Bedava köşke talibiz
Ertesi gün üniversite imtihanları olacaktı. Bir program münasebeti ile İstanbul’da Eyüb’el Ensarî hazretlerinin mekânı gençlerle dolmuştu. Öğle ezanının okunmasına kısa süre kaldığından camide bulduğumuz yere oturmuştuk. Arka taraftan caminin imamı olduğunu daha sonra anladığım birisinin ahşap bir rahle ile bir taraftan cüppesini giyerken öte yandan da “Kusura bakmayınız cemaat. Dışarıda üniversite sınavına giren gençlere türbe hakkında bilgi ile suallerine cevap verdiğimden sohbetimize geç kaldık. Sizi her zaman bulurum da bu dışarıdaki güzel gençleri bulamam. O sebeple onlarla sohbet ettik ama ziyanı yok size de bir hadis okuyup anlamını veririz, İnşallah” diyerek elindeki rahleyi mihrabın önüne koyup “Ben, haklı olduğu halde münakaşayı terk eden kimseye cennetin kenarında bir köşkü garanti ediyorum. Şaka bile olsa yalanı terk edene de cennetin ortasında bir köşkü; ahlâkı güzel olana da cennetin en üstünde bir köşkü garanti ediyorum” hadisini okuyup “Nebi cennetin kenarında; haklı olduğu halde münakaşayı terk eden kimseye bir köşk garanti ediyor. Çünkü tartışmak, vakti zayi etmek ve insanlar arasında nefrete sebep olmaktadır. Yine şaka bile olsa yalanı terk edene de cennetin ortasında bir köşk garanti etmektedir. Bir de ahlakı güzel olana da cennetin en üstünde bir köşkü garanti ediyor” sözleriyle şerhini de yapmıştı.
O günü ve okuduğu hadisi hiç unutmadım. Fırsat buldukça her ortamda haklı çıkmak niyeti ile olsa da başkalarını mağlup etmek için yaptığımız tartışmaların zararlı olduğunu peygamberimiz söylüyor diyerek anlattım. Çok sevdiğimizi ifade ettiğimiz peygamberimizden duyanlardan rivayet edilen bu hadisi duyduktan sonra hepimizin tartışmayı kazanma isteğinin diğer kötülüklerin başlangıcı olabileceğini düşünüp itiraz etmeyi bırakmamız gerekir. Bazen karşımızdaki kişinin kusurlarını görüp ona söyleriz ki bu da günahtır. Zira onun kusurunu söylemekle onu üzüp kalbini zedelemiş oluruz.
“Tartışmanın ne zararı var?” diyenlerimiz olabilir.
Bu durumlarda en iyisi susmayı becerebilmektir. “Tartışma kalpleri katılaştırır” sözünü okumuştum. Gerçekten çok sevdiğimiz bir dostumuzu bir defa kızdıracak olsak onun bize bakışı değişir değil mi?
İmam-ı Gazali “Ancak şöhret için uğraşan tartışmayı sever, şöhret ise afettir” der.
Haklı olduğu halde tartışmayı terk edebilmenin ne denli zor olduğunu bilenlerdeniz. Dostların arasında kin ateşini körükleyenin münakaşa etmek olduğunu bir kere daha hatırlatırsak haklı olduğumuz halde tartışmayı terk etmenin sevabını daha iyi algılarız. Çünkü münakaşada karşıdakini cahil yerine koymak veya “Sen bilmiyorsun, ben biliyorum” demek vardır. Düşünebiliyor musunuz karşıdakini cehaletle suçluyorsunuz. Bu durumda herkesin kızması gayet doğaldır. Tartışma ile dostlarımızın azalacağını, hasımlarımızın artacağını bilelim. Tirmizî’de “Münakaşa etmeyen, kimseyi incitmeyen kimse Cennete girer” hadisini destekleyen evliyadan bir zatın “Bir kimsenin veli olduğu, tatlı dili, güzel ahlakı, güler yüzü, cömertliği, münakaşa etmemesi, özürleri kabul etmesi ve herkese merhamet etmesi ile anlaşılır” sözü ile yazımızı noktalarken hakkı söyleyen kim olursa olsun dinlemeliyiz diyorum ve’s-selam.