Dolar (USD)
35.27
Euro (EUR)
36.75
Gram Altın
2979.41
BIST 100
10034.4
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
31 Ağustos 2017

Bayramsa, bayramınız mübarek olsun!

Dünyanın kan gölüne döndüğü şu zaman diliminde bayramsa bayramınız mübarek olsun. Kanlı yüreklerin kınalı ellere dönüşmesi dualarımız. Arife günleri annelerimiz ellerimize kına yakardı. Şimdilerde ise yüreklerde kınalaru2026

İnsanlar, insanlık tarihi boyunca gücünden, azabından korktukları, kötülüklerden koruyacağına inandığı, iyiliklerini umdukları, dualarına icabet edeceği düşüncesine kapıldığı, kendisinden üstün gördüğü varlıklara kurbanlar adamıştır. Bu kurbanlar ile öncelikle inandıkları gücün gazabından korunacak, sevgisini hak ederek korktuklarından emin olacaklardı. Kendi yapamadıklarına karşı korunmuş olacaklardı.

İlk kanlı eylem ilk iki evlat arasında olmuştu. Hz. Adem ve eşinin iki oğlunun durumu Maide suresinin 27. Ayetinde anlatılır. Kurban adadıkları, birini kurbanının kabul, diğerinin kabul olmadığı, kabul olmayanın kıskançlığından dolayı öldürme planları yaptığı ve kurbanı kabul edilen kardeşinin ayetin devamında söylediği sözler takip etmişti: "Allah Yalnız kendine saygılı olanların kurbanını kabul eder."

Bizleri doru yola götürecek, suya susamış gönüllere hidayet sunacak kitabında Hak Teala şöyle buyurmuştur: "Onların ne etleri, ne de kanları Allah'a ulaşır; ona ulaşacak olan sizin takvanızdır. Onları bu şekilde sizin hizmetinize verdik ki Allah'ın yol göstermesine karşılık tekbir getiresiniz. Sen güzel davrananlara müjde ver. " (Hac 22/37)

Aklı baliğ olmuş her birey, yerlerin, göklerin hatta kedisinin yegane sahibinin ve yaratanın, konuştuğu diliyle ne derse desin Allah olduğunu bilir. Yalnız başına kaldığında, başı sıkıştığında, ölümle burun buruna geldiğinde, illa başarmayı istediğinde, hastalandığında dualarına icabet edecek olan mevkiinin Allah olduğunu çok iyi bilir.

Lakin kendine güvenen insan, içinden gelen sesi bastıracak, kalbindeki bu duygularının üzerini örtecek, gözünü ve gönlünü hakikate kilitleyecekti. Halbuki yürekler her şeyin sahibinden gelecek bütün emirlere açıktı.

Böylesi açık yürekler için kitabi bilgiye sahip olmayı arzular. Kitabi bilgiyi kainat kitabı ile beraber okuyup aklını kullanan ise korunmak için ne yapacağını araştırır. Kendisi ile Rabbi arasına engeller koymaz.

İnsan korkuları ile baş başa kalmayı tercih etti. Arada hatırlatmalar, içinden gelen ses ile sürekli mücadele etse de yaşanılan onca haksızlıklar, adaletsizlikler, medyanın İslamafobi üzerinden yaptığı propagandalar kendisini de etkisi altına aldı. Özellikle Müslüman ülkelerde yaşanan barbarlıklar, özgürlük ve adalet arayışı için devamlı yerdikleri batıdan medet ummalar, ilk fırsatta Avrupa'ya gitme hayalleri içinde karşılık konulmaz sorgulamalara sebep vermişti.

Barış ve esenlik dini olarak sunulan dinin yaşandığı söylenen bütün ülkelerde dışardan gelen dış güçlerin yanında birbirlerini ezmeleri, yok etme derdinde olmaları da "Müslümanlık buysa ben yokum" dedirtmişti. Aslında çok iyi biliyordu ki; Müslümanlık bu değildi.

Herkesin tuttuğu parçasıyla olaya baktığı, hakkın ve adaletin hakim olmadığı, hiç kimsenin hesap derdinde olmadığı, güçlünün güçsüz üzerinde hakim olduğu bir ortamdan ne çıkardı ki? Burada orman kanunları hakimken, aslanlar kuzuları parçalarken, Allah'ın adaletinde bunların karşılığının olmadığı mı sanılır ki?

Bayramlar gerçekten hak edenler için bayram olmalı. Dünyayı ateşe verenlerin, evlerde huzursuzluk çıkaranların, insanların aralarını ayırma planları yapanların, kalbinde zerre kadar fesat olanların, kin ve nefretinden dolayı af edemeyenlerin bayramları kutlu olmasın.

Allah'a, bu kadar açık emirlere ve olaylara rağmen hala isyan içinde olanların, gücüne ve parasına güvenip girdiği her yerde huzursuzluk çıkaranların bayramları mübarek olmasın.

Dışardaki zulümleri görüp belalar okuyup, yardım etme derdine girip, evinde eşini, evladını, anne babasını, akrabalarını olmadık sıkıntılara uğratanların, esen yelden çare arama derdine düşürenlerin, eve gelmemesi için dua edilenlerin bayramları mübarek olmasınu2026

Zira bayramlar "Benim namazım, ibadetim, hayatım ve ölümüm, varlıkların Rabbi olan Allah içindir. (En-am 6/162) iddialı söyleminin altına imzalarını atıp, Allah'ın karşısına dimdik çıkıp, her hal ve hareketini hesap vereceği şuuru içinde yaşayanların hakkıdır.

Ölüm ne zaman geleceği belli olmayan, hayatın en anlamlı ve en istemsiz hareketidir. Hiç kimse ölüme karşı gelememektedir. Hesap günü; yaptıklarının hatta yapması gerekirken yapmadıklarının karşılığını alacağı, borçluların borcunu ödeyeceği gündür.