BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURS\u00ce'Yİ ZİYARET EDEN BİR ASKER
Kütüphanemiz personelinden Mehmet Karcı beyle sohbet ediyorduk. Söz arasında merhum babasının medrese tahsilini yaptığını ve Urfa'nın büyük alimlerinden Melle Mahmut'tan icazetnamesini aldığını ifade etmişti. Bu icazetten sonra "Melle" olduğunu, yıllarca köylerde fahri imamlık yaptığını ve bir dönem de askerlik dönüşü kısa bir hapis hayatından bahsetmişti.Arkadaşımızın babası halk arasında "Melle Reşit" olarak anılırdı.
Ben, bu arkadaşımıza "neden babanız hapis cezası aldı" demedim, diyemedim. Çünkü "Melle" bölgemizde rol-model alınan, itibar edilen din alimlerine denilirdi. Bu Melleler, klasik Osmanlı medreselerinin ya da diğer adıyla u2013Dücane Cündioğlu hocamızın da bir dönem sitayişle bahsettiği- Kürt Medreselerinden mezun olmuştu.
Bu arkadaşımızı dinlerken geçtiğimiz yıl Ankara'da kendini ziyarete gittiğimiz TYB Vakfı başkan yardımcısı Ahmet Fidan hocamızın anlattığı bir fıkra hatırıma gelmişti. "Darbe günlerinde ceberrut devlet anlayışını temsilen eli sopalı bir görevli, Nakşu00ee tarikatının bir medresesini basmış ve cemaati medreseden çıkararak bir ilkokula getirmiş. Bir sınıfta toplayan cemaati güya modern eğitimle tanıştırma çabası içine giren bu görevli, cemaatin gözünde Nakşu00eebendu00ee Hazretlerini küçümsemek adına "bu sizin peşinde olduğunuz adam var ya!Bu adam bir ilkokul mezunu bile değil." Sevsinleru2026 İşte bizim hocamız Melle Reşit'in de resmu00ee okullarla her hangi bir teması olmadı ve modern insanın bakışıyla bir ilkokul mezunu bile değildi. Fahri imam olduğu için de maaşını devlet değil, köylüler karşılamakta idi. Bu arada yetiştirdiği yüzlerce talebe de ilim silsilesi içerisinde "Melle'liğe yükseliyordu.
Merhum Melle Reşit'in hatıralarını dinleyelim.Oğlu Mehmet amcadan hayat dersi niteliğindeu2026.Bu medrese mezunu Melle Reşit'in neden hapse girdiğini sebebini az sonra öğreniyoruz. Askerlik çağı gelen Melle Reşit, vatani görevini Isparta'da yapmaktadır. 1957-58 tarihleri arasında yaklaşık 24 ay askerlik yapar. Melle Reşit'in askerlik yaptığı dönemde Büyük İslam alimi Bediüzzaman Said-i Nursi de Isparta'da sürgün hayatını yaşamaktadır. Dönemin ceberrut zihniyeti, Üstadın ilminden ve yetiştirdiği talebelerden dolayı onu nefy ile cezalandırmıştı.
Bediü'z-zaman Said-i Nursu00ee'nin 1900'lü yılların başından başlayarak medreselerde ders verdiği talebeler, Melle Reşit'in de hocalığını yapmışlardır. Bu yüzden asker ve aynı zamanda hoca olan bu zat, Üstad Bediü'z-zaman Said-i Nursu00ee hazretlerinin Isparta'da sürgünde olduğu bilgisini alır almaz bir fırsatını bulup onu ziyarete gider. Onunla hasbıhal eder. Üstadın emir ve isteklerini sorduktan sonra ondan izin ister. Üstada gelecek ay çarşı iznini kullanacağını ve muhakkak kendisini ziyaret edeceğini söyleyerek Kışlasının yolunu tutar Melle Reşit.
Bir ay sonra yine Melle Reşit, dışarı iznine arkadaşlarıyla beraber çıkar. Onlardan müsaade isteyerek başka bir yerde işi olduğunu söyler ve doğruca üstadın kaldığı mekana gider. Daha önce üstadın yanına rahatça gelen Melle Reşit, bu ziyaretinde başarılı olamaz ve Üstad'ın evinin yakınlarında zabitler tarafından yakalanır. Demek ki Üstadın evi daima gözetim altında tutuluyormuş. Hayatında ilk defa bu büyük alimiziyaret eden bu askerimizin ikinci ziyareti gerçekleşmiyor.
Melle Reşit yapılan kimlik sorgulamasında asker olduğu öğreniliyor ve doğruca bulunduğu kışlasına götürülerek komutanına teslim ediliyor. Komutanı tarafından on gün hücre hapsi ile cezalandırılan Melle Reşit daha sonra askeri mahkemeye çıkarılır.
Melle Reşit, terhis olduktan sonra memleketi Urfa'ya döner. Ama askerde devam edilen mahkemesi memleketinde devam edilir. Terhisinden kısa bir süre sonra mahkemeye tekrar çağrılan Melle Reşit, Bediüzzaman Said-i Nursi'yi ziyaret ettiği gerekçesiyle dört ay hapse mahkum edilir. Yıl 1960'ı gösterdiğinde Melle Reşit hapse girer. Dört çocuk ve hanımının geçim derdine ise akrabaları çare olur.
Ve en önemlisi üstad Bediüzzaman Said-i Nursi Urfaya geldiğinde Melle Reşit onu karşılayamaz çünkü o hapistedir.
Sözlü tarih geleneği içerisinde bazen burnumuzun dibinde cereyan eden olaylarda kültürel hayatımızda yer alabiliyor.Bediüzzaman'la kısa ama öz bir hatırası olan Melle Reşit'i ve üstadı Bediüzzaman Said-i Nursu00ee'yi rahmetle yad ediyoruz.
Bu yad ediş, medrese geleneğinden gelen Said-i Nursu00ee'yi gerçek üstad bilip onun yolundan gidenlere de ithaf olunur.
Not:
Bu yazımı yazdığımda İHH'dan Bangladeş Cemaat-i İslamu00ee Lideri Abdülkadir Molla'nın yarın sabaha karşı idam edileceği haberini aldım. Bu hukuksuz idamın durdurulması için bütün Müslümanlar'dan dua ve destek talebinde bulunuyorum.