Dolar (USD)
35.20
Euro (EUR)
36.68
Gram Altın
2960.29
BIST 100
10025.47
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
28 Ocak 2014

BBC'den gelenler!

Fethullah Gülen hocaefendi, Pensilvanya'da BBC'ye verdiği röportajda hayli enteresan açıklamalarda bulundu. Ben burada bu açıklamalarla ilgili yorum yapmaktan kaçınacağım. Sizlere sadece son derece önemli gördüğüm bazı bölümleri aktaracağım. Yorumu sizlere bırakıyorum.

- Her yanlışlık bizi rahatsız edebilir. Ama tasfiyeye tabi tuttukları, tayin ettikleri her kişi cemaatten demek doğru değil.

- Dosdoğru bir yolda olduğumuzu söylediğimiz halde, bize yakışır, yaraşır hareket etmediğimiz için Allah tokatlıyor olabilir bizi. Ama bu onların da doğru yaptığı anlamına gelmez.

- Bir yolsuzluk olduğu muhakkak. Bunu herkes kabul ediyor. Değiştirmeye de kimsenin gücü yetmez.

- Pişman olanlar olacak, sözlerini tashih etmeye çalışacaklar, fakat şu anda mesele bu istikamette gelişiyor.

- Ama bu olan şeyler bir yönüyle Türkiye'ye de kaybettiriyor zannediyorum. Amerika Birleşik Devletleri'nin bakışına, Avrupa Parlamentosu'nun bakışına olumsuz şekilde aksedecektir bunlar. Çünkü anti-demokratik şeyler yapılıyor. Hukuka aykırı şeyler yapılıyor.

- Kendilerine bir görev verilmiş, (savcılar için söylüyor) siz başkalarının üzerine gidin bu mevzuda diye, onlar da bilmeyerek, gayri mütecanis o yapı, adli yapı, emniyet yapısı, bunların üzerine gitmişler. Bilememişler yani o mevzuda bunların suç olmaktan çıkarıldığını bilememişler ve yapmışlar bu meseleyi.

- (Hizmetin siyasetle içli dışlı olması ve bundan pişmanlık duyulup duyulmadığı sorusu üzerine) Pişmanlık duymam. Kaderi de tenkit etmem. Onu tenkit sayılacak şeyler aklıma geldiğinde istiğfar eder. Biraz önce söylediğim mülahazalara bağlayarak Rabbimizle münasebetimizi tam tutamadığımızdan dolayı, Allah başkalarının eliyle cezalandırıyor bizi.

- Bu Kürt meselesinde, o sürece biz onlardan evvel destek verdik. Örgütle müzakere yapılabilir, bir beis görmüyoruz onda. Fakat devletin, itibarı onuru korunarak yapılmalı.

- Ne Oslo görüşmesi, ne PKK'nın adadaki insanıyla görüşme mevzuu, ne dağdakilerle görüşme mevzuu, onun karşısında olmadık.

- İsrail yanlısı gibi gösterme, tamamen onları kendi milletimize tercih ediyor gibi gösterme, buna dair bir şey yok. Bir insan olarak onları da kabul etme meselesi...

- Ama meseleyi Mavi Marmara'ya dayandırıyorlar. Ben dedim ki: Keşke diplomasi sonuna kadar kullanılsaydı, kaba kuvvetle işin üzerine gidilmeseydi.

- Hayatımda şimdiye kadar bir kere oy kullanmak nasip oldu. O da merhum Turgut Özal İzmir'den adaylığını koymuştu milletvekilliğine. O zaman Necmettin Erbakan'ın partisinden koymuşlardı.

- (Seçimlerle ilgili) Referandum da olduğu gibi bir şey söyleme niyetinde değilim. Belki bir şey desem şöyle derim, "Kim hak hukuk karsısında dik duruyorsa, sağlam ise, sağlam duruyor ise, kim demokrasiye saygılı ise, çevresi ile iyi geçiniyor ise"- eğer bir şey diyeceksem böyle derim. Hani onu da diyeyim mi, demeyeyim mi düşüneceğim. Efendim ona oyunuzu verin diyebilirim yani.

- Cami-Cemevi meselesi katiyen kimsenin kimseyi asimile etmesi gibi bir meseleye binaen yapılmadı. Kendilerine göre, ibadet veya işte ayin, Mevlana'nın seması gibi onların da Semahı var. Bunları çok ayrılık sebebi saymamak lazım, bunları saygıyla karşılamak lazım.

- Hali hazırdaki bu isyan ruhu, bu kin ve nefret ruhu çabuk bastırılamaz. Bir yönüyle, kırılan onurlar oldu, dokunulan gururlar oldu. Bu birden bire bastırılamaz.

- Bir mabeyni hümayun var herhalde zannediyorum çevresinde. (Başbakan için) Mabeyn, padişahların etrafındaki insanlara deniyordu. Çevresinde zannediyorum meseleleri farklı intikal ettiriyorlar. Ama bir yönüyle, böyle rahatsız edici şeylere sevk ediyorlar sanıyorum arkadaşı.

- Fakat bu fırtınaların dineceğine inancımı hiç kaybetmedim. Allah'ın izni ve inayetiyle. İcabında süku00fbt dururuz.