Bedelli’nin 21 Günü
Küresel güç dengelerinin değiştiği günümüzde ülkelerin askeri kapasiteleri ön plana çıkıyor.
Binlerce yıllık tarihi birikime sahip olan Türk ordusunun bugün teknolojik kapasitesindeki artış ile birlikte gücü her geçen gün artmaktadır.
Özellikle savunma sanayindeki yerlileşme oranı 2002’de %15 seviyelerinde iken bugün %65’lere kadar çıkmış durumda. Bu durum da askerlerimizin can güvenliğinin artmasına önemli ölçüde destek olmaktadır.
Teknolojik kapasitedeki gelişme, genç nüfusun fazla olması ve profesyonel askerliğe geçiş süreciyle birlikte zorunlu askerlik hizmetinde bir takım revizyona gidildi. Nitekim son çıkan Bedelli Askerlik yasası da bu kapsamda.
2011 ve 2014 yıllarında çıkan bedelli askerlik yasası kapsamında herhangi bir askerlik görevi yapma şartı bulunmaz iken, son çıkan yasada 21 günlük temel eğitim şartı getirildi. Ben de bu kapsamda Bedelli Askerlik görevimi Mardin/Kızıltepe/Jandarma Komando Tabur Komutanlığı’nda yaptım.
21 günlük olarak ifade edilen temel eğitim süreci yol izni ve yemin töreni günü ile birlikte birkaç gün daha kısalıyor tabi…
Askere gitmeden internetten bedelli askerlik eğitim programını incelemiştim. Ana hatlarıyla o programa uyulmakta olduğunu söyleyebilirim.
İlk hafta öğleden önce rahat, hazır ol, sağa dön, sola dön, geriye dön, tekmil verme, komutan ile karşılaşıldığında selam verme vb. gibi yanaşık düzen eğitimi ile geçerken öğleden sonraları ısınma hareketleri sonrasında şınav, barfiks ve 2400 metre yürüyüş gibi sportif faaliyetlerle geçti.
Ancak askerlikte en zor kısım ise şüphesiz ki bekleme süreleridir. Örneğin; içtima zamanları toplanıldığında eksik olanların tamamlanma sürecinde bekleme süreleri çoğu zaman can sıkıyor.
İkinci hafta öğleden önce tek er muharebe eğitimi ve temel nişancılık eğitimi ile geçerken öğleden sonraları yine sportif faaliyetlerle geçiyor.
Ancak ikinci haftanın son günü G3 Piyade tüfeğiyle atış yapılırken askerliği biraz daha fazla hissediyor insan elbette. Tabi atış sonrası silahların sökülüp, yağlanması-temizlenmesi ve tekrar takılması ilk defa yapıldığı için biraz zor gelebiliyor.
Son hafta artık yemin töreni hazırlıkları olurken uygun adım yürüyüşlerin biraz sıkıcı geçtiğini söyleyebilirim. Askeri düzende tüm bölüğün aynı anda aynı şekilde yürümesi elbette kolay olmuyor. Bir kişinin yaptığı bir hatalı yürüyüş görüntüyü bozduğu için tüm bölüğün tekrar tekrar yürüyüş yapmasına neden olabiliyor.
Merak edilen konulardan biri de şüphesiz ki askeriyedeki yemekler hususudur. Kızıltepe Jandarma Komando Tabur Komutanlığında şahsen ben yemeklerden memnun kaldığımı söyleyebilirim. Bu vesile ile Jandarma Uzman Çavuş Ömer Çelik’e teşekkür ederim.
Yurt içinde yürütülen terörle mücadele operasyonlarını daha iyi analiz etmeme yardımcı olan, askeri tecrübelerinden istifade ettiğim manga komutanım Jandarma Uzman Çavuş Recep Yılmaz komutanıma da özellikle teşekkür ederim.
Eğitim gördüğümüz taburun terörle mücadele konusunda ülkemizin önemli merkezlerinden biri olması sebebiyle kısacık dönemde bile olsa askerliği yoğun bir şekilde hissettiğimi söyleyebilirim. Operasyonlara giden helikopterler, kirpiler, zırhlı araçlar, Jandarma Özel Harekât ve Jandarma Komandolar terörle mücadele kapsamında hiç durmadan görev yapıyorlardı.
Nitekim 23 Ekim’de Mardin/Dargeçit’te kahpe teröristlerle girdiği çatışma sonucu şehadet mertebesine ulaşan Jandarma Uzman Onbaşı Muhammed Çoban’ın cenazesini kışlada törenle uğurladık. Yine terörle mücadele kapsamında kırsalda operasyonda üzerlerine yıldırım düşen yaralı askerleri gözlerimizle gördük.
Ancak her ne yaşanırsa yaşansın hiçbir askerimizin gözlerinde zerre miskal korku görmedim.
Bedelli askerlik başvuru süreci artık tamamlandı. Son çıkan haberlere göre askerlik sistemi de değişiyor. Ancak ister bedelli askerlik, ister kısa dönem isterse uzun dönem askerlik yapan her Türk vatandaşı ihtiyaç dâhilinde vatan savunması için can feda etmekten hiçbir zaman çekinmemiş ve asla çekinmeyecektir.
Ancak temel askeri eğitimin mantığı özellikle son dönemde küresel güçlerin türlü oyunlarla çıkarmaya çalıştıkları küresel bir savaşa karşı asgari ölçüde hazır olmaktır. Ne demişler “Bu mesel ile bulur cümle düvel fevz-ü felâh; Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salâh." Yani; "Bütün devletler kurtuluş başarısını bu ibretlik sözde bulur; Şayet barış istiyorsan savaşa hazır ol."