Bayramları bayram yapan tavsiyeler
Unutmayalım ki bir milletin güçlü ve huzurlu olması; parası, silahı, teknolojisi vs. maddi güçleriyle değildir. Maddenin bir yere kadar etkisi vardır. Ancak asıl bir millet; iman, ahlak, fazilet ve erdem gibi manevi değerleriyle, komşuluk, sılayı rahm, karşılıklı saygı-sevgi, şefkat merhamet, yardımlaşma ve dayanışmayla huzurludur, güvendedir, güçlüdür. Yine bir toplum, yeme-içme, gezip-tozma ve eğlence alanlarında kurt dökmeyle falan mutlu, huzurlu ve medeni olmaz. Huzur ve mutluluk ancak insanların manevi dünyalarının imarıyla mümkündür.
Bayramları bayram yapan içindeki mana ve ruhtur. Yoksa
bayram günü de zaman açısından sair günler gibi 24 saatten ibarettir.
Bayramların bu denli değerli olmalarının asıl kaynağı elbette Allah (cc) ın
insana bir lütfu ve Resulullah (sav) ın müjdesi olmalarıdır.
Ancak bayramların bayram olması bizlerin,
ziyaretleşme, yardımlaşma, dayanışma, karşılıklı saygı ve sevgiyi, komşuluk ve
sılayı rahmi ihya etme gibi fazilet ve erdemleri yaşamamız ve yaşatmamızla
mümkündür. Allah (cc) bayramları bayram olarak ihya etmeye bizleri muvaffak
kılsın. Ümmeti Muhammedi en kısa zamanda gerçek bayramlara kavuştursun amin!..
Bayram tavsiyeleri
- Bayram, bayram namazı
ve bayramda yapılması gereken görevlerle ilgili pratik bilgileri öncede
bir ilmihal veya benzeri bir kitaptan okuyalım.
- Bir iki gün
öncesinden aile bireylerimizi bayramın mana ve önemine dair
bilgilendirelim.
- Bayram günü, sabah
namazında cemaate ulaşacak şekilde ve mümkün olduğunca çocuklarımızla
beraber gidelim.
- Gidiş gelişlerde
tekbir getirelim ve karşılaştığımız insanlarla selamlaşıp bayramlaşmadan
geçmeyelim. Bunu bayram günleri boyunca da devam ettirelim
- Camiden ayrılmada
acele etmeyip, cemaatten mümkün olduğu kadar çok kimseyle bayramlaşmaya
çalışalım. Fırsat olduğu kadar tanışmadıklarımızla tanışmaya da çalışalım.
Özellikle pandemi musibetinden sonra buna daha çok ihtiyacımız var.
- Akraba ziyaretlerini
ihmal etmeyelim, bu ziyaretlerimize çocuklarımızı da beraber götürerek
sılay-ı rahmi pratikte öğretelim.
- Komşularımızı da aynı
şekilde ziyaret edelim. Bu konuda bize gelip gitmeyenlere daha da önem
verelim ki, arada bir sevgi ve kaynaşma olsun.
- Sadece komşular değil
tüm ziyaretlerde bize gelen-gelmeyen ayırımı yapmayalım bize gelmeyenlere
de gidelim. Aynı uygulamayı taziye, hasta ziyareti vb. ziyaretlerde de
yapalım.
- Ziyaretleşmelerde
mümkün mertebe haremlik selamlık adabına riayet etmeye çalışalım. Namahremlerimizle
tokalaşmaktan özellikle sakınalım. (anne, bacı, hala, teyze, yeğen, süt
bacı gibi nikâhları ebediyen haram olan bayanların dışındakiler namahremdirler.)
- Dargın, kırgın
olduğunu bildiğimiz kimse varsa onları birbiriyle buluşturup barışmalarını
sağlayalım. Bana ne demeyelim zira bir hayra sebep olan onu yapan gibidir.
Tabi bizim de herhangi biriyle bir dargınlığımız varsa, acilen giderelim.
- Ailece TV’lerin
zararlı programlarından uzak durmaya çalışalım. Zamanımızı malayani hatta
zararlı olan değil, faydalı işlerle değerlendirelim.
- Aşırı yeme-içmeden
sakınalım. Ramazanda oruçla kısmen forma girmişken, yeniden kendimizi
dağıtmayalım. Kilo almama konusunda her zaman dikkatli olalım.
- Çocukların aşırı
şeker, çikolata vb. abur-cuburdan sakındıralım. Özellikle gazlı içecekler
vd. Yahudi malları gibi boykota dâhil olanlar konusunda daha da dikkatli
olalım.
- Bayram, düğün, nişan,
taziye vb. sevinç ve tasa günlerinde sigara dağıtma âdetini kaldıralım.
Özellikle küçük çocukların bayram bahanesiyle sigara içmelerine asla
müsaade etmeyelim.
- Haçlı-Siyonist
ittifakının haram aylar, bayram seyran dinlemeksizin can, mal, vatan ve
namuslarını payı mal ettikleri mazlum Müslümanları da hatırlayarak, onlara
dua etmeyi unutmayalım. Sadece kavli dualarla yetinmeyerek fiili duada
yani elimizden geldiğince maddi manevi yardımda da bulunalım. Onlara bu
zulmü reva gören zalimlerin mallarını boykot etme gereğini yeniden
hatırlayalım ve hatırlatalım. Özellikle sadece Allah (cc) ın şeriatı
uğruna 40 gündür ölümüne Mısırın meydanlarını dolduran milyonlarca ihvanı
unutmayalım.
- Ramazanda
kazandığımız değerlerimizi ramazan sonrası da devam ettirelim. Unutmayalım
ki ramazan boyu zincire vurulmuş olan şeytanlar, ramazan sonrası
zincirlerden kurtulacaklar ve kaybettiklerini kazanmak için mesai üstüne
mesai yapacaklar.
- Aslında ramazandan
sonra bizi şeytanlardan koruyacak yegâne silahımız olan taat ve
ibadetimizi aksatmayalım. Fazları yaşama, haramlardan sakınma,
cami-cemaat, ders-sohbet, günlük Kur'an, dua-zikir vs. ibadetlerimizi
aksatmayalım.
- Değerli olanı elde
etmek zor, onu korumak daha da zordur. Çünkü değerli olanın düşmanı daha
fazladır. Ramazanda kazandığımız manevi değer ve sevap dünyalık
servetlerle kıyaslanamayacak kadar değerlidir ve onun korunması ise sadece
rabbimizle bağımızı sıcak ve canlı tutmakla mümkündür.
Sonuç
olarak bayramları, yitirdiğimiz birçok değerimizi yeniden bulma ve ihya etmenin
fırsatı olarak bilerek değerlendirelim. Zira bayram vb. sosyal aktiviteler,
bizi biz yaban önemli manevi değerlerimizdir. Yeniden cümlenizin bayramı
mübarek olsun.