlatılmalıdır.
12. PKK, DEAŞ ve FETÖ mağdurları kazanılmalıdır. Her olayda yaş ve kuru birlikte yanmaktadır. Suçlu ile suçsuzun birbirinden ayrılacağı, adaletin er veya geç tecelli edeceği anlatılmalıdır. Suç işleme özgürlüğünün olamayacağı, PKK, DEAŞ ve FETÖ destekçilerinin suçlu oldukları, muhalif oldukları için değil, suçlu oldukları için hapiste oldukları etkili bir şekilde anlatılmalıdır. Özellikle Selahattin Demirtaş ve diğer PKK’lı tutukluların Kürt oldukları için değil, suçlu oldukları için hapiste oldukları etkili bir şekilde anlatılmalıdır. Bir hukuk devletinde suç işleme özgürlüğü olamaz. Bunlar adalet değil suç işleme özgürlüğü istiyorlar. Suçluyu serbest bırakmak, en büyük adaletsizliktir.
13. PKK (HDP), seçimlerde kaale alınmamalı, muhatap olarak görülmemelidir. Muhatap bölge halkıdır. Devlet Kürtlerin devletidir ve Kürtlerin yanındadır ama, PKK’nın karşısındadır. Bu husus özellikle vurgulanmalıdır. PKK’nın ABD (İsrail) ile işbirliği içinde olduğu ve İslam dünyasını parçalamaya çalıştığı sürekli vurgulanmalıdır. HDP (PKK) Kürtlere asla umut olamaz. Kürtlerin HDP (PKKYPG) ile hiçbir gelecekleri olamaz, üzerinden hareket edilmelidir. HDP, tamamen yok hükmünde olmalı. Bundan böyle HDP, PKK, YPG, gibi aktörlerin dikkate alınması, muhatap alınması, bütün Kürtlerin kaybedilmesine bile sebep olabilir. Türkiye'yi geri dönüşü imkansız durumlara sürükleyebilir. Yapılması gereken, HDP'yi tamamen yok saymak ve hiç görmemektir. Dünyadaki bütün Türkler ile Kürtler birleşmek zorunda. Türkiye, Kürtler ile birleşemezse, Kürtlerden ayrılmak zorunda kalabilir. Türkiye, bütün Kürtler ile birleşip büyümelidir. Eğer Türkiye büyümezse, küçülmek zorunda kalabilir.
Kürtlerin yaşadığı bütün olumsuzlukların en büyük sebebi PKK’dır. Hiçbir güç PKK kadar Kürtlere zarar vermemiştir. Kürtlerin mutlu geleceği Türkiye’dedir ve PKK’dan tamamen kurtulmalarına bağlıdır. PKK, İslam düşmanıdır. PKK, İslam düşmanlarının, İslam dünyasının lideri olan Türkiye’yi parçalamak için kullandıkları bir maşadır. Çılgın Kürtler, Erdoğan ve AK Parti ile birlikte hareket ederek, kendi devletlerini bölmeye çalışan ABD destekli PKK’dan, Kürtleri tamamen kurtaracaktır. İran, Irak, Suriye,… dünyadaki bütün Kürtler Türkiye’ye bağlanacaktır. Türk ve Kürt, hem kardaştır hem soydaştır. Kendisine Türk dışında kardaş ve soydaş arayanların (PKK/HDP), Kürtlerle bir işi (geleceği) olamaz.
***
Haftanın Notu:
Selahattin Demirtaş bu haftaki (24.01.2019) yargılandığı mahkemede:
"Tam olarak ne yapmışım?" Demiş.
Ne yaptığını bilmiyorsan ya da unutmuşsan ben söyleyeyim:
1. Çözüm sürecini bitirerek, Türkiye'yi Suriye gibi bir iç savaşa sürüklemeye çalışmadın mı?
2. Kobani olayları ile 52 insanın ölümüne sebep olmadın mı?
Yasin Börü ve arkadaşları senin yüzünden hunharca şehit edilmediler mi?
3. PKK'lı değil misin?
4. Askerlik yaptığı orduya karşı savaşan Nurettin abine ne dedin bugüne kadar?
5. PKK’ya ne zaman; öğretmen, asker, polis, memur,
hemşire, muhtar, kadın, yaşlı/ihtiyar, çocuk,… öldürme dedin?
Ne zaman PKK’ya: “Kürtler adına kan dökme” dedin?
Ne mi yaptın?
Suç işledin suç.
PKK’lı olmak suç değil midir?
Suç işleme özgürlüğü gibi bir adaletsizlik mi istiyorsun yoksa?