Beden ve zihin zindeliği
Muhterem kârîin-i kirâm!
Bugün size öyle bir mevzudan bahsedeceğim ki, hem ruh hem beden sıhhatinize
tesir edecek, hem de hayatınızın seyrini değiştirebilecek kudrettedir. Nedir bu
sır, diye merak ediyorsanız, sözümü can kulağıyla dinleyin.
Sokakta gördüğünüz o
dinç ihtiyar, yahut merdivenleri koşarak çıkan hanımefendi... Acaba onların
sırrı nedir? İşte cevap: Beden terbiyesi! Bu idman ve selamet yolu,
hayatımızda pek mühim bir yer tutmaktadır.
Ecdadımızın hikmetle
söylediği gibi, "sağlam kafa sağlam vücutta bulunur". Bu söz,
asırlar boyunca kıymetini muhafaza etmiş, bugün de aynı ehemmiyetle karşımızda
durmaktadır.
Şu zamanın insanı,
makineleşen dünyada hareketsizliğe mahkûm olmuştur. Sabahtan akşama kadar masa
başında oturan efendiler, yahut ev işleriyle meşgul hanımlar, farkında olmadan türlü
emraz ve illetlere davetiye çıkarmaktadır. Öyle ise, bu gidişata
"dur" demek ve bedeni harekete geçirmek elzemdir.
Muntazam idman, vücudun her azasını takviye eder. Mesela, her
sabah on beş dakika yürüyüş yapan bir zat-ı muhterem, kısa zamanda kendini daha
zinde hisseder. Yahut, haftada üç gün hafif jimnastik hareketleri yapan bir
valide, evladına daha iyi örnek olur.
Beden terbiyesinin bir
diğer mühim faydası da ahlâk üzerinedir. Nitekim, muntazam idman yapan
kimse, sabır ve sebat hasletlerini de geliştirir. Düşünün, her gün beş vakit namaz
için abdest alan bir mümin, hem bedenini hem de ruhunu terbiye etmez mi?
Gençlerimizin
terbiyesinde beden idmanının
rolü pek büyüktür. Mahallede top oynayan çocuklar, yahut okul bahçesinde ip
atlayan kızlar, farkında olmadan hem sıhhatlerini hem de sosyal becerilerini
geliştirmektedir. Böylece, vatana ve millete hayırlı evlatlar yetişir.
Şunu da unutmamak
gerekir ki, beden terbiyesi milli müdafaamız için de elzemdir.
Tarihimize bakın, nice zaferler güçlü ve çevik askerlerin sayesinde
kazanılmıştır. Bugün de, her an hazır ve nazır bir millet olmak için beden
terbiyesi şarttır.
Lakin, beden terbiyesi
yalnız gençlere mahsus değildir. Yaşlı bir dede, torunuyla bahçede yürüyüş
yaparken, hem sıhhatini korur hem de aile bağlarını kuvvetlendirir. Yahut,
evinde temizlik yapan bir hanımefendi, farkında olmadan en güzel idmanı yapmış
olur.
Netice-i kelâm, beden
terbiyesi hem fert hem de cemiyet için zaruri bir ihtiyaçtır. Bu
hakikati idrak edip, gündelik hayatımızda tatbik etmek, bizlere ve gelecek
nesillere yapabileceğimiz en büyük iyiliktir.
Ey aziz okuyucu! Sözlerimin sonuna
geldik, lakin bu mevzunun ehemmiyeti bitmedi. Şimdi size son bir sual sormak
isterim: Acaba, yarından tezi yok,
hayatınızda beden terbiyesine ne kadar yer vereceksiniz?
Unutmayın ki, sıhhatli bir vücut ve dinç bir ruh, hem sizin hem de sevdiklerinizin saadetine
vesile olacaktır. Öyle ise, vakit fevt etmeden harekete geçmek gerekir. Zira,
her geçen gün, sıhhatimizden bir parça götürmektedir.
Belki de şu an, "Nasıl
başlayacağım?" diye düşünüyorsunuzdur. İşte size basit bir tavsiye: Yarın sabah, mutad vaktinizden on dakika
erken kalkın ve evinizin etrafında kısa bir yürüyüş yapın. Bu küçük adımla başlayın ve zamanla artırın.
Göreceksiniz ki, bu on dakikalık fedakârlık, gününüzü nasıl da aydınlatacak!
Yahut, akşam yemeğinden sonra ailenizle birlikte
kısa bir gezintiye çıkın.
Hem sohbet eder, hem de beden terbiyesi yapmış olursunuz. Böylece, hem aile
bağlarınızı kuvvetlendirir hem de sıhhatinizi muhafaza edersiniz. Bu vesileyle,
evlatlarınıza da sıhhatli yaşamanın ehemmiyetini göstermiş olursunuz.
Şunu da hatırlatmak isterim ki, beden terbiyesi yalnız fiziki
hareketlerden ibaret değildir.
Mesela, günde birkaç dakika derin nefes alıp vermek yahut basit germe
hareketleri yapmak dahi büyük fayda sağlar. Hatta, abdest alırken uzuvlarınızı
gereğinden biraz fazla ovmak bile bir nevi idmandır.
Netice itibariyle, beden terbiyesi hayatımızın her
safhasında mevcut olmalıdır.
Zira sağlam bir vücut ve dinç bir ruh, hem dünya hem de ahiret saadetimiz için
elzemdir. Unutmayın ki, sıhhatli bir beden, ibadetlerimizi daha huşu içinde eda
etmemize de vesile olur.
Son olarak, aziz okuyucum, size şu
nasihati vermek isterim: Beden
terbiyesini ihmal etmeyin,
zira ihmal edilen her şey zamanla yok olmaya mahkûmdur. Sıhhatiniz, kıymeti
bilinmesi gereken en büyük nimetlerden biridir. Onu muhafaza etmek, hem
kendinize hem de cemiyete karşı mühim bir vazifedir. Zira, sıhhatli fertlerden
müteşekkil bir cemiyet, her türlü zorluğun üstesinden gelecek kudrete sahiptir.
Sözlerimi, büyük düşünür, spiritüel
lider Chandra Mohan Jain'in şu veciz sözüyle bitirmek isterim: "Vücuduna iyi bak ki ruhun orada
yaşamaktan zevk alsın."
Bu hakikati idrak edip, hayatınıza tatbik ettiğinizde, dünya ve ahiret
saadetine nail olacağınızdan emin olabilirsiniz. Unutmayın ki, beden ve ruh
sıhhati, Cenab-ı Hakk'ın bize bahşettiği en kıymetli emanetlerdendir.
Allah cümlemize sıhhat ve afiyet ihsan
eylesin. Beden ve ruh
terbiyesinde muvaffakiyetler dilerim. Unutmayın ki, her adım, her hareket, sizi daha sağlıklı
ve mutlu bir hayata yaklaştırır.
Aziz okuyucum, beden terbiyesini günlük hayatınızın bir
parçası haline getirin.
Sabah kalktığınızda birkaç dakika gerinerek güne başlayın. Öğle vakti, kısa bir
yürüyüş yapın. Akşam ise, ailece yapacağınız aktivitelerle günü tamamlayın.
Yediğiniz gıdalara da dikkat edin. Zira, "Her dert mideden gelir" sözü boşuna söylenmemiştir. Bol sebze ve meyve
tüketin, suyu ihmal etmeyin. Gıdalarınızı seçerken hem helal hem de sağlıklı
olmasına özen gösterin.
Uyku düzeninize ehemmiyet verin. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in tavsiye ettiği
gibi, yatsı namazından sonra
erken yatıp, sabah namazı için erken kalkmayı âdet edinin. Bu, hem bedeninize hem de ruhunuza
şifa olacaktır.
En nihayetinde, stres ve endişeden uzak durmaya gayret
edin. Zira, "Üzüntü yarım ihtiyarlıktır" demişler. Her zorlukta bir kolaylık olduğunu
unutmayın ve tevekkül ile hareket
edin.
Sağlıklı bir beden ve huzurlu bir ruh, dünya ve ahiret saadetinin anahtarıdır. Bu
nimeti hakkıyla kullanmak, Rabbimize
şükrün bir gereğidir.
Allah (c.c.), cümlemizi sıhhat ve afiyet üzere yaşatsın. Beden ve ruh terbiyesinde sebat ve azim nasip eylesin. Sağlıcakla kalın, aziz okuyucum!